Hareketli bir yaşam sürüyorsak eklemlerimi zinde bunda önemli katkısı var. Vücut sistemlerinin birlikte hareket etmesi için çok yönlü hareketlere açık eklemler olmalıdır. Sağlıklı bir yaşam sürerken çokta farkında olmadığımız bu detaylar gün olup bir sorunla karşılaştığımızda gözümüzde devleşir. Gün içinde oturup kalkerken, yürürken, ayakta dururken ya da koşarken pasif olsun aktif olsun hareket sırasında en çok yük taşıyan eklemlerimizden biri de dizlerimizdir. Diz eklemlerinin sağlığının devam ettirilmesi ve korunmasına yönelik çokta bilgi sahibi değilizdir. Bir şekilde merdiven çıkarken, halı saha maçı yaparken ya da yaşla birlikte ağrılar oluşmaya başladığında çözüm peşine düşeriz.
Diz eklemlerinin ağrılarının oluşmasında çok farklı faktörler bir araya gelebilmektedir. Genetik alt yapı, travmatik durumlar ve kullanıma bağlı olarak bu ağrılar ortaya çıkabilir. Bunlara artan yaş ile birlikte dokularda meydana gelen yıpranmayı da dâhil edebiliriz. Bunlar dizlerimizde sorun oluşturmadan önce dizlerimiz için bir şeyler yapabiliriz. Diz eklemi öne ve arkaya olan hareketinin yanında çeşitli rotasyon hareketleri ile yürüme ve ayakta durma da farklı fonksiyonlara sahiptir. Bu görevlerini yerine getirirken bacak kaslarının uyumlu çalışması gerekir. Kasların uyumlu çalışması sonucu hareket ortaya çıkar. Bağlar ise hareket limitlenmesi ve duyusal girdide önemli görevler üstlenir. Sürekli olarak diz hastalarından duyduğumuz menisküs kelimesi de yine diz eklemi ile yakından ilgilidir. Menisküsler tıpkı bir aracın amartösörleri gibi eklemde kuvveti hafifletici rol oynar. Menisküsler, bağlar, eklem sıvıcı, kemik yapıların uyumu, eklem kapsülü ve son olarak da kaslar büyük bir uyumun sonucunda diz ekleminin sorunsuz çalışmasını sağlanır.
Sorunsuz çalışan bir diz eklemi için koruyucu fizyoterapi sonra derece vazgeçilmezdir. Koruyucu fizyoterapi ile bahsettiğimiz yapıların zarar görmesini engellemek yahut en aza indirmek amaçlanır. Günlük yaşamda sürekli yaptığımız ya da yapmak zorunda olduğumuz hareketler vardır. Bunlar iş de olabilir hobi amaçlıda olabilir. Bu hareketlerde diz eklemine zarar verecek hareketlerin varlığının tespit edilmesi gerekir. Hatalı hareketlerden vazgeçmek en önemli koruyucu fizyoterapi yöntemlerindendir. Bunun yanında bölge kaslarının kuvvet, denge ve uzun ilişkisinin korunması amaçlanmalıdır. Fazla kilo problemi ise çok ayrı bir konudur. Fazla kilolar diz ekleminin en önemli sorunlarındandır.
Diz eklemi ağrıları ile yaşamak gerekmiyor. Diz ağrıları hiç kimsenin kaderi olarak göreceği bir rahatsızlık değildir. Bunları iyi anlamalı ve buna göre hareket etmeliyiz. Sağlığımızı korumak, yaşamdan zevk almak, hayatı mutlu bir şekilde yaşamak ve geleceğe umutla bakmak kendi elimizdedir.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…
YORUMLAR