Zekâta göz diken dilenciler
Düğün değil Bayram değil eniştem hesabı buda nereden çıktı diyenler olacak. Ancak zekâtın zamanı olmadığı gibi ille Ramazanda verilir diye bir durum yok. Ben aşağıda Zekât kimlere verilir kimlere verilmez konusuna değineceğim. Ancak günümüzde öyle çok zekât dilencileri ortaya çıktı ki, bunu anlatmak ve izah etmek çok zor. Nedeni ise camiye bile zekât toplanamazken kişiler kurum ve kuruluşlara zekât toplanır hale geldi.
Varlıklı insanlar ikna edilerek kurumlara zekât verilmeye başlandı. Hatta şurada öğrenciler okuyor diye zekât dilencilerinin sayısı az değildir. İslam dininde öğrenciden maksat dini ilim tahsil edenler baz alınmakta iken, şimdi hangi öğrenci olursa olsun verilir diye öğrenciler bu işlere alet edilmeye başlandı. Bazı özel yerlerde zengin çocukları yatıp yararlanıyor, zaten oralara gariban çocukları alınmıyor. Garibanlar evlerde veya yardım severlerin desteği ile okuyorlar.
Bu amaçla toplanan zekâtlarla kurum kuruluş ve iş yerleri açarak ticaret yapılıyor. Çalışmadan buradan insanlar geçim sağlamaya çalışıyorlar. Hâlbuki zekâtın ana amacı fakir ve kimsesizlere dinin bir eşitlik ve yardım amacı ile fakirin zenginin malında gözü olmamasını sağlamaktır. Ama gelin görün ki, zaten çoğu insan zekât müessesesini çalıştırıp yerine getirmezken bunu birde kurum ve kuruluşlara vermesi yerini bulmadığını göstermektedir.
Bu şekilde zekât verenler zekâtlarını tekrar vermesi gerekir. Verilenler zekât değil yardım desteği olarak vermiş sayılır. Gelin isterseniz fıkıh kitaplarımız zekât konusunun da ne diyor hep birlikte göz atalım karar sizlerin olsun.
Zekât verilecek kimse ve yerlerle ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:
"Zekâtlar, Allah'tan bir farz olarak ancak yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a ısındırılacak) olanlara, (esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyen) esir ve kölelere, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlulara, Allah yolunda olanlara, (harçlıksız kalmış) yolcuya mahsustur. Allah alîm ve hakîmdir." Tevbe:60
Buna göre zekât verilecek kimseler şunlardır:
1. Fakirler: Nisap miktarından az bir malı olan, dinen zengin sayılmayan kimselerdir.
2. Miskinler: Hiçbir şeyi olmayan kimselerdir. Bunlar fakirlerden daha düşkün durumda olanlardır.
3. Borçlular: Borcundan fazla nisap miktarı malı bulunmayan ve borcunu ödeyemeyecek durumda olan kimselerdir.
4. Yolcular: Memleketlerinde malı olduğu halde, memleketinden uzak düşüp yolda parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir. Bunlara, memleketlerine gidebilecek kadar zekât verilebilir. Memleketine gidecek kadar parası varsa bu gibilere zekât verilmez.
5. Allah Yolunda Olanlar: Bunlar, malı imkânsızlığı sebebiyle savaşa katılamayanlar veya hac için yola çıkıp parasız kalanlar ile işini gücünü bırakıp kendisini ilme veren kimselerdir. Kendilerine zekât verilebilen kimselerin her birine ayrı ayrı zekât verilebileceği gibi, yalnız birine de verilebilir. Fakirlere zekât verirken şu sırayı gözetmek daha faziletlidir:
a) Önce fakir olan kardeşler, b) Kardeş çocukları, c) Amca, hala, dayı ve teyzeler, d) Bunların çocukları, e) Diğer mahremler, f) Komşular g) Meslektaşlar h) Zekât verecek kişinin bulunduğu köy ve şehir halkı.
Bir kimse, kendi yakınları muhtaç durumda iken onları bırakıp başkalarına zekât verse, zekat borcunu ödemiş olmakla beraber sevabına nail olamaz.
Zekât, malın bulunduğu yerdeki fakirlere verilir, bir başka yere nakledilmesi mekruhtur. Ancak başka yerdeki yakınları ve ihtiyaç sahipleri varsa, nakledilmesi caiz olur. Zekât parasını günah yolunda harcayacak veya israf edecek olan kimselere vermek doğru değildir.
Zekât verilmeyen kimseler şunlardır:
1. Anne, baba, büyükanne, büyükbabalar.
2. Çocuklar ve torunlar.
Erkek ve kız çocuklarına ve her ikisinden olan torunlara zekât verilmez.
3. karı-koca birbirlerine.
Yani; koca, karısına, karı da kocasına zekât veremez.
4. Zenginler, (Nisap miktarı malı ve parası olan zenginlere zekât verilmez.) Zengin bir kimsenin ergenlik çağına gelmeyen küçük çocuğuna zekât verilmez. Fakat zengin bir adamın fakir olan büyük çocuğuna ve fakir olan babasına başkasının zekât vermesi caizdir.
5. Müslüman olmayanlara zekât verilmez. Fakat sadaka verilebilir. Zekât Müslüman fakirin hakkıdır.
6. Zekât; cami, çeşme, yol ve köprü gibi yerlere de verilmez. Çünkü zekâtta temlik şarttır. Yani fakirin eline verilerek mülkiyetine geçirilmesi gerekir. Cami ve benzeri şeylerde ise böyle bir durum yoktur. Ölünün kefeni ve borçları da zekât ile karşılanmaz. Çünkü burada da temlik yoktur.