Yırtık dona yama yakışmazmış

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Aslında yazımın başlığı atasözümüzde, “ yırtık don yama tutmaz” olduğunu bende biliyorum. Ama yazımın konusu nedeniyle ben sonunu “yakışmazmış” olarak değiştirdim. Nedeni ise geçtiğimiz günlerde sanal alemde eski bir Milletvekilimizin Ak Parti aleyhinde sanal alemde yalan yanlış ne yazı çıkarsa paylaşması ve eski partisi ile ilgili hatıralarını paylaşması. Aslında bu siyasetçimiz daha 2015 yılında yapılan Milletvekili seçimlerinin ikisinde de aday adayı olduğunu biliyorum. Benim gibi bilmeyende yoktur.

      Bundan dolayı bir adamın donu yırtıldı mı ona ne tür yama yamarsanız tutmazmış. Bir insan gençliğinde ne ise geleceğinde de aynı düşünceleri çok fazla atamadığını görüyoruz. Ak Parti veya başka partide sonradan başka partide siyaset yapanların bir gün aslına rücu ettiğini çok kere yaşadık.

     Ha Ak Parti bu konuda vitrin olsun diye yırtık donlara ne kadar yama yamasa da bir gün bu yamalar sırıttı ve arkadaşlar beli bir süre sonra aslına rücu ettiler. Demek ki artık bu yırtılmış donlarla uğraşmanın bir faydasının olmadığı görülmüştür.

     Bunları vitrin değil mücevherle süsleseniz artık yama tutmaz. Fikir ve düşüncesini kabul etmediğin veya beğenmediğin bir yerde kardeşim o zaman ne işin var senin. Ben fikrini ve zikrini beğenmediğim bir düşünceye ne taraf olurum nede seçim zamanı oy kullanırım.

      Toplum içinde siyaset yapan ve gözümüzde deve dişi gibi gördüğümüz bazı insanların bu tavır ve hareketlerini görünce, inanın herhangi bir vatandaş bunlardan daha sağlam ve adam gibi adam olduklarını düşünüyorum. Hiç değilse bu insanların bir duruşu ve düşüncesi var.

      Fikrini beğenmediğin yerden hasbelkader Milletvekili olsan bende sana benim düşünceme uygun parti diye oy versem. Dört gün sonra benim oyumu satıp başka bir cenaha kaysan o zaman benim hakkım ve vebalimi nasıl ödeyeceksin?

      Bir insanın bir düşüncesi ve fikri olması lazım değil mi? Hatta bir duruşu olmalı ki onu takdir edebileyim. Duruşun belli değil yönün belli değil ne diye beni kandırırsın kardeşim, dürüst ol. Seninki o zaman millete hizmet değil bir koltuk kapmaktan başka nedir ki?

    Bu tür insanlara inanın güvenim olmamış ve güvenmemişimdedir. Duruşu olan her insanı severim, ama kıblesi yanlış olanı hiç sevmem. Güven neden önemli bir kıssa ile bitirelim:

    Bir zamanlar üç arkadaş varmış…

Ask, Dostluk ve Güven…

Üçü bir arada oldu mu? Harikaymış her şey…

    Gün gelmiş aşkın işi çıkmış...

    Eh meslek bu kolay mı?

    Ama dostlarından ayrılmadan önce söz vermiş onlara.

    Beni özlediğinizde gelin demiş uzaklarda olmayacağım.

     Nerede gözleri arzuyla dolu birbirlerine bakan bir çift görürseniz ben ordayım.

     Ve ayrılmış yanlarından...

     Peki demiş Dostluk Güvene

    Madem öyle ben de yoluma düşeyim...

    Görev çağırır...

     Ama merak etme,

     Nerde birlikte ağlayan iki insan görürsen

     Bil ki ben ordayım...

      Güven ağzını açmış veda etmek için ama

      Dostluk ayrılmış arkadaşının yanından onun son sözünü dinlemeden...

     Ve gitmiş uzaklara...

     Güven

      Sessizce içinden geçirmiş elinde olmadan "Beni kaybederseniz, bir daha asla bulamazsınız..."

     Hiçbir zaman Güven’i yitirmemeniz dileğiyle…