Siyasette her şey mübah
Geçen hafta sonu siyasi tarihimizin görülmemiş transferlerinin yapıldığı dönemleri gördük. Ecevit döneminde yaşanan Güneş Otel transferlerini bizim kuşak çok iyi bilirler. Yeni nesil bunları bilmezler. CHP’den 15 Milletvekilinin kendi partisi tarafından İyi Partiye kendi elleriyle transfer ederek İyi Partili yaptılar. Ecevit döneminde de 11'ler olarak hatırlanan Milletvekili transferleri yaşanmıştı. Çetin pazarlıklar sonucu yapılan transferin arkasında hükumet kurma vardı. Hemde transfer edilen Milletvekillerine Bakanlık verilmişti. Şimdi bu transferlere bakıyorum arkasında bir Bakanlıkta yok, zannedersem liste başı sözü var.
Dün akşam üstü Kültür Park girişine ana yol güzergahına bakan yere bir dostum Ankara kokoreç açmış hayırlı olsun diye girdim. Baktım bazı tanıdıklarda orada, bize de o nefis kokoreçten ikram ettikten sonra sohbet edip siyaset konuştuk.
Siyasetin konusu ise CHP’den İyi Partiye geçen Milletvekilleri konusu idi. Tabi herkes geçiş konusunun maksadını merak ediyorlardı. Kimisi bütçeden İyi Partinin seçim yardımı alması konusunu söylüyor, kimisi soldan sağa nasıl geçiş olduğunu merak ediyordu.
Anladığım kadarı ile herkes konun gelişmesinden haberdar. Hiçte bu katılımın iyi olduğunu söyleyeni görmedim. Üstelik İyi Parti ile ilgili Yüksek Seçim kurulunun net bir açıklaması gelmeden 15 kişi CHP’den yollandı.
Bende merak ediyorum, Bahçeliye kızarak başka parti kuranların arkasından giden seçmen 24 Haziranda sandıkta ne diyecekler? Basın toplantısına katılan Milletvekillerinin yüzlerine baktım yüzlerinden düşen bin parça idi.
Yaptığım araştırmaya göre bu Milletvekillerinin hiç birisi CHP’nin ön sıralarından seçilen vekiller değil. Onları zannedersem İyi Partinin birinci sıraya koyma vadi ve pazarlığı ile buraya gönderdi. Tabi hasbel kader seçilirlerse tekrar CHP ye dönecekler.
Tamam da hangi iyi partili bu vekillere oy verecekler? Mesele hazine yardımı alarak seçime gitmek ve alınacak yardım üzerinden pazarlıklar varsa ona da bir şey diyemem. Ama ben şahsen İyi Partinin seçimlere girmesinden yana idim. Zaten Yüksek Seçim kuruluda İyi Partinin önünü kesmedi seçime girmesi yönünde açıklama yaptı.
Cumhuriyet tarihinde bir ilki gördüğümü söyleyebilirim. Bir sağ partiden başka bir sağ partiye geçenleri anlarım. Ya da bir sol partiden başka bir sol partiye geçenleri de anlarım. Ama dün birbirleri ile kıyasıya mücadele veren iki partinin gönüllü transferlerine bir anlam vermiş değilim.
Bunun sonuç ve neticelerini Haziran seçimleri sonucu göreceğiz. Bu beraberlik seçmen tarafından ne kadar ilgi ve alaka görecek. Yada ne kadar tepki göreceğini seçim sonuçlarında göreceğiz. Ama benim şahsı kanaatim her iki parti tabanında da olumlu karşılanmayacak.
Tabi bu arada MHP bu seçimlerde güçlenerek çıkacaktır. Neden derseniz, Ak Parti ile MHP aynı duruşu sergiliyorlar. Dolayısı ile seçim ittifakı da yaptılar. Başta ilimiz olmak üzere Ak Parti halkın teveccühünü gören adaylarla seçime gitmezse taban MHP oy verir.
Nasıl olsa iki parti beraber, hiç değilse şu adam çıkmasın diye MHP oy kayması olacaktır. Eğer Aksaray’da halkın beğendiği veya tasvip ettiği adaylar olmazsa Aksaray’da sonuç iki iki olma ihtimali yüksektir.
Bir gazeteci olarak Ak Parti kurmaylarına şimdiden hatırlatalım. Halkın tasvip etmediği adaylarla seçime girmesinler. Vatandaştan edindiğim fikir ve düşünce bu yönde. Artık bu seçimde kimse Tayyip Erdoğan arkasına sığınmasın. Çünkü seçmenin karşısında başka bir seçenek ve tercih var.