Meclis Üyeliği İstedi, Cumhurbaşkanı Vekili Oldu…

Siyasette “ Ben bir şey olacağım” demekle olunmaz.

 

Bir şeyler olmak nasibinde ve kaderinde varsa; Allah (c.c)  öyle kapılar açar ki senin hayal bile etmediğin makamlar, mevkiiler önüne serilir.



1960 ihtilali sonrası idi ve T.B.M.M sine bir de senato eklenmişti.

1963 yılı; mahalli seçimleri ile senato seçimleri beraber yapılıyordu.

Ankara da karanfil sokağın başında eski bir binada C.K.M.P (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) nin binasının ikinci katındaki Genel Başkan Yardımcısı Rahmetli Mehmet Altınsoy un odasına; kır saçlı öfkeli bir adam girdi. C.K.M.P nin Ankara teşkilatında Kalecikliler hâkimdi.

Öfkeli adam Ankara Belediyesi meclis üyeliğine müracaat etmiş ve son sıralara atmışlar.

Öfkeli amca Altınsoy a halini anlatmaya başladı.



“Ben emekli Profesör Dr. General İbrahim Şevki Atasagun, benim onurumla oynandı…” der demez Rahmetli Mehmet abi.” Paşam ben konuyu anladım, siz nerelisiniz? dedi.

Öğrendik ki paşa Nevşehirli imiş.



Mehmet abi;” paşam sen bize lazımsın, Nevşehir teşkilatımız sizi senatör adayı olmanızı istiyor, şu evrakları bugün bana yetiştir…” dedi. Ve rahmetli İbrahim Şevki Atasagun Nevşehir e liste başı senatör adayı oldu.

Seçim bitti; Atasagun senatör seçildi ve bir süre sonra da C.K.M.P.den  istifa ederek (AP) Adalet Partisine geçti…





SENATO BAŞKANI OLDU.



Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel hastalanıp bitkisel hayata girince İbrahim Şevki Atasagun bir yıl Cumhurbaşkanı vekilliğini yürüttü.

Nasip meselesi, Belediye meclis üyeliğine talip olursun, Allah (c.c) yazdı ise Cumhurbaşkanı vekili olursun…

İkinci bir siyaset hatıramı anlatayım.

Sene 1965 idi.

İsmet İnönü hükümeti güvensizlik oyu ile düşürüldü.

Merhum Süleyman Demirel Adalet partisi Genel Başkanı seçilmişti.

Adalet partisi, Yeni Türkiye Partisi ve C.K.M.P. Suat Hayri Ürgüplünün Başbakanlığında koalisyon kurdular ve rahmetli Mehmet Altınsoy da Diyanetten ve Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı oldu.



Bor da kuran kursu hocalığı yapan Osman Saraç abimiz El Ezher mezunu olduğu için yeni kanunlaşan Diyanet kanununa göre vilayet müftülüğü istiyordu.

Rahmetli Altınsoy:” Hocam El Ezher Türkiye deki Üniversite ile denk sayılmıyor, seni vaiz atayalım…”dedi.

Osman Saraç hoca efendi bu teklifi beğenmedi çekip gitti.



1965 seçimleri oldu, rahmetli Mehmet Altınsoy meclis kulislerinde arkadaşları ile sohbet ediyordu.

Lacivert elbiseli, gözlüklü bir kişi sohbeti böldü ve “Mehmet Bey beni tanıdın mı? Beni müftü yapmadın ama ben de A.P Tokat milletvekili oldum…” dedi.

Altınsoy da güldü ve şöyle dedi:” Bana teşekkür et hocam, bir daha kovar isem Bakan olursun…”

Sohbette bulunan milletvekilleri bastılar kahkahayı…





BİRAZ DA BİZ GÜLELİM…



Anavatan Partisinin ilk ilçe başkanlığı binası Halk Bankasının üzerinde idi. ve ilk ilçe başkanı da merhum Emin Gürün idi.



Basına açıklama yapacaktı…



15 kadar yönetim kurulu üyeleri oturmuş, hepsinin elinde de tesbih vardı.

Herkes şak şak tesbih çekiyordu.



Emin bey bir türlü lafa başlayamadı ve gözlüğünü çıkarıp masanın üstüne sertçe vurdu.

“Şu tesbihleri cebinize koyun arkadaş bir türlü kafamı toplayamıyorum …” dedi, önce bir sessizlik çöktü sonunda hep birlikte bastık kahkahayı…