Uyku, insan için mekanizması hala tam çözülememiş ve vazgeçilmez bir yaşam parçasıdır. Günün bir bölümünü çalışarak bir bölümünü ise uyuyarak geçirmemiz gerekiyor. Bu büyük bir denge oluşturarak bizim bir sonraki güne hazırlar. Gün içinde çalışarak vakti geçirirken, sonrasında uyuyarak tekrar bir toparlanmak gerekir. Çeşitli hastalıklar bu uyku düzenini bozar. Uykunun bozulması ise başka sistemlerin çalışma düzenini olumsuz etkiler ve kısır bir döngü haline gelen süreç başlar. Yumuşak doku romatizmasının da vücutta ağrıdan sonra oluşturduğu en büyük sorun uyku problemlemidir.
Yumuşak doku romatizması kadınlar da fazla görülen bir hastalıktır. Sebebi bilinmeyen, savunma sistemi ve diğer bazı sistemlerde anormallik gösteren, yaygın kas-iskelet sistemi ağrısı, yorgunluk ve sıklıkla baş ağrısı, sabah sertliği, psikolojik bozukluklar gibi birçok semptomunda eşlik ettiği bir hastalıktır. Uykuyla hafiflemeyen ciddi yorgunlukla şikâyeti vardır. Uykunun derin fazlarına kadar inilme sorunu nedeniyle durumun ciddiyeti artmaktadır. Yumuşak doku romatizması kasları, tendon ve ligament gibi yumuşak dokuları, bursa ve eklemleri etkiler. Kol ve bacaklarda halsizlik şikâyeti vardır. Vücutta simetrik noktalarda ağrı ve hassasiyet vardır. Ağrı ve hassasiyetin olduğu noktalar baştan ayağa doğru şu şekildedir: Başın arka bölgesinde, boyunun ön ve alt bölgelerinde, sırttaki trapez kasın ortasında, kürek kemiği çıkıntısında, 2. kaburganın öne uzantısında, dirsek dış yanında, uyluk üstü ve dış yanında, kalçanın üst, dış yanında, dizlerin iç yan kısmındadır. Sabah uyanıldığında vücutta tutulma sonrasında ise artan yorgunluk ve baş ağrısı problemi sık görülür. Daha geniş bir tabloda incelenebilecek olan bu hastalığın tanısının konulması zordur. Tedavisi ise oldukça meşakkatlidir. Hastalığın her kademesinde en geçerli tedavi, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarıdır. Hastanın fizyoterapist tarafından değerlendirilmesinden sonra kişinin bulunduğu duruma uygun şekilde tedavisini planlaması ve hiç zaman kaybetmeden tedaviye başlaması gerekir. Tedavide fizyoterapistin uygulayacağı ve tavsiye edecekleri kadar hastanın da tavrı önemlidir. Hastanın yapılacak tedavilere katılımı, devamlılığı ve yapılan tavsiyelere uyması olumlu sonuç alınması için olmazsa olmazlardandır.
Aksaray da pek duyulmasa da kuru iğne tedavisi, akupunktur ve hacamat yöntemlerinin de hastalığın tedavisinde etkin bir yeri olabiliyor. Özellikle dikkatli ve doğru yapılan uygulamalar sonrasında olumlu geri bildirimler var. Ancak tek başına bu yöntemlerin yeterli olması mümkün değildir.Bu uygulamalar fizik tedavi ile yapılacak olan uygulamalara ve tavsiyelere ek olarak uygulanmalarıdır. Hiçbir bir uygulama fizik tedaviye alternatif değildir. Aksine hemen her uygulama fizik tedavi ve rehabilitasyona ihtiyaç duyar. Yumuşak doku romatizmasında da orta yaş ve üstü kadınların etkilenmesi ve tanı sürecinin uzun sürmesi tedavinin zorlaşmasına neden oluyor. Hastalığın ortaya çıkarmış olduğu tablo psikolojik olarak da hastayı bir çıkmaza sürüklüyor. Bütün bu sorunların tam olarak çözüme kavuşması ve tedavinin verimli olması için uzun bir süreç gerekmektedir. Düzenli aralıklarla yapılacak kontroller tedavi de yapılacak değişiklikler önemlidir. Tedavi süresince ve sonrasında size çok şey düştüğü siz istemeden kimsenin sizi tedavi edemeyeceğini aklınızdan çıkarmamalısınız.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…