Tren yolu siyasi malzeme konusu
Aksaray Milletvekilimiz Sayın Ali Rıza Alaboyun Pazar günü hayırlı bir iş için kısa süreliğine geldiği ilimizde kendisi ile birçok konuda söyleşi yapma imkânı buldum. Başlığını kullandığım cümle ise kendisine ait bir söz. “Tren yolunu siyasi malzeme yapanlar hala konunun ciddiyetini ve doğruluğunu kabullenmeyenlerdir. Kabullenseler de kabullenmeseler de her iki tren yolunun artık dönüşü olmadığını” söyledi.
Hızlı Tren yolunun hükümet programında olduğunu ve Sayın Başbakanla Konya’da konuyu tekrar görüştüklerini söyleyen Alaboyun, “ yük treni meselesi zaten önceden halledilmiş bir konu. Çünkü Brisa fabrikasının Aksaray’a kuruluşunda tren yolu garantisi verildi” dedi.
Hızlı tren yolunun ise kesinleşmiş olduğunu Ulaştırma Bakanının arkadaşı olması nedeni ile konuyu sürekli konuştuklarını söyledi. Ancak tren yolunun hemen pat diye yapılmasının mümkün olmadığını, etüt ve kamulaştırma çalışmalarının zaman alacağını ve 2015 yılında temelinin atılacağını bundan Aksaray ve turizm bölgemiz yararlanacak dedi.
Yük treninin hızlı trenden önce ilimizden Ortaköy ve Kırşehir’e uzanacağını söyleyen Alaboyun bu mesafe ise hızlı trene göre daha kısa olduğunu söyledi. Kimse zannetmesin ki bizim bu işleri takip etmiyoruz, sürekli konunun üzerinde durduklarını söyledi.
Sütaş ile ilgili yapılan sendika eyleminde eleştiren Alaboyun; “ Ben sendikaya karşı değilim, ancak hukuki kurallar içinde bunlar yapılmalı. Aksaray’ın ekonomisine yüzlerce katkısı olan bir fabrikayı ilden kaçırmaya yönelik harekete şiddetle karşı olduğunu ve bu fabrikada 1000 kişinin çalıştığını, birçok nakliyecinin buraya süt taşıyarak ekmek kazandığını ve binlerce kişinin hayvancılık, yonca ve süt satarak geçimini sağladığı bir fabrikaya karşı ne oldukları belli olmayan ve ilimiz dışından gelip buraya karşı kışkırtama yapanlar karşısında beni bulur” dedi.
“İlimize iş istihdamı sağlamak için ne çabalarla getirmeye çalıştığımız fabrikaları kaçırmaya kimsenin hakkı yok. Dün bu insanlar iş ve aş diye kapı kapı geziyorlardı bunu unutmasınlar. Anadolu’nun göbeğine gelip boz topraklar içine fabrika kuran insanlara teşekkür etmek lazım. Biz bu fabrikaların kurulması için ilimizi kalkınmada 5 iller arasına aldırmak için ne gayretler sarf ettik. Bu fabrikalar durup dururken ilimize gelmediler.”
Sayın Davutoğlu’nun Başbakan olmasının ilimiz içinde bir şans olduğunu söyleyen Alaboyun; “ biz kendisi ile sürekli konuşuyoruz, önümüzdeki günlerde Soma ile ilgili görüşmemiz olacak. Burada yine ilimiz ile ilgili bilgiler verip taleplerimizi ileteceğiz. Geçtiğimiz günlerde Konya’ya gelen Sayın Başbakanımız akşam toplantısında beraberdik, bana Sultanhanından talep var gidelim mi diye sordu. Bende neden olmasın gidelim dedim, bu kasabamıza gidersek burada bir ilçelik sözü alırız.
Sultanhanı ilçeliği hak ediyor, ben bu konuyu takip ediyorum. Sadece Sultanhanı zor olur ama buna Sultanhanı gibi büyük kasabalarımızı da dahil ederek umarım bir kanun çıkarmaya çalışırız. Ben Sultanhanının ilçe olmasını istiyorum ve gayret göstereceğim” dedi.
Bu arada “hükümetin 2015 seçimlerinde Anayasayı değiştirmesi için güçlü şekilde parlamentoda olursak Başkanlık sistemi gündeme gelir. Artık Türkiye’nin buna ihtiyacı var” dedi.
Ayrıca NATO’da İŞİD ile ilgili toplantılarda konunun cahiliyeti gündeme getiriliyor. Bizim bu işe müdahil olmamız isteniyor ama orada elçilik görevlilerimiz var. Onların hayatını da göz önünde bulundurmamız lazım. Yoksa İslam adına çıkıp İslam’a uymayan şekilde insanları öldüren bir örgüte destek olmamız mümkün değil.
Konuşmamızın sonunda sohbetimiz esnasında bir tüyo aldığımı da söyleyebilirim. Sayın Alaboyunun Ankara Merkezde iyi bir konumda olduğunu biliyorum, Önümüzdeki günlerde Soma ile ilgili Sayın Başbakana brifing verecekler. Burada Maden Bakanlığı kurulması görüşülecek. Bakanlık kurulursa, ya da bu konuda meclisten maden konusunda detaylı karar çıkarsa önemli yetkililer olacak. Ya da Enerji Bakanlığında bu konu ile ilgili Bakan yardımcılığı tahsis edilecek. Görünen o ki, Sayın Alaboyun vekil olmasa da Ankara’da bir görevde olacak.