Sağlık ihmale gelmez. Sağlığımızı kaybetmeden önce kıymetini bilmemiz gerekir. İşlerin yoğun temposuna kendimizi kaptırdığımız da her şeyin sağlığımız üzerine kurulu olduğunu unuturuz. Bir gün gelip sağlığımızla ilgili sorun yaşadığımızda tüm işlerimizin aksadığına şahit olduğumuzda şaşkına döneriz. Sağlığımızdan taviz vererek yaptığımız işlerden elde ettiğimiz kazanç onu kazanmaya yetmiyor olabilir. Çok geç olmadan bu yanlıştan dönmeliyiz. Sağlığımızı ihmal ederek değil onu da koruyarak yaşamımıza devam etmeliyiz. Sağlığımızı korumak için neler yapabileceğimiz ise oldukça merak uyandıran bir konudur. Koruyucu sağlık yaklaşımları fiziksel sorunlarda önemli bir yere sahiptir. Manuel terapi de iyi bir koruyucu sağlık yaklaşımı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Manuel terapinin sıkça duyulduğu günlerdeyiz. Medya da özellikle fiziksel sorunların işlendiği yayınlarda manuel terapi anlatılmaktadır. Toplumumuza çokta uzak olmayan bu terapi şekli bilimsel anlamda yeni yeni kullanılmaya başlanmıştır. Her hangi bir cihaz olmadan elle yapılan terapi şekline manuel terapi diyoruz. Kavram oldukça geniş bir yöntem aralığını içine almaktadır. Kas spazmları, eklem disfonksiyonları, kas uzun kısalık ilişkisi bozuklukları ve eklem ilişkilerini düzenlemek adına uygulanabilmektedir. Ağrının azaltılması için manipüle edilen eklemde mobilizasyon içinde çeşitli uygulamalar yapılabilmektedir. Bu yöntemin sonrasında iyileşme süreçleri oldukça hızlı olmaktadır. İlk seans itibariyle gözle görülür sonuçlar alınabilir. Yan etkisi olmayan yöntemde bireyle direkt temas halinde olunması güven vermektedir. Bunun yanında uygulama da teknikleri ihtiyaca göre belirlenmektedir. Koruyucu sağlık olarak da eklemlerin ilişkilerinin düzenli aralıklarla kontrol edilmesi ve dengeye kavuşturulması olası rahatsızların önüne geçilmesini sağlayabilmektedir.
Sağlıklı bir kas-eklem ilişkisine sahip olmak fiziksel rahatsızlıklardan korunmamamızı sağlayacaktır. Kasların vücutta üstlendiği rol; hareket ve kontrol üzerinedir. Eklemler ise kemik yapılar arasındaki ilişkiyi düzenler ve kasların hareket ve kontrol işlerini belirli açılar da yapmasını sağlar. Yapılar arasında herhangi bir sebepten; yaşam tarzımızdan, iş koşullarından ve dış etkenlere bağlı olarak kas-iskelet sistem uyumu bozulabilir. Bu bir hastalığa dönüşmeden önce müdahale edilmesi gerekir. Egzersizler içinde stabilizasyon egzersizleri, germe egzersizleri, kuvvetlendirme egzersizleri ve pliyomet egzersizler gibi çok çeşitleri vardır. Bunların ayrı ayrı faydaları söz konusudur. Koruyucu olarak egzersiz yapılırken bile bunlara dikkat edilemediği için sonuçlarda hep bir eksiklik olabilir. Manuel terapiden sonra bunlarında öğretilmesi kalıcı sonuçlar alınmasını sağlar.
Aksaray’ da manuel terapi ile yeni tanıştı. Manuel terapinin iyi bir koruyucu olduğunu öğrendiğimiz zaman daha çok talep edileceğini düşünüyorum. Sağlığımızı kaybetmeden önce korumak ve hayatın temposuna kendimizi kaptırırken sağlığımızı da unutmamak gerekir. Sağlık kaybedildiğinde kıymeti anlaşılan bir değerimiz olmasın.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…
YORUMLAR