Elçi'ye zeval olur mu?
kim demiş elçiye zeval olmaz diye,
elçi'ye zeval oldu bile, kırılası ellerce..
dört ayaklı minare önündeki çağrısında,
"biz diyarbakırlılar olarak,
diyarbakır barosu olarak
burada çağrı yapmak istiyoruz..
bu tarihî bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş,
ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede,
insanlığın bu ortak mekanında
silah, çatışma, operasyon istemiyoruz..
savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar
bu alandan uzak olsun diyoruz..
demokratik tepki için buradayız..
bu davranışı, tarihe yönelik bu şiddet eylemini
TARİHÎ BİR DEĞERE YÖNELİK
BU SUİKASTI KINIYORUZ"
dedikten yalnızca iki dakika sonra
kalleş bir kurşunun hedefi,
baro başkanı tahir elçi..
515 yıl önce akkoyunlu kasım han'ın yaptırdığı
şeyh mutahhar camii ve
eşi olmayan dört ayaklı minaresi..
sayısız depremlerin yaralayamadığı yıkamadığı,
kirli ellerin iki ayağına sıktığı kurşunlarla yaraladığı,
yıkmaya çalıştığı dört ayaklı minare olayına,
katledilmeden iki gün önce twitter hesabında,
"diyarbakır'ın simgelerinden dört ayaklı minarenin
ayaklarına silahlı SUİKAST" diyerek
dikkatlere sunan merhum elçi,
birilerini hayli rahatsız etmiş anlaşılan..
müslüman mahallesinde salyangoz satanlara tepkisi
birilerini harekete geçirmiş anlaşılan..
baro avukatları olarak inisiyatifi ele alarak,
dört ayaklı minarenin ayaklarına kurşun sıkılmasını,
"tarihî bir değere yönelik suikast" olarak nitelemesi,
belli ki birilerini bu yola sevketmiş..
keza merhum elçi'nin,
4 ekim 2015 tarihli "aydınlık" röportajında,
. "çocuklar, boykot için değil
hendekler, barikatlar, çatışmalar
ve baskılar yüzünden okula gidemiyor"
. "kürtlerin yüzde 90'ın üzerindeki kesiminin
ayrılmak istemediğini çok iyi biliyorum"
. "türkler ve kürtler birlikte yaşayacaklar, bu kaçınılmaz"
sözleri, katledilmesinde bir hayli etkili olmuş..
bir insanı, bir cümlesiyle tanımlamak yanlış..
bize, hakkı'nın yanında duranlar değil,
bize, hakk'ın yanında duranlar lazım, elçi gibi..
konuyu başka bir yere, ahmet hakan'ın
programındaki bir cümlesine çekmek isteyenlerin,
bu inceliği/önceliği gözden kaçırma çabalarına dikkat.!
elçi'nin katledilmesi akabinde iki gündür
olay yerine giden avukatlar, emniyet görevlileri ve
savcılara roketatar ve silahlarla ateş açılıp
olay yerinde inceleme yapılmasına engel olunuyor..
ertesi gün gelen müfettişlere incelemeleri sırasında
tekrar ateş açılıyor ve mermi çekirdeği bulunamıyor..
olayın açıklığa kavuşmasını engelleyenler,
şüpheleri üzerine çekiyorlar..
bıçak sırtı dönemlerde
böylesi provokasyonlara yabancı değiliz..
bir sorunun sonuna gelindiğinde
oyunu başa sardıran organize işler bunlar..
ne zamanki bir barış elçisi,
mâkul bir ses çıkıp da yüksek sesle
doğruya doğru eğriye eğri diyecek olsa,
derhal kirli bir el uzanıyor ve susturuluyor..
böylesi olaylar akabinde,
. "fâilleri bulmak namusumuz" diyenler,
bu kez namuslarına sahip çıksınlar..
. "uzanan kirli elleri kıracağız" diyenler,
bu kez o elleri kırsınlar, görelim, takdir edelim..
. "olaya el konulmuş olup
fâil/ler en kısa zamanda ele geçirilip
adaletin pençesine teslim edilecek" diyenler,
pençeleri kaldı mı bilmiyoruz, adalet bu kez
yüreğimizi soğutsun, teselli bulalım artık..
adına fâili meçhul deyip
ambalajlayıp rafa kaldırmayın, öncekiler gibi..
. "bizim yönetimimizde fâili meçhuller olamaz" diyen zât,
tahir elçi'nin kaçıncı olduğunu öğren de konuş.!
biraz ciddiyet, biraz liyâkat lütfen.!
olayın ağırlığı altında ezilip
vaziyeti kurtarma! derdine düşerken
böyle boş laflarla yarayı derinleştirmeyin bâri..
diyeceğimiz o ki,
yakın dostlarından öğrendiğim
mâkul kişiliğiyle yaptığı basın açıklamasında,
dört ayaklı minareyi yıkmaya çalışanları hedef aldığı ve
"tarihimize ve değerlerimize yönelik suikast"
dediği için kendisi hedef olan merhum elçi'nin,
ölümü göze alacak cesaretle sahip çıktığı
dört ayaklı minareye onun kadar sahip çıkıldığı sürece,
"elçi'ye zeval olmayacaktır"
E-Posta: ramazantoprak19@gmail.com