Tatilde çocuklara sahip olalım

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Okullar tatil oldu ve çocuklar karnelerini aldılar. Peki bu üç ay ne yapacaklar? Sokakta mı oynayacaklar? Yoksa sanal alemin başından kalkmayacaklar mı? buna aileler karar verecek, ama şefkat ve anne duygusu onlara yararlı olmayacak. En güzeli Müftülüğümüz tarafından camilerde verilecek yaz dini derslerine mutlaka çocukları gönderelim. Yoksa bir gün çocuklara baş gelemeyiz. Zaten şimdiden laf söyleyemiyoruz. Allah korkusu, dini terbiye ve ahlakını şimdiden öğrenmeli. Yoksa bir gün inanın elimizden avucumuzdan çıkıp giderler.

Geçtiğimiz gün internette gezinirken Üstün Dökmen ’in çocukların nasıl suça itildikleri ile ilgili tespitleri gözüme çarptı. Yapılan tespitler günümüz yaşamında yaşayıp gördüklerimiz. Ama bunun kimse farkında olmadan uygulamaktadır, hele anneler fazlası ile uygulamaktadır. Hâlbuki çocuğunu sevdiğini ve şefkat ettiğini zanneden birçok anne ilerde çocuklarını suça teşvik ettiklerinin farkında değiller.

“Evlerde çocuk terbiyesi ve alışkanlığı nedeni ile anne ve babalar arasında tartışma çıktığını hepimiz bilmekteyiz. Genelde çok merhametli olduğunu düşünen anneler çocukları koruma altına aldığını sanarak gelecek için çocuklarını yanlış alışkanlıklara sevk ederler.

Bazen anneler çocuklarını terbiye etmeye çalışırken bazı babalar çocuklarına arka çıkarlar. Bazı anneler genelde marka hastası olduğundan çocuklarına markasız giyecek almaz. Bunu öğrenen çocuk büyüdüğünde de marka alışkanlığı nedeni ile bulamadığında elbette çalıp çırpacaktır. Hâlbuki ona pazardan da giyilebileceğini öğretmesi gerekir.

Üstün Dökmen bazı tespitlerde bulunarak çocukların suça itilmesinin aileden başladığını belirleyerek bun maddeler halinde sıralamış. Gelin bu 8 maddelik tespiti hep birlikte inceleyip neleri çocuklarımıza uygulayıp uygulamadığımıza göz atalım.

1. Küçükken daha, çocuğa ne isterse vermeye başla!

Ki herkesin onun geçimini sağlamakla mükellef olduğuna inansın…

2. Fena sözler söylediğinde gül!

Ki, kendisinin akıllı olduğuna inansın…

3. Ona düşünmeyi, beynini kullanmayı öğretme sakın!

Bırak, on sekizine gelince kendisi karar versin…

4. Yerde bıraktığı her şeyi kaldır: kitaplarını, giysilerini, pabuçlarını… Onun için her şeyi sen yap!

Ki sorumlulukları hep başkalarına yüklesin…

5. Onun önünde sık sık kavga et!

Ki bir gün aile parçalanırsa pek de şaşırmasın…

6. Ona istediği kadar harçlık vermekten kaçınma!

Ki kendi parasını kazanmanın ne demek olduğunu öğrenmesin…

7. Yiyecekmiş, içecekmiş, konformuş, tüm arzularını yerine getir!

Ki istediklerini her zaman elde etmeye şartlansın…

8. Komşulara, öğretmenlere, polise, vs. karşı hep onun tarafında ol!

Ki hepsine karşı ön yargılarla davransın…

Yukarıdaki maddelerden hangisini çocuklarımıza uygulamıyoruz ki, kaç anne bunları yapmıyor söyleyebilirmisiniz?

Hani birde çok merhamet ve şefkatli olmamız nedeni ile çocukların yaptıklarına karşı olsun çocuk sonra öğrenir. Kıyamam ben ona varsın yapsın gibi cümleler çocuklara bu yaptıkları ömür boyu hoş görülecekmiş gibi algı oluşturduğunu biliyormusunuz. Neden onun yanlış olduğunu söylemiyoruz, doğru olanını öğretme gereği duymuyoruz? Toplumda suça meyilli gençlerin yetişme tarzlarına bakarsak, ya çok şımarık, ya da aşırı baskıcı çocuklardır.

Aile terbiyesi çocuklarda küçükken başlar, siz çocuklara varı ve yoku öğretmezseniz o çocuklar varı bilmez, yoku bilmezler. Bulup buşurup onun ihtiyaçlarını görmezseniz o çocuk anne ve baba tanımaz."

Uzun lafın kısası bu tespitler yerinde bir tespit. Bende bu tespitleri çok şefkatli olduğunu söyleyen ailelere bir örnek olması için buraya aldım.