Fizyoterapi hizmetleri dünyada yeni bir yapılanma içerisine girdi. Eski bakış açısının yerini yeni yaklaşımlar almaya başladı. Artık hastaların hastalanmadan önceki olası risk faktörlerinden korunması da uygulamalara dâhil edildi. Bel ve boyun problemleri gibi dünya üzerinde gribal enfeksiyonlardan sonra iş hayatını kısıtlayan sorunlar için çözümler üretiliyor. Bel ve boyun sorunlarında bireyin hemen her branşı gezmesi ve hemen hemen aynı ilaçların kullanılması artık bu konuda maliyet hesabının da düşünülmesini gerektirdi.
Bel ve boyun ağrılarının çözümünde bütüncül bir yaklaşım gerektiğinin tüm dünya farkında bu yüzden buna uygun alternatif sistemler geliştiriliyor. Ülkemizde özel sektörde kısmen de olsa bu yönde adımlar atılıyor. Cerrahilerden sonra bile hareket kabiliyeti ve korunma konusunda hasta takibi yetersiz durumda olduğunu görüyoruz. Araştırma hastanelerinde örnek gösterilebilecek yerler olsa da bunlar bir elin parmağını geçmez. Bel ağrılarında korunmanın önemini tıp camiasını kavramış durumda. Cerrahilerden sonra da korunma ve düzenli egzersizlerin kaliteli yaşam ve tekrarla riskini ortadan kaldırmak için ne kadar gerekli buda bilinen bir gerçektir. Avrupa da ilkokul sıralarında bel ve boyun okulu diye bildiğimiz eğitimin verildiği ve bireyin hayatının başında bazı bilgileri aldığını görüyoruz. Ülkemizde de Avrupa standartlarında bir fizyoterapi bakış açısı ve istihdamı yeterince oluşmadığı için hala konu çözümsüzdür. Kırık-çıkıkçı diye tabir edilen kesim hala rağbet görmesi birazda bundandır.
Bel ağrılarında bilinmesi gereken en önemli kural nedir? Bu sorunun cevabı şüphesiz korunmak ve kasların kuvvet, uzunluk ve stabilizasyon gibi sorunlara maruz kalmasının engellenmesidir. Cerrahilerden sonra tekrarlama ihtimalide asgari düzeye düşecektir. Ülkemizde şuanda mevcut sistemde fotokopi edilmiş egzersiz kalıpları verilerek ve hayat adaptasyonu noktasında genel birkaç şeyin haricinde büyük oranda hastaya bir şey verilemiyor. Bireylerin bu konuda takiplerinin yapılması ise son derece yetersiz olduğunu çevrenizdeki bu sorunu yaşayanlardan dinlemişinizdir. Bel sağlığının tam anlamıyla korunması için daha çok yol kat etmemiz gerekiyor. Bu süreçte fizyoterapistlere büyük bir sorumluluk düşüyor.
Bel ağrılarında akılda kalanların; yetersiz yönlendirme ve bilgilendirme olduğunu düşünüyorum. Bu rahatsızlıkla yaşamanın öğretilmesi gerektiğini ve hayatında ne gibi değişiklerin yapılacağının birebir gösterilmesi artık bir zorunluluktur. Bu kadar yoğun görülen bir rahatsızlığın bireylere verilecek eğitimle daha azalacağı ve kendilerini güvende hissedecekleri bir gerçektir.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…
YORUMLAR