Selçukluyu anlatmak buna derler
Çarşamba gecesi Aksaray Belediye Başkanı Sayın Haluk Şahin Yazgının ilimize davet ederek Selçuklu Şehri Aksaray’ı anlatmasını sağlayan Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel’i Kültür merkezinde dinleme fırsatı buldum. Programı başından sonuna kadar izledim, programda sadece konuşma yoktu. Her saniyesi kendi objektifinden çektiği kare resimlerle bizi Selçuklu eserinin olduğu dünyaya götürdü. İşte okul bitirmekle tarihçi olunmuyor, tarihçi diye Uğurluel’i örnek almalılar. Lafla tarihçi değil güzel çalışmalarını konuşturmalılar.
Selçuklunun başkenti olan Aksaray’daki Selçuklu eserini, 2 Kılıçaslan’ı ve Aksaray’daki Selçukluların yaşamlarını bizlere anlatarak bu şehrin sıradan bir şehir olmadığını dinleyenlere göstermiş oldu.
Gündüz kuşağında ise Lise öğrencilerine konferans veren Talha hoca öğrencilerle ilgili şu cümleleri çok ilginçti; “ öğrenciler konuşmalarımızı pür dikkat dinlediler ve içlerinde not tutanları gördüm. Üç kişi dışında salondan dışarı çıkanı görmedim. Şimdi bakıyorum ne bir telefon çalıyor, nede dışarı çıkan var. Olsa olsa bu insanlar gündüz ki öğrencilerin babası olsalar gerek” dedi.
Bizleri Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine taşırken, soykırımlarından tutun, Viyana’daki Selçuklu eserlerinin mevcut kalan resimleri ile anlatarak o günlere götürdü. Dolayısı ile şu cümleleri dikkat çekiciydi.
“Geçmişten ibret almayanlar gelecek adına doğru yol bulmakta zorlanacaklardır.”
Mimar Sinan yapıtları ve Selçuklu ibadethanelerinin iki kanatlı olduğunu resimlerle anlatırken gerçekten de dünyanın birçok yerindeki Selçuklu eserlerini biri biri ile kıyaslayarak resimlerle gözümüzün önüne serdi.
İbadethane ve okulların neden yan yana olduğunu ve büyük zat ve sultanların mezarlarının neden bunların yanı başında olduklarını anlatırken, bu zatların kabirde de burada ibadet edip sohbet edenlerin yanı başında onları dinlemek istediğini anlattı. Yoksa cenneti bir velinin mezarının yanı başına defnedilerek bulamayacağımız ve cennetin öyle ucuz olmadığını anlatırken bizleri ahiretle kabir kapısını hatırlattı.
İşte o anda benimde aklıma hemen Bediüzzaman Hazretlerinin, “ Cennet ucuz değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil” cümleleri aklıma geldi.
Efendim bu meşhur Sanat Tarihçisi kim diye soranlar vardır ben kısaca kendisini tanıtayım:
“Manisa Demirci'li olan Talha Uğurluel, 1997 yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesinin Tarih bölümünden mezun oldu. 8 yıl Özel Radyolarda tarih programları yaptı. Yerli ve yabancı dergilerde yayınlanmış birçok makalesi olup, Çanakkale Savaşları ve Gezi Rehberi, Dünyaya Hükmeden Sultan, Sarayın Kutsalları, Kanuni’nin Akıl Oyunları, Tarih Tıbbı Konuşturdu, Mekanlar ve Olayları ile Hz. Muhammed’in Hayatı ve Balkanların Başkenti Edirne, adlı kitapların yazarıdır. Ayrıca Çanakkale, Edirne, Kanuni ve Mekke Medine tarihi ile ilgili cd çalışmaları mevcuttur.
İki yıl İmaj kitap çalışmaları yapmış olup, Mukaddes Emanetler, Timur'un Tüzükatı, Barbaros Hayreddin Paşa'nın Hatıratı ve Harp Mecmuası, editörlüğünü yaptığı eserlerden birkaçıdır.
Amerika’dan Yemen’e, Vietnam’dan Bosna’ya birçok ülkede gerçekleştirdiği eğitim seminerlerine Türkiye içinde de hız kesmeden devam etmektedir.
Habertürk Öteki Gündem Programının danışmanlığını sürdüren Uğurluel, TRT Radyo 1 de 4 yıldır devam eden Konuşan Tarih programını da sunmaktadır. Halen Gazi Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde Akademik çalışmalarını sürdürmektedir.”
Kendi alanı ile güzel çalışmaları olan Talha hoca “Aksaray’a yeni gelmediğini, bugünde hala otele gitmediğini gelmişken Ağzıkarahan’ı, Ulu Camiyi, Eğri Minareyi, Somuncu babayı ve birçok Selçuklu yapıtlarını gezip yeniden resimledim. İlginçtir sizler burada yaşıyor bu eserleri sürekli gördüğünüz için dikkatinizi çekmeyebilir. Ama bize bu eserleri görmek her zaman nasip olmaz, bu Selçuklu şehrindeki eserlerinizin kıymetini bilin” dedi.
Çok hoşuma giden bu görüntülü konferansı bant çekimi ile Perşembe günü gündüz kuşağında sizlerle paylaşmak istedik ve Kanal 68 Televizyonunda paylaştık. Konferansı tertip etmesinden dolayı Sayın Yazgıya teşekkür ediyorum.