Bu konuda yazdığım onlarca haber ve köşe yazımdan biri olan geçen sene bu ayda yani 14.10.2019 Pazartesi günü” DİNÇER 2 İLÇELİK ESARETİMİZİN UNUTTURULMAMASINIDA YIL DÖNÜMLERİNİ ANARAK SAĞLATSIN!!!” başlığı altındaki yazımda;
Bir şeye sahip çıkılması o yerin geçmişi, geçmişindeki güzel ve hüzünlü günleriyle oranın tarihiyle birlikte kültürünün, siyasetinin, başarı ve başarısızlıklarının tam olarak öğrenilmesiyle mümkündür.!!!
Bundan dolayı şehirlerin atası, maddi ve manevi sayısız ilim ve bilimin gelişmesini sağlayan sayısız ilkler ve teklerin merkezi, Zaferler ve iyi insanlar diyarı Selçuklunun şanlı başkenti Aksaray’ın öncelikle şanlı geçmişinin en iyi bilinerek günümüze aktarılarak yeni nesiller tarafından en iyi şekilde bilinmesinin sağlanması.
Ardından ise aynı bilgilendirmeyle birlikte mutlaka asla hak etmediği, asla ve asla da hak edilmeyecek olan 1845-1920,1933-89 arasında 131 yıl süren 2 ilçelik esaretinin ve bu uygulamadan dolayı oluşan maddi ve manevi zararlarımızın da hemşerilerimiz tarafından bilinerek çekilen sıkıntıların diri yani mutlu istikbalimiz için daima zinde tutulmasının sağlanması şarttır.!!!
İlçelik esareti esnasında hiçbir zaman hak etmediğimiz uygulamalar nedeniyle çekilen maddi ve manevi sıkıntıların, bunların sebeplerinin işinin uzmanları tarafından masaya yatırılması.!!!
Bu çerçevede yakın tarih denebilecek 1845-1920,1933-89 arasında toplam olarak 131 yıl süren ve her yönüyle adeta bizi yeryüzünden silen, gelişip serpilemememiz içinde bizi kaybetmek istemeyenler tarafından adeta preslenmemizin de.
13 Ekim 1920’de 75 yıl süren ilk ilçelik esaretinden kurtulduğumuz gün BMM sinde konuşan dönemin Kütahya milletvekili bir zamanda Niğde İl Milli Eğitim Müdürlüğünü yapan, daha sonra iki dönemde Aksaray Milletvekilliği görevinde bulunan Besim Atalay tarafından bize reva görülenler anlatılıyor.
NİĞDE VİLAYETİ TARAFINDAN AKSARAY’IN SAHİP OLDUKLARI RESMİ VE ÖZEL YAYINLARA SOKULMADI
Toplam olarak 131 yıl süren iki ilçelik döneminde sahip olduğumuz tüm maddi ve manevi değerlerimizin özellikle matbuatın gelişmesinden itibaren Osmanlı dönemindeki yayınlarla birlikte Türkiye Cumhuriyeti devleti dönemindeki resmi ve özel yayın organlarına da Aksaray’ın sahip olduklarının girdirilmemesi nedeniyle sahip olduklarımızın bilinmesi sağlanmadığından yer altı ve üstü tüm kıymet biçilmeyenlerimizle geçmişimiz ve geçmişimiz boyunca oluşan bilgi ile kültür birikimimizde yok sayıldı.!!!
Bu yok sayılmadan dolayı bunlardan faydalanamadığımızdan fakrı zaruret içine düştük.
İçine düştüğümüz maddi ve manevi fakrı zaruretimiz inde bilinerek zinde tutulması bilinmesi.
Bu çerçevede 13 Ekim 1920’de il yapılmamızın ve bunu sağlayanların.
1 Haziran 1933’e kadar süren zaman içinde o zamanlar Türkiye’nin elektrik enerjisini sanayisi ve aydınlatmasında kullanabilen Türkiye’nin 10 ilinin arasına girmemiz başta olmak üzere vilayetlikle sağlanan başarıların.
Hiçbir mantıki gerekçesi olmadığı halde 1933 yılında 2197 sayılı kanunla yeniden ilçe yapılmamız ve 56 yıl süren bu ikinci ilçelik esaretimizdeki gelişmemizi engelleyen maddi ve manevi sıkıntıların.
1983 Ekim’inden başlayarak 15 Haziran 1989’da il oluşumuzu sağlayan 3578 sayılı kanunun kabul edilmesine kadarki ve kanunun kabul edildiği günkü verilen mücadele ve yapılan çalışmaların perde önü ve arkasının.
Bu nimete kavuşmamızı bize sağlayanların ve il olmamızdan sonra çeyrek asırda vilayetlik nimetiyle geldiğimiz bölgemizin parlayan yıldızı olmamızın bilinmesi Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı ve ekibi tarafından sağlansın.
Bunların belirlenmesinden sonra 1845’deki ilk ilçelik esaretine çarptırılmamızın,13 Ekim 1920’de ilk ilçelik esaretinden kurtulmamızı sağlayan 40 numaralı kanunun kabul edilişinin.
Her yönden gelişirken 20 Mart 1933’de Türkiye Büyük Millet Meclisinde haklı hiç bir gerekçesi olmaksızın kabul edilen 2197 sayılı kanunla yeniden ilçe yapılmamızın.
Bu kanunun 27 Nisan 1933’de Resmi gazetede yayınlanmasının,1 Haziranda ise yürürlüğe girmesinin.
Bu kanunla 1933-89 arası 56 yıl süren ilçeliğimizin ve bu arada aralıksız olarak süren mücadeleden sonra 15 Haziran 1989 günü Mecliste kabul edilen 3578 sayılı kanun kabul edilişin yıldönümünün.
Bu kanunun resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği 21 Haziran’ın ve İlk Valimiz Rıdvan Yenişen’in dönemin Başbakanı milletimizin şehit Başbakan Menderes ten sonraki 2. adamı merhum Turgut Özal, Vilayetimizin mimarı ,memleketimizin hayırlı evladı siyasetçisi ve devlet adamı merhum Mehmet Altınsoy ve dönemin İç İşleri Bakanı Abdul Kadir Aksu,vilayet olmamızın siyasi olarak 3. Emektarı olan ANAP Grup başkan vekili Raşit Daldal ile birlikte muhteşem bir kalabalıkla düzenlenen törenle görevine başlayarak fiilen il olduğumuz 15 Ağustos 1989’un yıl dönemlerinin.
İl olmamızdan sonra Şeker Fabrikası, SSK Hastanesi ve Üniversite yönüyle 2005’in Aralık ayına kadarki üniversite, SSK hastanesi ve Şeker Fabrikasıyla dolaylı olarak süren bağlılığımız ile bu bağlılıktan en son 2005 yılının sonunda kendi müstakil üniversitemizin kurulmasıyla fiilen kurtularak tam bağımsız il oluşumuzun yıldönümlerinin Belediyemiz tarafından her sene anılarak tarihteki gelişmelerin tekerrürüne izin verilmemesi için bu meselelerin mutlaka zinde tutulması.
Bunu için ise Başkan Haluk Şahin Yazgı döneminde vilayet yapanların isimlerinin bir çok yerlere verilmesinin Başkan Evren Dinçer bey tarafından daha da ileriye götürülerek 1990-93 arasında can dostum, kardeşim, meslektaşı m ve vilayet olma mücadelemizdeki yol arkadaşım Çapan Tekeli ile ortaklaşarak, yani birlikte ,onun 24 Aralık 1993 günü Mimar Ahmet Taneri ile birlikte geçirdiği elim bir trafik kazası ile aramızdan ayrılmasından sonra şimdiye kadar tarafımdan her yıl kesintisiz olarak 2008’e kadar yılda 3 defa 2008 den itibaren ise 8 defa yürütülmeye çalışılan yıl dönümlerinin benim bir gün ahirete göçeceğim yalın gerçeği göz önüne alınarak görevimin Belediye tarafından yüklenilerek 93’e kadar Çapan Tekeli ile birlikte onun vefatından sonra ise şimdiye kadar tarafımdan aralıksız olarak devam ettirilen anma proğramlarının Belediye tarafından yüklenilerek bunun geleneksel hale getirilmesi sağlanmalı.
Bunlarla çektiğimiz sıkıntılar daima zinde tutulacağından ilçe olmamıza sebep olan şeylerin yeniden vuku bulması önlenir ve ilimizin her yönüyle gelişmesi motive edilmiş olur.
Genç Başkan Dinçer’in Başkan Yazgı tarafından bu konuda başlatılan çalışmaların çıtasını yükselterek kendisi gibi genç ve idealist olan ekibi tarafından tarihin tekerrürünün önlenmesi ve mutlu geleceğimiz için geçmişimizdeki olumsuzlukların daima zinde tutulmasının sağlaması dileğiyle.” Diye dile getirdim.
Bu yazımda dile getirdiklerimden isimleri eserlerde yaşatılmayanların Vali Aydoğdu’nun önderliğinde ilimiz genelinde ve Belediyemiz hizmetleri ile yeni kurulacak mahalleler, bulvar, cadde ve sokaklar ile meydanlarda yaşatılmasının sağlanması dileğiyle.
Cumamız mübarek olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız Olsun.
YORUMLAR