Siyaset artık kolay değil
Tayyip Erdoğan üzerine kurulan siyaset artık kolay değil zorlaşıyor. Siyaset düşüncesi ve anlayışı artık eski siyasi anlayışlara doğru yol alıyor. Sayın Erdoğan üzerine kurulan ve lider sayesinde seçim kazanılan siyaset 24 Haziran seçimlerinde geçerli olmadığı gün yüzüne çıkmıştır. Vatandaş artık Başkanlık seçimlerinde Erdoğan’a rahat ve direk oy verdiği için diğer seçimlerde düşünerek ve seçerek oy kullanıyor.
Milletvekilliği seçimlerinde nasıl vatandaş tercih yaptı ise. Belediye seçimlerinde de tercih yapacak. Nasıl tercih yapacak, partiye değil adaya göre oy kullanacak. Artık seçimlerde adayların potansiyeli öne çıkacaktır.
Ben faln partiden aday oldum, nasıl olsa vatandaş bana oy verir düşüncesi bitmiştir. 15 sene önce vatandaş nasıl adayları değerlendirdi ise bu seferde adayları değerlendirerek oy kullanacak.
Bizler her gün vatandaşın içindeyiz ve vatandaşın nabzını tutuyoruz. Vatandaş inanın eski siyaset düşüncesine dönmüş. Öyle benim partim düşüncesinde değildir. Vatandaş nazarında sevgisi, sempatisi ve göz doldurması varsa vatandaş ona oy vereceğim diyor.
Öyle önüne gelen ben adayım diye ortaya çıkmasın. Önce kendisine aynada bir baksın. Vatandaş beni tercih eder mi etmezmi diye üç defa düşünmeli. Aday adayı olacağım ama vatandaşın gönlünde kaç gıramım diye iyice düşünmelidir.
Mesela eskiden siyaset yiğit lağabı ile anılır, lortun Muzaffer ağabeyin işyerinde dizayn edilirdi. Yaçım çok küçük olmasına rağmen ben o dönemin siyasetçilerinin meclisine çok bulundum ve bir köşede onları dinleyerek siyaset öğrendim.
Lortun Muzaffer, Hamit Acar, İsmet Demir, Ramazan Aydın, Ali Abay, Av. Sinan Kalyon, kırgıllı Menduh, eski Aadalet Partisi Milletvekili Avni Kavurmacıoğlu, Taki Tatlıpınar, Ali Bilge, Seyit Aydoğdu, Av. İlhami Perek, Sadi Öztürk, Osman Özbek zaman zaman bunlara katılan Mahir Südemen gibi hatırlayamadığım bir çok siyasetçi bu işyerinde bir araya gelirler öğle tavasında siyaset konuşurlardı.
Bu gurup siyasette ne düşünüyor ve kimi nereye aday göstermek isterse o aday olurdu. Hemde şehrin esnaf ve ileri gelenlerine karşı söz sahipleri idiler. Bu guruptan icazet almayan hiç bir yere aday olamazdı. Adalet Partisinin ilçe binasıda Muzaffer ağabeyin üzerinde idi.
O dönem her partinin sözü dinlenen dirayetli liderleri vardı. Adalet Partisinde Süleyman Demirel, Milli Selamet Partisinde Necmeddin Erbakan, Cumhuriyet Halk Partisinde Bülent Ecevit ve Milliyetçi Hareket Partisinde Alpaslan Türkeş partisine hakim liderlerdi.
Buna rağmen mahalli seçimlerde her ne kadar particilik yapılsa da genel olarak adaylara bakılırdı. Halkın gönlüne girememiş adaylar seçmenden olur alamazdı. Seçmen göz dolduran adaylara oy verirdi.
Anavatan Partisi genel Başkanı rahmetli Turgut Özal ilimize geldi Aksaray’ı il yapacağım diye söz verdi. Vatandaş Milletvekili seçimlerinde yalan söylüyor siyasi söz veriyor diye Anavatan Partiisine oy vermedi.
Buna rağmen Özal Aksaray’ı il yaptı yine oy vermedi. Refah Partisi adayı Ahmet Er’i seçti. Aslında Aksaray enterasan bir seçmene sahiptir. Muhafazakar bir il ama o zaman sağ partilerin tüm adayları güçlü olduğu için bölünme çok olurdu.
Özal’ın ölümüyle ülkede lider ihtiyacı doğurdu. Erdoğan çıkınca, vatandaş ona sarıldı, o da vatandaşı menmun ederek ülkemizi fevkalade temsil etti. Siyaset dışı güçlerle mücadele ederek onları saf dışı bıraktı. Karşısında onun gibi dirayetli bir başka lider olmayaınca seçmen kim aday olursa olsun Ak Partiye oy verdi. Şimdi işler değişti, o Başkan olunca vatandaş eskisi gibi seçme durumu oldu. Bundan sonra adaylar daha çok halkın gönlüne girmek zorunda.