Milliyetçi Hareket Partisi mi yoksa kuluçka makinesi mi demek lazım bilemiyorum?
1966-1967 Eylül ayı öğretim yılının başlangıcı idi.
Avukat Hüseyin Karacaer, Kenan İleri ve ben üniversiteye kayıt olmak için Ankara Niğde Yurduna gittik.
Bildiğimiz ve tanıdığımız kimse yoktu.
Sağcı veya solcu da değildik.
Aksaray´da tembih edildiği için Abdullah Emre İleri´yi sorduk “uyuyor, uyandırmayın çok kızar” dediler.
İkindi vakti olmuştu, biz yurdun kapısında oturuyorduk.
Eli çantalı birisi geldi “kimsiniz, nerelisiniz?” diye sordu ve Hukuk Fakültesi öğrencisi Zeki Müftüoğlu´na teslim etti.
Laf açılınca bu olayı anlatıyorum ve şöyle diyorum: “Emre İleri erken kalksaydı solcu idik, Sadi Somuncuğlu´na yakalandık ülkücü olduk” diyorum.
Televizyon yoktu, gazete diye bir şey görmemiştik…
Aksaray Lisesinden de “ne sağcı, ne solcu sporcu” denilecek cinsten mezun olmuş insanlardık.
Bizim ülkücü serüvenimiz böylece başladı.
Yıllar yılları kovaladı, lise ve üniversite tahsili yapan her gençten yarısı ülküsü hareketin kelle koltukta mensubu idi.
12 Mart muhtırası üzerimizden dozer gibi geçti.
12 Eylül 1980 İhtilali´nde Vatan için ölenler cezaevlerinde yatarken, Taksim´e kızıl bayrak çekenler caddede adeta fink attılar…
1980 İhtilali en büyük zulmü ve işkenceyi ülkücülere yaptı…
İhtilal bütün siyasi partileri, MHP´yi de kapattı…
Bu tarihten sonra ezilen ve yorulan ülkücüler kapanın elinde kaldı.
Turgut Özal´ın kurduğu ANAVATAN Partisi´nin bel kemiğini ülkücü hareketin ağabeyleri oluşturdu.
ANAP tökezleyince, ocaktan yetişmiş ağabeyler kısa adı DYP olan Doğru Yol Partisi içerisinde görev alıp, Demirel´e ve Tansu Çiller´e destek oldular…
Ak Parti içerisinde de milliyetçi, muhafazakar çizgide olan insanlar görev alarak, ÜLKÜ OCAKLARI´nın sağ partilere eleman yetiştirmek için kuluçka makinesi görevini üstlendiğine şahit olduk.
Son iki yıldır MHP´de meydana gelen çalkantı, baş kaldırıya dönüşmüş ve sonunda Meral Akşener´in Genel Başkanlığında İYİ PARTİ kurulmuştur.
Gazetemiz bürosunu ziyaret eden İyi Parti İl Başkanı Özhan Türemiş başkanlığında oluşturulan il teşkilatını görünce “ÜLKÜCÜ HAREKET bir defa daha” bölündüğünü görerek yüreğim sızladı…
Kısacası MİLLİYETÇİ HAREKET ´in ana kaynağı ÜLKÜ OCAKLARI KULUÇKA MAKİNESİ GİBİ…
Yetişenler KAPANIN ELİNDE KALIYOR…
SONUCU SANDIK VE MİLLET BİLİR…
Esnaf ziyaretlerimde bana soruyorlar: “Abi İyi Parti sence başarılı olur mu?” diyorlar.
Ben de bildiklerimi anlatıyorum.
Türk Demokrasi tarihinde Menderes´in Demokrat Partisi ile Recep Tayyip Erdoğan´ın Ak Partisi dışında herhangi bir partiden koparak başarılı olmuş ne parti ne de lider yoktur diye anlatıyorum.
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi´nden kopan Osman Bölükbaşı Millet Partisi´ni kurdu. Bir iki seçim varlığını korudu ve kayboldu…
Adalet Partisi´nden kopan Ferruh Bozbeyli ve arkadaşları, bir seçimlik boy gösterdiler tekrar AP´ye dönerek Süleyman Demirel´e biat ettiler.
Yine Demirel´e başkaldıran Mehmet Yazar ve Cem Boyner ilk seçimde bir puan dahi alamayıp siyasette eridiler, bittiler.
Ak Parti´den kopan Abdullatif Şener´i bugün hatırlayan da yok…
Bugün de çoğunluğu MHP´li olan insanlar İP´yi kurdular.
Çok iddialılar ama neticeyi sandık ve millet bilir.
İlk seçimde herkesin tıraşı gözünün önüne iner…
YORUMLAR