Bir Türk filmine de konu olan gelişme bakış açısına göre değişse de buna bağlı iki gelişmenin biri çarpışmanın gerçekliliği ve ikincisi ise bu çarpışmaya sebep olan iki kişi ile birlikte bu çarpışmanın birçok insanında can kaybıyla sonuçlanmasıdır.
TAHKİKAT EVRAKLARININ YAHMASI VEYA YAKILMASI GELİŞMEYİ MUAMMA HALİNE GETİRİYOR!!!
Yaşanan çarpışmanın tahkikatının evraklarının yanması nedeniyle meseleye taraflı bakan Avustralya medyası dışında kamuoyuna en azından yaptığım araştırmaya göre şu ana kadar akseden alternatif bilgi olmadığından konunun oluş şekli ile öncesi ve sonrası somutluktan uzak bir muammadır.!!!
OSMANLI DEVLETİ TARAFINDAN AVUSTRALYA NIN TALEBİ ÜZERİNE GÖNDERİLEN İKİ TÜRKMÜ, HİNDİSTAN VEYA AFGANİSTAN’DAN ORAYA GİDEN PROGANDAYA ALET OLAN İKİ MÜSLÜMANMI?
Konu hakkında iddia edilen o kadar çok değişik bilgi var ki!
On yıllarca önce bu konuda yazılanlara göre Avustralya hükümetinin Osmanlıya karşı İngiliz kuvvetleri yanında 1. Dünya Savaşına katılması nedeniyle bu devlete savaş açan iki Osmanlı Türkü’nün Avustralya hükümeti tarafından Osmanlı devletinden istenen develerle birlikte oraya gidenlerden hizmetleri bitince buraya yerleşenler oldukları.
Bu iki kişiden birinin Kasaplık, diğerinin ise Dondurmacılık yaptıkları ve İngilizlerin isteği üzerine Avustralya’dan Avustralya’dan Çanakkale’ye asker gönderilmesi üzerine Cihadın gereğini yaptıkları ve çıkan çatışmada Şehit oldukları belirtiliyordu.
Bu konuda İnternette yaptığı araştırmada bazı kaynaklarda bu iki devecinin Osmanlı ile alakalarının olmadığını, İngiliz sömürgesi olan Hindistan’dan buraya gönderilen ve gönderilme maksadının gerçekleşmesinden sonra buraya yerleşen iki Müslüman oldukları.
Bir başka kaynakta bunların Osmanlı’da, Hintli ’de olmadıkları Afganistan’dan gelen bu ülkenin en büyük etnisesini oluşturan iki Peştu’n oldukları belirtilmesine rağmen bu konudaki iki gerçekten ilki böyle bir olayın gerçekleşmesi olurken, diğeri ise bunun Avustralya hükümetinin İngilizlerin yanında savaşa katılmayı istemesine rağmen halkının çok da gönüllü olmaması nedeniyle hükümet tarafından bu olayın olabildiğince en iyi şekilde kullanıldığını.
Bununda saldırının geçtiği yerdeki dondurma arabasının üstünde Müslümanların genel manada benimsedikleri ortak sembolümüz olan Ay ve Yıldız’ın olması nedeniyle İngilizlerin en iyi şekilde Osmanlı saldırısı olarak empoze ederek İslam karşıtlığını körükleyerek Hıristiyan Avustralyalıların Çanakkale savaşına katılma heveslerinin arttırıldığıdır.
Bu şekilde oluşturulan algıyla Avustralyalılardan gönüllü sayısının artmasına vesile olduğu yönündedir.
Konuya Kul hakkı bilinciyle Türk ve Avustralyalılarla İngiliz araştırmacıları tarafından özellikle bu konudaki gizli yazışmaların incelenmesinden sonra daha da netleşmesi mümkün olduğu bilinciyle karanlığın aydınlanması için zaman geçirilmeden Türk ve Avustralya ve İngiliz araştırmacılar tarafından yapılması dileğiyle Dergi park tarafından bu konuda yazılanlardan bu çarpışmanın anlatıldığı bölümü araştırmayı yapanlara teşekkür ederek bilgilerinize sunuyorum.
UÇAKLA 15.5 SAATLİK UÇUŞLA VARILAN AVUSTRALYA DEVLETİYLE 2 MÜSLÜMANIN SAVAŞI!
Broken Hill Saldırısı’nın düzenlenmesi Broken Hill’de Manchester Unity Order of Oddfellows Club tarafından Silverton’da düzenlenen geleneksel pikniğe katılmak için 1 Ocak 1915 tarihinde 1.200 kişi açık vagonlardan oluşan trenle saat 10.00’da Silverton’a doğru hareket etmişti.
Trenin Broken Hill istasyonundan ayrılmasından yaklaşık on dakika sonra saldırıya uğramıştı.
Yolun kenarında bulunan bölgenin bitki örtüsü olan- fundalık arasından yirmi ila otuz el ateş edilmişti.
Saldırı sonrasında trende büyük panik yaşanmıştı. Olayda yaralılara yardım etmek için tren Broken Hill istasyonuna geri dönmüştü.
Görgü tanıklarına göre saldırının yapıldığı yerde Gül Muhammed’e ait olan dondurma arabası ve üzerinde Osmanlı İmparatorluğu bayrağı bulunmaktaydı.
Görgü tanıkları saldırıyı gerçekleştirenlerin iki kişi olduklarını belirtmişlerse de yüzlerinin kapalı olduğundan kim oldukları tespit edilememişti.
Ancak Gül Muhammed’e ait dondurma arabasının kullanılması saldırının bu isim tarafından yapıldığını iddiasıyla bu isim aranmaya başlamıştı.
Saldırı sonrasında Broken Hill’de büyük panik yaşanmıştı.
Saldırganların beyaz kayalara (White Rocks) gittikleri haberi alınınca Broken Hill’de görevli polisler beraberindeki silahlı milis kuvvetlerle saldırganların bulunduğu yere gitmişlerdir.
Beyaz kayalarda sıkıştırılan iki saldırgan ile çıkan çatışma saldırganların beyaz bayrak çekmelerine karşın çatışma devam etmişti.
Çıkan çatışma da Molla Abdullah olay yerinde hayatını kaybetmiş, Gül Muhammed ise ağır yaralı olarak ele geçirilmişti.
Gül Muhammed kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Saldırganların cenazelerinin kimse tarafından kabul edilmemesi üzerine polis tarafından gizli bir şekilde gömülmüştü.
ALMANLAR VE TÜRKLER SAVAŞ BİTİNCEYE KADAR KAMPA ALINIRKEN İLK CAMİ’YE SALDIRILDI!!!
Broken Hill’de meydana gelen olaylar neticesinde Alman, Avusturyalı ve Türkler düşman yabancılar olarak ilan edilmişti.
Bunun üzerine Broken Hill’de bulunan altı Avusturyalı, dört Alman ve bir Türk polis tarafından kayıt altına alınarak 1914 yılında çıkarılan İngiliz Milletler Topluluğu Savaş Önlemleri Yasası kapsamında Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Holsworty Toplama Kampı’na gönderilmişlerdi.
27 Broken Hill Saldırısı sonrasında tepkiler bununla kalmamıştı. Hükümet durumu Düşman-Türk olgusu üzerinden etkili bir propaganda olarak kullanmıştı.
Hükümet üyeleri tarafından olay kınanmıştı. Savunma Bakanı ülke de düşman yabancıların kalmaması konusunda etkin bir mücadele vereceklerini belirtmişti.
Broken Hill’de yaşanan tepkiler kısa sürede diğer kesimlere de sıçramıştı. Adelaide’de bulunan Avustralya’daki ilk Camiye saldırı düzenlenmişti.
Gizliyi sadece Mevla’mız ve haber verdiği Veli kulları tarafından bilineceği gerçeğiyle yaptığım araştırmalarda ulaştığım zahiri yani açık bilgilerde konu her ne kadar İngiliz ve Avustralya hükümeti tarafından propaganda maksadıyla başarılı şekilde kullanılsa da bu iki Müslüman’ın konuya Cihat olarak baktıkları bilinciyle Şanlı Çanakkale zaferinin kazanılması için canlarını feda ederek Şehit ve Gazi olanların tamamıyla birlikte bu iki kardeşimizin de Ruhlarının şad mekanlarının cennet olmasını.
Milletimizin imanıyla dünyaya şan verdiği Çanakkale Zaferinin 107 . yıl dönümünü tebrik ediyor Asya ile Avrupa’yı 6. kez bir birine bağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bugün bu kutlu zaferin yıl dönümünde hizmete açılacak olan milletimizin göğsünü kabartan bölge ve ülkemize hesapsız artılar katacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü nünde ülkemize ve milletimize hayırlı kılmasını Allah(c.c.) dan niyaz ediyorum.
Haftalık Bayramımız olan Cuma’mızın ve bu gün akşam Namazına kadar devam edecek olan Berat kandilimizi de tebrik ediyorum.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
(*) Bu yazımdaki araştırma bilgilerini”https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1010709 dan aldım emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ali Genç.
YORUMLAR