Televizyonlarda din tacirleri
Ramazan ayı dışında Perşembe ve Cuma günleri televizyonlarda bazı ilahiyatçıların din derslerini izliyorsunuz. Ramazan ayı boyunca ise birçok kanalda muhterem zat hocaları dinlediniz. Ramazan dışında dini ne kadar sevip anlattıklarını gördüğünüz televizyonlar bir bakmışınız Ramazan ayında birden dindar olmuşlar. Ramazan dışında hatta birçok program ve yayınlarında din düşmanlığı yaptıkları gibi, dini yaşayanlarla alay ederlerken ne hikmetse Ramazan ayında kendi kendileri ile tezatlara düşüyorlar. Hatta kafalarına göre bazı ilahiyatçıları bulup bol para vererek din anlattırıyorlar. Hâlbuki din parayla anlatılıp satılan bir inanç değildir.
Bezende reyting yapmak için zırvalıyorlar. Allah korusun din anlatacağım derken dini bozabiliyorlar. Bizim genel olarak dini konuda öncelikli konumuz inanç ve itikadi konuları öğrenmemiz gerekir. Çok insana sorsan mutlaka inanıyor, ama yaşam ve itikadi konuda zayıflar. Allah korusun rahatlıkla harama helal, helale haram diyebiliyoruz. Bunu yaparken çok insan itikadının bozukluğundan değil, itikadi meseleleri bilmemesindendir. Haram işleyen ve harama giren kimseyi hoşgörü ile karşılamak başka. Allah affetsin veya ıslah etsin diye dua etmek başkadır. Birde ne olacak bir daha yapmaz, bir sefer yapsın diye hoş görmek ayrıdır. İşte buna itikadi zayıflık ve bozukluk demektir. Dolayısı ile itikadı sağlam olan insanların günahkârlığı asgari müşterekte azdır. Zaten günahsız olmak mümkün değildir. Ama günahı azaltmak ve tövbe etmek daha önemlidir. Bunu bilmek ve öğrenmek bir Müslüman için çok önemlidir. Zaten bunu bilen insanlar mümkün mertebe ibadetini de düzenli yapar, günahlara da dikkat eder. Toplum olarak buna ihtiyacımız varken dini konularda teferruatlarla uğraşmak doğru değildir. Önce insanların inançlarını güçlendirmek dururken, namaz nasıl kılınır konularını işlemek kime ne yarar getirir? İtikadı ve inancı güçlü olan kimse zaten bunları yaparlar.
Geçtiğimiz günlerde eski bir Müftümüz televizyonda nasıl abdest alınır diye onun tatbikatını yaptırıyor. İnanın çok üzüldüm ve nelerle uğraşıyoruz diye canım sıkıldı. Bunu anlatana kadar yüce rabbimin sevgisini ve dini inancımızı anlatsa daha güzel olurdu. Siz zannediyormusunuz ki, bu gençliğin tamamı dinden, imandan ve kurandan haberdar. Buna ne bir kimse ne inanır ve nede doğru diye tasdik eder. Gençlerin aileleri dindar ve dini bağları güçlü ise, çocuğuna dini eğitim vermiştir, ya da bir yaz dönemi de olsa kuran eğitimi almışsa dinden haberleri var. Bunun dışındaki birçok gencimiz inanın inanç zafiyeti içindedirler. Onlara güçlü dini inanç ve itikat anlatılmalı. Bir yerde din anlatacaksın, sonra dinin kabul etmediği bir paralı programda kadınla beraber bu topluma din anlatacaksın. Alacaksın karşına güzel bir spiker bayan o sana dini soru soracak sende bu topluma din anlatacaksın. Hadi sende senin gibi hocaya turp sıkayım. Ha birde bazen bakıyorsunuz kadınlar hamamı gibi kadınları dolduracaksın salona. Sonrada onların gözüne bakarak dini ders anlatacaksın. Sonra nemi oluyor, kadın erkeğin bir arada namaz kılması ve dini konuların konuşmasını caiz hale getireceksin. İşte bu paralı ilahiyatçılar türedi sünneti kaldırmaya çalıştılar. Sünnetsiz Müslümanlığı topluma aşılamaya çalışmışlardır. Haramları halel hale getirmişlerdir. Yabancı kadınla erkeğin bir arada olması haram iken sen helal hale getirmişindir. Hem de toplumun karşısına bunları toplayarak.
Hatta telefonda kadınların o hoca kılıklılara, “seni seviyorum hocam” diye hitap etmelerine sırıtarak cevap vermelerinden hoşlanarak. Seveceksen hocayı değil evdeki, kocanı sev. Bugün mevlidi din diye Kuranın önüne geçirenler kim? Zamanedeki bazı hocalarımız değimlidir? Mevlana mevleviyesini cakkıdı cıkkıdı ilahi denen oyun havaları ile düğün salonlarına kadar getirenler zamane hocaları değimlidir? Buna karşı olan hocalarımız tenzih ederim. Onlar bundan müstesnadır, eli öpülecek din adamlarımızın sayısı az değildir. Şimdi moda ilahi modası, nasıl bir ilahi ise. Çalarken nerede ise al eline zilleri şakkıdı şıkkıdı oyna. Yok, kardeşim dinde böyle bir şey, sonradan uydurma bir adet haline geldi. Anlatmak istediğim Kuran ve Sünnetin dışındaki din anlatımları bizi aldatmasın. Herkesin evinde vardır bir fıkıh kitabı ve Kuran onları dinlemek yerine al onu oku. Hiç değilse itikadın bozulmaz inancın sarsılmaz. Din ve inanç konusu çok önemli bu konulara dikkat etmek lazım.