AKSARAY'DA GAZETECİ VARMI?!!!

Bu soru her hangi bir kişi tarafından bana sorulsa hiç düşünmeden tereddütsüz olarak  Vali Ali Mantı Beyin göreve başlamasından sonra  Cemiyetlerimiz adına kendisine Hoş geldin ziyareti için Vilayetin merdivenlerinden çıkarken de ziyaret gelenlere de sorduğum gibi;

” Devede kulak nispetinde olan maksimum bir elin  parmakları kadar veya çok zorlayınca belki de birkaç fazlası dışında kalanlar haricinde İlimizde  Yazılı, İnternet ,Radyo ve TV gazetecisi var mı?” dense bu soruya hiç düşünmeden tereddütsüz olarak vereceğim cevap “Maalesef  “Yoktur!!!” Olur.

   Aksini iddia edenlere bende bazı sorular soracağım!



AKSARAYDAKİ MEDYA MENSUPLARININ TAMAMI GERÇEK GAZETECİ OLSAYDI İSTİKBALİMİZİN 1. OLMAZSA OLMAZI AKSARAY-ULUKIŞLA TREN HATTI ŞİMDİYE KADAR HİZMETE GİRMEZMİYDİ?



  Eğer ki gerçekten de ilimizde  tüm yayın hizmetlerinde çalışanlar gerçekten  gazeteci olsalardı, yani gazetecilik mesleğinin gereğini bi hakkın(tam olarak) yerine getirmiş olsalardı!!!

   İlimizin 1845-1920 ve 1933-89 yılları arasındaki 2 ilçelik esaretinin ana sebebi olan bu nedenle de istikbalimizin 1. derecedeki olmazsa olmazı olan genelde 2004 yılından bu yana, yani 15 senedir sözü en yetkili ağızlar tarafından ondan fazla verilen Aksaray-Ulukışla tren hattımız için samimi çaba gösterilseydi.

  Bunun için her  Genel ve Mahalli seçim öncesi, Referandumlar öncesi 26 Mayıs 2011 günkü gibi yek vücut olunsaydı bu hattımızın ihalesi çoktan yapılıp şu anda hizmete girmiş olması gerekmez miydi?

   Bu proje çoktan hizmete girerdi girmesine de!!!

    Maalesef bu meslekte bulunanlardan bir elin parmakları civarında olanların dışında kalanları diğer meselelerimiz gibi bu konuya da ciddi   manada  mensubu oldukları medya organlarında yer verdiler mi ki hattımız hizmete girsin?!!!



ADLARINDAN BAŞKA GAZETECİLİKLE İLGİSİ OLMAYANLAR CAN DAMARIMIZ E.90 IDA UMURSAMIYOR!



   Aksaray’ın ve ilimizin Sarıyahşi ile Ağaçören ilçelerinin, bizimle birlikte Ankara’nın Şereflikoçhisar, Evren, Haymana, Konya’nın Cihanbeyli, Kulu ve Ereğli ilçeleriyle, Niğde’nin Altunhisar ve Ereğli ilçelerinin de can damarı olan.

    Büyük bir bölümü ilimiz sınırları içinde olmak üzere etrafında 75000 kişiye ekmek veren 1500 kişinin çalıştığı.

  Her yıl yolun üstünden karşıdan karşıya geçerken meydana gelen can ve mal kayıplarının ortadan kaldırılması bu yolumuzun Ankara-Niğde Otobanından en az şekilde etkilenmesini sağlamaları için neden gerekli şekilde istikrarlı yayınları yapmıyorlar?



AKSARAYDA GERÇEKTEN GAZETECİLER OLSAYDI 2011 GENEL SEÇİMİ ÖNCESİ KOMŞU KIRŞEHİRLİ BAKARNLIKTA YAPANIN ÖNCE ORTAYA ATTIĞI ARDINDAN İSE ARDINA SAKLANDIĞI YALANLA 3 İLÇEMİZİN KENDİLERİNE VERİLMESİNE HAK EDİLEN TEPKİYİ ORTAYA KOYMAZLARMIYDI?



 Bizdeki isimlerinden başka gazetecilikle hiçbir ilgileri olmamasına rağmen her yerde her toplantıda özelliklede yemekli toplantıları kaçırmayanlar gerçekten gazeteci olsalardı vilayetimizin yarısına yakının başka vilayete katılması isteği karşısında kıyameti kopartmaları gerekmez miydi?

   Gerekirdi gerekmesine de Selçuklu ve Osmanlı tarihi boyunca Kızılırmak’tan bu yana bir santim bile toprağı olmayan komşu ve kardeş Kırşehir’in eskiden toprağı olan(!) 3 ilçemizin kendilerine geri verilmesini hem de buralı olan bakanlık yapan kişi tarafından istenmesi karşısında Aksaray medyasında bizim dışımızda tepki gösterildi mi?!!!

   

Maalesef gösterilmedi!!!

 Yine tarafımızdan konu iletilen o zamanki  Müsiyad  Şube Başkanı M. Zeki Kalya, İlimizin Efsane siyasetçilerinden eski milletvekili Mahmut Öztürk ,Ortaköy Belediye Başkanı Mahmut Ütük Aksaray’ın  yegane Kültür araştırmacısı ve Yazar Cihan Emel Demiryürek ,Nurettin Aktan,İGM Üyesi Sönmez Özel’in bu konuyu enine, boyuna tartışılması için resmi gündeme oturtma çabaları.

   Ak Parti il başkanlığından milletvekili adayı olabilmek için istifa eden Avukat Latif Ağır’ın açıklamalarına bile Aksaraylı gazeteciler tarafından hakkıyla yayın organlarında yer verilmedi.

 Toplantılarda, özelliklede yemekli toplantılara hücum edenlerin istisna bile olmayacak oranı dışında kalanları gerçekten gazeteci olsalardı ekmeğini yedikleri, suyunu içtikleri, havasını soludukları memleketlerinin yarısının başka bir il tarafından istenmesine yeri göğü inleten tepkiyi göstermezler miydi?!!!

 

AKSARAYDA GAZETECİLER VARSA BUNLAR NEDEN YILLARCA İLİMİZDEKİ TÜM TARİHİ VE TURSTİK YERLERİ YOK SAYAN BAĞRIMIZA SAPLANAN KOMŞUNUN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYAN  ZORAKİ YÖN “GÖREME” LEVHALARININ KALDIRILMASI İÇİN YAYIN YAPMADILAR?,İLGİLİLERLE GÖRÜŞMEDİLER?



    İlimizde bir elin parmaklarını, bilemedin bu parmaklardan birkaç fazlası dışında gazeteci var ise yıllarca Aksaray’da bulunan tüm tarihi ve turistik yerlerimizi yok sayan bunların isimleri bulunmayan bağrımıza saplanan ve şehrimizin önemli giriş ve çıkışlarından çıkış yapan motorlu araçlarda bulunanlar zoraki ve mecburi  olarak“ Görme” ye yönlendirilmesine ses çıkartamayarak, bunları yayın organlarında gündeme getirmediler?

   İlgili ve yetkililer nezdinde bire bir görüşerek bunların kaldırılmasını istemediler?

  Uzun ve meşakkatli istikrarlı haberler ve yetkililer  nezdindeki girişimlerden sonra bu başımıza bela olan bizim değirmenimiz susuzluktan kururken komşunun değirmenine  su taşıyan  levhaların kaldırılarak “Ihlara ve Güzelyurt” yazılmasını da görmezden geldiler?!!!

 

GAZETECİ VAR İSE İLİMİZİN TAMAMINI VE TARİHİNİ YOK SAYAN BAĞRIMIZA SAPLANAN ”KAPADOKYA 70 KM(!)” UCUBESİNİ GÖREREK BU AYIPTAN KURTULMAMIZI YAYINLARIYLA SAĞLATAMADILAR ?!!!



    Aksaray da bir elin parmakları, çok zorlanırsa belki birkaç kişi aşan sayının dışında kiler gazeteci iseler bu vatan yani bu il onların memleketi değil mi?

    Bu il onlarında memleketiyse neden Kapadokya nın başkenti olan ve Kapadokya bölgesinin merkezinde bulunan Aksaray’ın girişine konan ve bizi ve sahip olduğumuz tarihi yerlerimizle geçmişimizi yok sayan “Kapadokya 70 Km(!)” ucubesini görmezden geldiler?!!!.

   Bağrımıza saplanan bu hançerin kaldırılması için her hangi bir yayın yapmadılar ve ilgililer nezdinde bu ucubenin kaldırılması için girişimlerde de bulunmadılar?

 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN 2 HAZİRAN GÜNÜ İLİMİZE GELDİĞİ GÜN İSTİKBALİMİZİN 1. OLMAZSA OLMAZI OLAN AKSARAY-ULUKIŞLA TREN HATTIMIZIN İHALESİ İÇİN KESİN TARİH İSTEYEMEDİLER?!!!



    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran Seçimleri öncesi Aksaray’a ne zaman geleceği belliydi.

     Hatta gelmeden 1 gün önce 1933’de ilçe yapılmamızın yıl dönümü olması nedeniyle bu konuyu yaptığım haberler ve köşe yazısıyla gündeme getirip Aksaray Yenigün gazetemiz ile birlikte Aksaray haberci, Aksaray Gen TR, Sultanhanı Gen TR ve Aksaray Hamle internet gazetelerinde yayınlatmanın yanında ayrıca ilimizin siyasileri ile Meslek Odaları ve STK’larının yetkililerine de  cep telefonu mesajıyla Sayın Cumhurbaşkanımızdan Tren hattımız için kesin ihale tarihi alınmasını istedim.

   Ertesi günde atasına ecdadına rahmet olsun 26 Mayıs 2011 günü Cumhurbaşkanımızın Başbakan olarak ilimize geldiği gün yazdığım haberi  o zamanki ilimizde yayınlanan 13 gazetenin Uluırmak ve Egemen dışındaki 11 inde yayınlanmasını  Celil Acar ile birlikte sağlatan Ali Südemen tarafından da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilimizi ziyaret ettiği  2 Haziranda ilimizin bu istikbalini ilgilendiren meseleleri konusunda  Gazetesi Yeni Aksaray’da bir haber yapıldı.

   Kendilerine “Gazeteci(!)” diyenler bu konuda yayın organlarında yazacakları haberler ve köşe yazılarıyla kesin ihale tarihini neden istemediler?

    Yine geçen senenin 13 Ekim inde 1. Vilayetliğimizin 98. yıl dönümünde bu hizmetlerimiz için yaptığım haberi yayınlamaya söz vermelerine rağmen Aksaray Yenigün gazetemiz, Aksaray Haberci, Aksaray Gen TR, Sultanhanı Gen TR ve Hamle  internet gazeteleri dışında yayınlayan olmadı?

Tüm bu sorulanlara müspet cevap yoksa halen” Aksaray’da  Gazeteci vardır!!! “denilebilir mi?!!!



ATANMIŞ VE SEÇİLMİŞLERLE MESLEK ODALARI VE STK’LAR TARAFINDAN SÜREKLİ GÖNDERİLEN HABER BÜLTENLERİYLE GAZETECİLİK KÖRERTİLİYOR,HAK ETMEYENLERE VERİLEN DEĞERLE İSE   GERÇEK GAZETECİLERLE KOPYALA YAPIŞTIRCILARIN AYNI KEFEYE KONMASIYLA HİZMET TALEBİ VE TAKİBİ ENGELLENİYOR!!!



     Akla ziyan bu umursamazlığı sergileyen sadece kopyala yapıştır la  sözde gazetecilik yapanlara tüm atanmış ve seçilmişler ile Meslek Odaları ve STK’lar tarafından da hak etmedikleri değerin verilmesiyle orta başlıkta belirtilen olumsuzluklara sebep olunması nedeniyle kurum ve kuruluşların sebep oldukları olumsuzluklar ve hak etmeyenlere verilen değerlerden vaz geçilmesi.

 Meslektaşlarımız tarafından ise bu akla ziyan izana ve vicdana sığmayan dünya ve ahirette de maddi ve manevi cezai karşılığı olan umursamazlığın terk edilerek bundan sonra gazetecilik mesleğinin gereğinin yapılarak  bırakın kendilerine insanlığa yakışmayan bu   hiçbir akli, ahlaki ve hukuki açıklaması olmayan uygulamadan kurtulmaları dileğiyle.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.