Tarafgirliğe ara verdim

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Gazeteciliğim sürecinde en uzun dönem taraf olduğum ve alenen desteklediğim parti ise 23 yıldır Ak Parti olmuştur. Ha şunu da söylemem gerekirse destekledikçe en fazla zarar gördüğüm partide Ak Parti olmuştur. Bana karşı özel darbe yapılmasına rağmen küsmeden, kırılmadan taraf olmaya ve Ak Partiyi destek yazılarına devam ettim. Destek yazılarımdan dolayı Ak Partiden nemalanan ve bir yerlere gelen bir allahın kulundan teşekkür almadım. Aksine ufak bir eleştiri yapsam sitemlerle karşılaştım.


Muhtemelen 2014 idi il genel meclis üyeliği için aday adayı olmuştum. Beni sıraya koymamak için elinden geleni yaptılar, ama dönemin Milletvekili Sayın Ali Rıza Alaboyun sıralamaya koydurdu, ama teşkilat komple Ankara’ya giderek beni listeden çıkardılar.


Ne kadar büyük veya tehlikeli isem teşkilat ve dönemin bir milletvekili genel merkeze giderek beni adaylıktan çıkarttılar. Ama ben buna rağmen ne küstüm ve nede üzüldüm desteğimi devam ettirerek Ak Parti lehinde bu güne kadar yazılar yazdım.


Geçen seçim öncesi Evren Dinçer beyin babası balkondan CHP bayrağı salladığını gördüğüm halde ertesi seçimde oğlu Ak Partiden aday oldu ona bile oy verdim. İnanın bunu ne laf ettim ve ne de kimseyle paylaştım.


Benim derdim buradaki partililer ile değildi, ben Tayyip beyi sevdiğim için destek verdim. İnanın bu teşkilatı hesap etse idim oy vermezdim. Fatih Yıldırıcı’ya neden beni adaylıktan çıkardınız dediğimde arkadaşlarımızı koymak için çıkardık diyebiliyor.


Yani particilik bir tarafa itilmiş olay ahbap çavuş ilişkisine dönüşmüştü. Ama Tayyip beye kıyamadığımız için oy vermeye devam ettim. Hatta yazdığım yazılardan dolayı Ak Partinin yalakası ve köpeği diyenler bile oldu, ama kendi partin sana sahip çıkmıyordu.


Aksaray’a son bir kaç senedir özellikle hastaneye adam alınıyor. Konu ise sözde noter çekilişi ile alınıyor parti yönetimi ve Milletvekilleri güya hiç karışmaz. Girenlere bakıyorsunuz nerede ise tamamı parti yönetiminin yakın çevresi, noter ne tesadüf hep bunlara çıkıyor.


Hastanede tesadüfen denk geldim birinin çocuğu ve diğer aynı kişinin yiğeni. Soruyorum dayım yardımcı oldu diyor, aynı kişinin iki kişisine mi tesadüf ediyor? İl başkanı veya vekile desen bizim dahlimiz yok deniyor ama ne kadar parti yakınları varsa onların yakınları girmiş.


doktora ilaç yazdırıyorum yanındaki sekreter hanım bana müdahale ediyor. bende sen doktormusun işine bak deyip tartıştık, doktor bana sende Ak partilisin sekretere de tartışmayın dedi, referansını sordum partide tanıdığım birisinin kızı buyurun.


Yani particilik değil burada ahbap çavuş ilişkisi rol oynuyor. Özel idareye bir kaç arkadaşın çocukları özel olarak alınıyor. Eski vali Ali Mantı’ya soruyorum iki vekil söyledi bende aldım diye benim kendime söyledi. Peki bu ne idi particilik değil sus payı idi.


Milletvekili sayın Cengiz Aydoğdu bunu söyleyenlerden birisi. Hatta bana bir ara bu adam sürekli hakkımızda olumsuz yazı yazıyor ne yapacağız diyen birisi. Sonra özel olarak meclis kararı ile özel idareye yerleştirildiler, peki bu neyin nesi sus payı değil mi? Hani siz particisiniz adamınıza sahiptiniz?


Cengiz bey bir ara bana, “ Evren başkana bir sor benim hiç bir işimi yapmış mı” dedi. bende Evren başkana sordum, “ yapmıyorum neden yapayım” dedi bunu aynen kendisine ilettim. Ne oldu da seçime altı ay kala kanka olup can ciğer oldunuz? Evren beyin söylediği bir sözü yazsam bilmem ne dersiniz, “ Aksaray'da ne kadar........ varsa Haluk Belediyeye, Hüseyin partiye doldurmuş bunların işini mi yapacağım” dedi.  Bunu bana söyledin başka yerde konuşma onların da oylarını aldın duyulmasın.


İnanın siyaset de o kadar yanlış ve karanlıklar var ki, bunları gördükçe siyasetten tiksindim. Siz bakmayın vatandaşın Tayyip beyin hatırına oy verdiğine bunlar bağımsız aday olsun 500 oy alamazlar. Ama artık tayyip beyinde çuvalla yanlışları var.


Dolayısı ile kişisel çıkar işlerine alet olmamak için aşırı tarafgirliğe son verdim. Kafama göre takılacağım, bunlar o kadar yanlış işlerden bir kaçı. Zamanı geldiğinde açılmayan defterleri elbet de açacağım. Oy verirken de kafama göre takılıp vereceğim, sizlerde her şeyi dışarıdan gördüğünüz gibi görmeyin. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil. Particilik din değil iman değil, oyun sorumluluğuna göre oyumuzu kullanalım.