Yazmak için bize malzeme gerek
Biz yazarlarımın bazı kesim ve kişilerce beğenilmesi çok zor. Bazen insanların kafasında oluşmuş konular oluyor, sen onun aksini yazarsan sana kızar. Kimisi de kendisinin kızıp ta söyleyemediği ya da konuşamadığı konuları sana söyleyerek yazdırmak ister. Yani senin omuzundan hedefe tüfek atmak ister. Kendisi eline bir kalem alıp yazmaz, çünkü kendisi kötü olmasın gazeteci kötü olsun. Ver kardeşim iki satır yazı at altına da imzanı, “ yok olmaz sen yaz” gazeteci zehirli sprey ya ya böceklerin gözüne sıkıp öldürsün.
Zaten bizlerin kendisini herkese beğendirmesi mümkün değil. Çünkü eğer adamın düşüncesine ters bir yazı yazarsan eleştirilirsin. Beğendiği bir konuyu dile getirirsen senden iyisi yok. Hele seçilmiş, ya da bir kamu görevlisi ise eleştirince can düşmansın. Kimse bulunmaz Hintkumaşı değil, her yaptığı da mükemmel değil. Yanlışım yok ben mükemmelim diyen sürekli yanılır yanlış yapar.
Zaten eleştirilerimiz genel olarak kamuoyunu ve halkımızı ilgilendiriyorsa eleştiri yapar veya överiz. Yoksa kimseye karşı bir husumetimiz kesinlikle söz konusu olamaz. Kimsenin özel hayatına ve yaşamına müdahale hakkımız yoktur. Özel hayat herkesin kendisini bağlar, bizi ilgilendiren konuda değildir.
Efendim neden hep Ak Partiyi yazıyormuşum, hep onlardan bahsediyormuşum. Geçen sevdiğim bir ağabeyde böyle söylendiğini bana söyledi. Belki kendilerine göre haklılar, biz köşe yazarı mahalli gazetede ulusal konu yazmadığımıza göre ilimizle ilgili ne yazacağız?
Bize muhalefet ve sivil toplum kuruluşları konu çıkardılar da yazmadık mı? Bizim yazı yazmamız için malzeme ve konu lazım. İlimizden %70 oy alan bir iktidar partisi hem icra makamı, hem siyasetin en çok konuşulduğu bir parti olması nedeni ile buradan bize çok malzeme çıkıyor.
Bizimde yazmamız için malzeme lazımsa kimsenin neden hep bunları yazıyor deme hakkı yok. Bugün iktidar kimse orada daha çok malzeme olur, yarın başkası olur oradan malzeme çıkar. Efendim birde elbet de bizimde bir görüş ve tarafımız var. Tarafsız bir insan dönek insandır, tarafsız hiçbir gazeteci yoktur. Bunun aksini söylüyorsa yalan söylüyordur. Belki bizim gibi dışa vurmuyordur ama içtende olsa bir tarafı mevcuttur.
Elbette hep siyaset yazmıyoruz, ilimizin gelişimi ve ekonomisi ile ilgili konuları ele alıyoruz. Yanlışlara yanlış, doğrulara doğru demek durumundayız. Ak Partiyi yazarken elbette eleştirdiğimiz konu ve eksikliklerde var, bunları görmek lazım.
Samimi söylüyorum 13 Kasım günü doğum günümmüş, inanın yoğunluktan haberim bile olmadı. Feysi sabah bir açtım özel atılan mesajları özel mesaj kutusuna yönlendirmem nedeni herkese açık değil, bunları saklıyorum. Sabah 09 00’da 150 kişi doğum günümü kutlamış. Böylece doğum günümü hatırlamış oldum, evden de kimse söylemdi.
Akşam eve geldiğimde tekrar baktım bu sayı 700 üzerine çıkmış. Beni sevip sayan bu dostlarıma elbette saygısızlık yapamazdım hepsine tek tek teşekkür cevabı yazdım. Bu normal bir feys sayfası olması nedeni ile bu kadar dost bana mesaj atmış. Sevilmeyen okunmayan bir kişiye neden insanlar bu kadar mesaj atıp doğum günümü kutlasın.
Kimsenin bana mesaj atıp doğum günümü kutlaması için ensesine silah dayamadım. Mesajların içinde ayrıca şahsımla ilgili o kadar güzel cümleler yazılmış ki onlar beni son derece mutlu edip gururlandırdı. Buradan yazılan bazı mesajları yazmak isterdim ama kendilerine saygısızlık yapmamak için yazmak istemedim. Ama bir tanesini paylaşayım.
Aziz dostum bir yaş daha yaşlandın, ama Allah sana uzun ömürler versin. Taraflı tarafsız yazsanda herkes seni ister istemez okuyor, Erdoğan Kayalar kolay yetişmiyor, her sabah seni zevkle okuyoruz bu nedenle Allah sana sağlık sıhhat ve uzun ömürler versin” diyor.
Buna benzer birçok mesajlar aldım, bunları saklıyorum. Bunu yazan kardeşimi inanın tanımıyorum görmedim de, hem de yurt dışından yazıyor.Yurt dışı deyince aklıma geldi, benim gazetede yayınlanan yazılarım aynı zamanda İnternet üzerinde sayısını bilmediğim kadar İnternet gazetelerinde ve sayfamda yayınlanıyor. Birçoklarında bizde yayınlayabilir miyiz diye benden izin istiyor. Bende sayfamdan alıp yayınlayabilirsiniz diyorum.
Nasıl eleştirildiğimi bende anlamadım geçen bir İnternet gazetesi sahibi yayınlanan yazılarımın günlük okuyucusunun 30 binin üzerinde olduğunu söyledi. Demek kiher Gün malzeme bulup yazabiliyorsam ne mutlu bana. Bulduğum malzemeleri okuyucuya ulaştırıp okutuyorsam gerisi boş laf. Eleştirenlere de son derece saygı duyuyorum, eleştirilmiyorsam bir şey yapmıyorum demektir. Bir şeyler yapıyorum ki eleştirilip dikkate alınıyorum.