Tasavvuf var mı yok mu?

FİKRET ALPEREN
ABONE OL

Hazırlanın, sırtınıza yaslanın!  yakın okuma gözlüklerinizi takın, zevkli , bilgili, kültürlü Uzunca bir yola çıkıyoruz. 
Gelmek isteyen buyursun...

Konumuz TASAVVUF...!

Var mı? Yok mu?

Dinin neresinde ve kime hitap ediyor?

Tasavvufu mistic, biraz da gizem katarak felsefi bakış açılarıyla kendilerine ulviyet kazandıranlar için neler yapmak gerekir?

Insanlık yararına her faydalı olan ne varsa zararına kullanıldığı gibi, tasavvufu da kurdukları Dünya düzenlerinin üzerine Kalkan olarak kullananların, Beynini kiraya vermişlerin, dünya ve ahiretini zifiri Karanlığa gömmüşlerin kurtuluşuna vesile olması ümidiyle; Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...

Bismillahirrahmanirrahim.

Tasavvuf bahsedildiği gibi gizemli, felsefi, avam tabakanın veya üst tabakanın anlamayacağı kadar karmaşık bir yapıda asla değildir..! 

Tasavvuf aslında herkesin çok kolay anlayabileceği , idrak edebileceği , hayatına değer katabileceği bir kavramdır.. 

Tasavvufun kaynağı Kur'an ve Sünnet'tir ...

Tasavvufun amacı, bizleri iman ve İslâm'ın nimetleriyle beraber ihsan makamına çıkartmaktır. Tasavvuf , İslâm'ı ihsan makamında yaşamaktır. 

Bu yüzden tasavvuf; iman, ahlâk ve maneviyat arasında mükemmel bir irtibat kurar ve insan oluşumuzun manasını burada aramamız gerektiğini söyler.

Zühd ve ahlak hareketi olarak başlayıp bir düşünce akımı hâlinde devam eden tasavvufun asıl kaynağı Kur'an, Sünnet, ashabın ve zâhidlerin hayatıdır.

Tasavvuf, kalp temizliğini, güzel ahlâkı ve ruh olgunluğunu konu alır. Amaç müminleri terbiye etmek ve manen yükseltmektir.

Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. 

Konusu Allah'a ulaşmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. 

Anadolu'nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi Yunus Emre'dir. Dinî -Tasavvufî Türk edebiyatında asıl olan sanat yapmak değil, dinî-tasavvufi düşünceyi yaymaktır.

Zühd Dönemi: Bu dönem Hz. Peygamber ile başlayıp hicrî ilk iki asrı içine alan ve tasavvuf kavramının kullanılmaya başlanmasına kadar süren dönemdir. ... 

Görüldüğü gibi, tasavvufun belli dönemlere ayrılarak incelenmesi, her dönemin kendine has karakteristik yapısı ile ilgilidir.

12. yüzyıl ve sonrası “tarikatlar dönemi” olarak nitelendirilmektedir. 

Klasik tasnife göre ilk dönem “Zühd”, 
ikinci dönem “Tasavvuf”, 
üçüncü dönem ise “Tarikat” dönemidir. 

Tarikat dönemini de ayrı bir zamanda ve hatta en kısa zamanda sizlerle paylaşacağım..

İlk mutasavvıflardan; Ahmed Yesevî, 
Süleyman Hakim Ata, 
Şâh İsmâil Safavî Hatayî, 
Türkmenistan'da üniversitede öğrenci olarak okuduğum Okula ismini veren Devlet Mehmed Âzâdî ve Onun oğlu Mahdumkuludur.

Türk tasavvuf tarihinde mutasavvıf denildiğinde ilk akla gelenler herbiri bir tarikat önderi olan Hoca Ahmet Yesevi, 
Yunus Emre, 
Mevlânâ Celaleddin Rumi ; 
Hacı Bektaş-ı Veli ve 
Hacı Bayram-ı Veli gibi İslam büyükleridir.

Tasavvufun amacı Mademki insanı "İhsan" makamına çıkartmak sa, insan da o makama çıkmak için kendisine verilen o Muazzam aklı kullanarak, Allah ve Resulullah'ın izinde dimdik, sapasağlam, hurafelere, bidatlara, hikayelere, mistik ve gizemlere kanmadan yürümelidir, hedefine ulaşmalıdır...!

"Anlayabilesiniz diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik." Yusuf suresi 2. Ayet.

Tasavvuf diye etrafındaki cemaati dağıtmamak adına; korku, ümit ve vaat üçgeninde insanları bir arada tutmanın ve bunlar üzerinden nüfus elde etmenin çabasında olanların yapmış oldukları YANLIŞLARI YORUMLAR bölümünde KÜPÜRLER halinde paylaşacağım... 

Yazı ne kadar uzun olursa özünü ve anlamını kaybediyor, bu yüzden böyle bir uygulama yapacağım, faydalı olabildiysek ne mutlu...

Allah'a karşı gelmekten yine Cenabı Allah zülcelal tekaddes Hazretlerinin Merhametine ve Rahmetine sığınırım...

           Fikret Çalışkan 
İletişim ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı

Not; Bu yazı 5846 sayılı Fikir ve Sanat eserleri kanunu kapsamında kaleme alınmıştır.