'sade'

RAMAZAN TOPRAK
ABONE OL

"cumhurbaşkanı'ndan çok önemli açıklamalar"

"başbakan'dan gündemi sarsıcı açıklamalar"

"x bakan'dan çarpıcı açıklamalar"

"y'den kritik açıklamalar"

"flaş flaş! ...'den hayatî uyarılar" vb

türde sayamayacağımız kadar çok açıklama..

ekranları başındaki sade vatandaşı

hop oturtup hop kaldıran,

koltuğun sandalyenin ucunda

kalkışa uçuşa cenge hazırlarcasına

izlenmekten öte ekrana kilitleyen açıklamalar..



sanırsınız, açıklananlar

gündemi alt-üst etmekle kalmayacak,

gökkubbe başımıza düşecek,

yer yerinden oynayacak,

taş üstünde taş bırakmayacak derecede

önemli açıklamalarmış gibi..

önceleri prime-time'da idi,

sonraları günün her saatinde ve

"flaş flaş.. son dakika.. canlı yayın" spotlarıyla..

toplumu sallayıp silkelemenin dışında

fazlaca pratik bi'değeri olmayan,

topluma haber vermeyi değil,

toplumu cenge hazırlamayı hedeflemişcesine..

bir makama koltuğa ünvana çöreklenmiş,

yerini garantilemiş(!) siyasilerin,

muhaliflerini hedefe koyup topa tuttuğu,

onları toplum nezdinde rencide hatta istiskal ettiği,

kendisini, değil ülkenin dünyanın merkezine koyduğu,

her açıklaması ile koltuğunu pekiştirdiği açıklamalar..

araya sokuşturulan vurucu kesici delici ibarelerle

vurgular derinleştiriliyor, keskinleştiriliyor,

rakipler kesilip biçiliyor, karşıtlar hizaya getiriliyor,

ki hedeflenen kişisel sonuç kalıcı olsun..



siyasi arenada tek başına kalmışlığı hedefleyici,

tüm rakipleri silici, saf dışı edici..

her sorunun tek çözücüsü,

her olayın her konunun vazgeçilmezi,

gündemlerin tek hakimi,

yatak odalarının bile sorumlusu,

ego şişmesi ve patlaması yaşayan,

toplumun tek alternatifiymişçesine

kasım kasım kasılan ray-banlı boy'lar,

cia-kgb-mossadçılığa soyunmuş mübarekler(!)..

kime neyi ispat etmeye çalışıyorlarsa..



salt siyasi değil her konuda allâme

havasındaki kişilerden yıldık usandık,

ülke kurtarıcılarından bıktık usandık,

allâme-i cihân geçinen allâme-i cühelâdan gına geldi..

kendisi öncelikli sorun haline gelenlerden gına geldi..

kendisi takoz olanlar artık çekilmez oldu..

hakkı değil gücünü öne çıkararak

eşkiyalık yapanları görmek istemiyoruz..

anlatan değil bağırıp çağıranlar, çekilin önümüzden..

dinleyen değil konuşanlar, susun ve gidin..

bal eyleme iddiasıyla gelip zehir eyleyenler,

zehir zıkkım olsun diyesim geliyor size..

bizim hakkımızı bize lütfetmeyin, kuzu kuzu verin..

'omuz omuza yürüyeceğiz' diye gelip

omuzlarımıza çökenler, inin sırtımızdan..

ulûfe koltuk dağıtılmasından utanç duyuyoruz artık..

her gün herc ü merc olan gündemlere rağmen

hiç kimsenin hiçbir şeyin değişmemesi, "........"..



cumhurun başına gelmeyi,

cumhurun tepesine oturma zannedenlerden,

toplumun emanetlerini kendi malı zannedenlerden,

devraldığı sorumluluğu sorumsuzluk zannedenlerden,

"ciddi işleri" ciddiye alınmaz hale getirenlerden,

"önemlileri" önemsizleştirenlerden,

"çapsızları" çaplıymışçasına yedirenlerden,

"hırsızları" masumlaştıranlardan,

masumlara hırsız muamelesi çekenlerden bıktık..

bi'yandan "değerlere hizmetkârlık ediyoruz" deyip

öte yandan değerleri tekeline(?) alanlardan,

verilen yetkileri görevleri sorumlulukları,

sınırsız sorumsuz imtiyaz görenlerden,

dil-üstüyle yarı-kulluğa katlanırken(!)

dil altıyla yarı-ilahlığa soyunanlardan(!) usandık..

evliya söylemleriyle eşkiyalık edenlerden,

"yapmayacağını söyleyenlerden",

söylediğini de yapmayanlardan,

içi ile dışı ters istikamete gidenlerden,

yalanlardan dolanlardan talanlardan bıktık usandık..



öylesine kanıksatılıyor ki yakında zamanda

gerçekten 'çok önemli' 'gündemi sarsıcı'

'çarpıcı olaylar' kapımıza dayandığında, korkarız ki

olayın ciddiyetine inanan kimse olmayacak,

önemli olayları kimsecikler önemsemeyecek..

"o günlerin toplum bilinçaltı hazırlanıyor"

demek istemiyoruz ancak buna çanak tutuluyor..

dememiz o ki,

söylediklerinizle oyalayıp

söyleyemediklerinizle iş yapmayın..

çok şey mi istiyoruz..?



cumhurbaşkanı, başbakan ya da diğerlerinden,

kanıksatıldığımız alıştırıldığımız biçimde,

'gündemi sarsıcı' açıklamaları,

'çok önemli' açıklamaları duymak is-te-mi-yo-ruz..

onun yerine 'sadelik' is-ti-yo-ruz,

onun yerine 'sade insan' profili is-ti-yo-ruz,

onun yerine 'sade' açıklamalar is-ti-yo-ruz,

onun yerine 'inandırıcı' açıklamalar is-ti-yo-ruz,

onun yerine 'ciddiye alınan' açıklamalar is-ti-yo-ruz..

"ciddiyet"in örselenmemesini is-ti-yo-ruz..

"önemliler"in önemsizleştirilmesini is-te-mi-yo-ruz..

onca hengâme, onca curcuna, onca kargaşa fırtına,

sonuç, sıfıra sıfır, elde var sıfır is-te-mi-yo-ruz..

sıfırlanmış zaman, sıfırlanmış imkan, sıfırlanmış insan,

sıfırlanmaya yüz tutmuş gelecek is-te-mi-yo-ruz..

hâl-i pürmelâlimiz bu tablonun görülmesi bile

bayram hediyemiz olacaktır..

*

1. not: bayramlarımız bayram gibi olsun..

2. not: Allah(CC) özü-sözü bir olanın yâr ve yardımcısı olsun..



E-Posta: ramazantoprak19@gmail.com