Bu yazıyı yetki ve sorumlulukları ne olursa olsun tüm atanmış ve seçilmiş makam sahiplerinin kendilerine göre ders almaları!
Kendilerine her günün akşamı ve sabahında “Ne idim?, Ne oldum? Ve Ne Olacağım?” sorusunu mutlaka sorarak!!!
Her türlü taassuptan ve 70 şeytana bedel nefislerinin şerrinden Mevla’mıza sığınarak ve onun koruması altında bu tehlikeden kurtulmaları için dikkatli okusunlar.
2 ASIR ARAYLA HAKTAN AYRILMAK İSTEMEYEN 2 HEMŞERİNİN GÜNE BAŞLAMA UYGULAMASI!
İkiside aynı toprakların insanları.
İkisininde hemşeriliğin yanında hem hizmet ,hem de ahde vefadaki gayeleri de ortak.
İkisininde ulaştıkları makama başlangıçları da yani aynı meslek mensubu olarak işe başlıyorlar.
İki hemşerinin makamları farklı olsa da aynı kurumda devletin en yüksek amiri ile çalışıyorlar.
Fakat aralarında 3 farklılık var.
Farklılıkların ilki aynı kurumda çalışmalarına rağmen makamlarının dolayısıyla yetkilerinin farkıdır.
İkincisi zaman farkıdır birisi 18.,diğeri ise 20. Asırda yaşıyor.
Üçüncü farklılık ise ilkinin vicdanları sızlatan başarılarıyla bağdaşmayan hiçte hak etmediği akıbetidir.
KAHRAMANLARIMIZIN İLKİ MUŞKARA(NEVŞEHİR)Lİ, İKİNCİSİ İSE AKSARAY’LI!!!
Bu günkü yazımıza konu olan tüm atanmış ve seçilmişlerin hizmet ederken mutlaka uygulamalarından ders almaları gerekenlerin 1.si komşu ve kardeş vilayet o zamanki adıyla Muşkara köyü olan ve gurbete giderken ardına bakarak ”Nem ki Şehir ola!” temennisinde bulunarak yola çıkan bir gurbetçi.
İkincisi ise aynı maksatla yani ilki gibi ekmek sahibi olabilmek için şehirlerin atası, yer yüzünde maddi ve manevi ilimlerin gelişmesini sağlayan sayısız ilkler ve teklerin merkezi, iyi insanlar ve zaferler, evliyalar, onlarca devlet ve siyaset adamıyla kahramanlar diyarı Selçuklunun şanlı başkenti Aksaray’dan.
NEVŞEHİR’Lİ DAMAT İBRAHİM PAŞA VE ORTAKÖY’LÜ HACI ALİ PAŞA MEMLEKETLERİNİ İHYA ETTİLER!
Bu iki hemşerinin/hemşerimizin yazımıza konu olan günümüzdeki ve kıyamete kadarda gelip geçecek tüm atanmış ve seçilmiş makam sahiplerinin ders almaları gereken uygulamaları imanlarından geliyordu!
İnsanların canına, malına ve milli servete karşı yanlış yapmamak için her sabah uyguladıkları nefislerini uyarma, köreltme, yanlış yapmasını engelleme uygulamasına geçmeden önce bulundukları makama gelir gelmez memleketlerine yaptıkları güzel hizmetleri öğrenelim!
İstanbul’a gelince Saraya helvacı çırağı olarak giren uzun mücadelesi sonunda 13 yıl Veziriazamlık makamında bulunan ve Sultan 3 Ahmet’in kız kardeşiyle evlenerek “Damat” unvanı alan İbrahim Paşa memleketi Muşakara’ya birçok güzel hizmetler verdi.
Bunlardan belli başlıları Camii, Medrese, Kervansaray, Kütüphane, Çeşme, Hamam la birlikte köyünü cazibe merkezi yapacak birçok hizmetler getirmesinin yanında kurduğu vakıfla bölgeye göç sağlamak için ihtiyaç sahiplerine bedelsiz yiyecek ve içek dağıtan vakıf kurarak.
Bu cazibeyi sağlayan tedbirleriyle gelişen memleketini Farsça ve Kürtçede “Yeni” anlamına gelen ”Nev” kelimesini başına getirdiği günümüz (Nev)şehir ini aynı isimle ilçe yaptı.
Damat İbrahim Paşa gibi ondan 2 asır sonra saraya helvacı olarak giren ve Sultan Abdülhamit’in güvenini kazanarak onun başyaverliği(Serkuruni) makamına kadar yükselen hemşerimiz Ortaköylü Hacı Ali Paşa’da memleketini hemşerisi Damat İbrahim Paşa gibi unutmadı!!!
Paşa olur olmaz Aksaray´ı 400 yıl içtiği ırmak suyundan Ekecik sıra dağlarının Küçük Ekecik(Tavşan) dağından getirdiği su ile sağlıklı içme suyuna kavuşturmasının, ilki günümüz Zafer mahallesi Gazi Paşa ili okulu yanındaki “Baş Çeşme” olmak üzere her mahalleye birer tatlı su çeşmesi yaptırmasının yanında Ulu Camiye şadırvan yaptırdı, Debbağlar köprüsünü yeniden yaptırırcasına restore ettirdi, Paşa hamamını yaptırdı.
Doğduğu o zaman gerçekten Aksaray’a bağlı köy olan 1955 yılında ilçe olan günümüzde Aksaray’ın en büyük ilçesi olan Ortaköy’deki Merkez Camii ile bir ilkokul ve birçok hizmetler verdi.
DAMAT İBRAHİM PAŞA NEVŞEHİR’DEN YOLA ÇIKTIĞINDA ÜSTÜNDE OLAN YELEĞİNİ, HACI ALİ PAŞA İSTANBULA GİDERKEN GİYDİĞİ AYAĞINDAKİ ÇARIK’LARI GÖRMEDEN MESAİLERİNE BAŞLAMADILAR!
Her iki hemşeri nereden geldiklerini, ne olduklarını bilerek sevap işlediklerindeki akıbetleriyle, günah işlediklerindeki akıbetlerinin ne olacağını bildiklerinden geldikleri makamda şaşırmamak her daim Haktan ayrılmadan hizmet etmenin çabası içinde oldular.
Bunun için ise her sabah orta başlıkta belirtilen eşyalarını ziyaret ederek mesailerine başlamalarıyla nefislerini körelterek insanlara ve devlete zarar verecek uygulamalarına nefislerine imanlarından gelen korkuyla gem vurdular!!!
Günümüz atanmış ve seçilmişlerinin de çıktıkları kovuğu bilerek her gün manevi çarık ve yeleklerini görmeden bunlarla nefislerini köreltmeden işlerine başlamamaları ,bulundukları makamların kuruluş maksadına göre hizmetin en iyisini vermeleri dileğiyle.
Cuma’nız Mübarek olsun.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.
YORUMLAR