EĞİTEN, İNANCIMIZLA MİLLİ DEĞERLERİMİZİ DIŞLAMAYAN,SEVEREK ÖĞRETİP SEVDİREN ÖĞRETMEN!!

Bugün İnancımıza göre en büyük öğretmen olan ve bunu da Rahmet olarak gönderildiği insanlığa Mevla’mızın emir ve yasaklarını dünya ve ahiret saadetine kavuşabilmelerini sağlamaları için en iyi şekilde öğreterek en büyük öğretici olma vasfını elde eden Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’in meslektaşları olan öğretmenlerimizin günüdür. 
  
Bu gün münasebetiyle önce Eğitim ve Öğretimin ne olduğunu, ardından ise ellerinin öpülmesini hak edenler ile bırakın elinin öpülmesini yüzlerine bile bakılmayacak davranışlarda bulunanlardan birkaç örnek vereceğim. 

ÖĞRETMEN TALEBESİNİ ÖNCE EN İYİ ŞEKİLDE EĞİTEN SONRADA ÖĞRETENDİR!!! 

  Eğitim ve öğretim bir birini tamamlayan olmasına rağmen ikisi de farklı kavramlardır.!!! 
  Eğitim aileden başlayarak bireyin hayatı boyunca toplumun çekirdeği olan ailesinin ve toplumum inancıyla kültürünü dışlamayan bunları özümseyen ve saygı duymasıyla topluma her yönden faydalı olmasını kendisine bir görev bilecek şekilde yetişmesini sağlayacak teorik ve pratik bilgilendirmedir. 

   Eğitim ise Eğitim bakanlığı ile Yüksek Öğretim Kurumu tarafından belirlenen müfredata göre ana okulundan Üniversiteye kadar ders anlatımına ve burada öğretilene denir. 

BİREYİN POZİTİF ŞEKİLDE EĞİTMENİN YOLU BUNU SAĞLAYACAK OLANLARIN YETERLİLİĞİNDE!!! 

  Bireyin ileriki yaşlarında ahiretin tarlası olan dünyada ailesinden başlayarak topluma ve kendisine en iyi hizmeti edebilmesine hazırlayacak olan ailesinin, arkadaşlarının ve  okula başladıktan sonra ise eğitecek öğretmenin bunları sağlayacak yeterlilikte olup olmaması eğitimin pozitif veya negatif olmasındaki etkendir!!! 

EN İYİ EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ VERECEK OLAN İNANCIMIZI VE MİLLİ DEĞERLERİMİZİ SEVMELİ!!! 
 
 İnsanların bildiğinin alimi, bilmediğinin cahili olmalarından dolayı öncelikle eğitimi ve öğretimi yapacak olanların kendilerinin verecekleri eğitimi  ve öğretimi bilmeleri, bilmekle de kalmayarak bunu bu çerçevede toplumumuzun inancı ile bu inancıyla oluşan milli değerlerini bilmesinin yanında mutlaka da benimsemesi ve öğretecekleri konuları da sürekli olarak oluşan yeni gelişmeleri takip ederek en iyi şekilde öğrendiklerini öğretmeleriyle mümkündür!!! 

SAMİMİ VE İSTİKRARLI ŞEKİLDE Kİ ÇALIŞMALARIYLA ELLERİNİN ÖPÜLMESİNİ HAK EDENLER!!! 

  Aslında bu konuda ilkokuldan üniversiteye kadar ki bizlerin ve evlatlarımızın eğitimlerinde ortaya koydukları hoş görü ve fedakârlıklarının nişanesi olan başarıların yazacak çok öğretmen var fakat tamamını yazmaya yerimiz yetmeyeceğinden ellerinin öpülmesini en çok hak eden benim ve oğlum Yunus Şammas’ın birer öğretmenini yazıyorum. 

  İlkokulun 4. sınıfını köyüm Yanyurt’ta okuyup 5. sınıfı ise Cumhuriyet İlkokulunda başlardım. 

  Burada okurken köyümüzde Zazaca konuşulmasından dolayı 5. sınıfta Türkçeyi iyi bilmediğim için sınıf tekrarına bırakan öğretmenim merhum Cevdet Tuncer’e o zaman çok kızmıştım. 

   Fakat öğretmenliğimizi yaptığı bir sene içinde başta tarihi gerçeklerle din ile vatan sevgisiyle yurttaşlık bilgisiyle ülkemiz insanlarının dini ve milli değerlerini benimseyenlerle, karşı olanlarını bilmemi sağlayacak eğitimi verdiği. 

  Hayatım boyunca ihtiyacım olan bir çok şeyi öğretmesiyle mefkuremin  temellerini atmasının yanında dinimizin direği olan Namazın her rekatında okunan Fatiha Suresini bana zorla da olsa öğretmesinden dolayı da her zaman dua ettiğim eli öpülesi bir öğretmendi. 

   Kılıçaslan Mahallesinde o zamanki ismi Genç Osman İlköğretim Okulu olan günümüz Rafet Bozkurt İlkokuluna 2009 da başladığında hiperaktif bir yapıya sahip olması nedeniyle ele avuca sığmayan oğlum Yunus Şammas’ın bu hareketlerine aldığı eğitimin gereğinin yanında insani vasıflarıyla da  en iyi şekilde harmanlayarak hoş göre ve sabrıyla onu uslandıran. 
   
Uslandırmasının yanında dinini vatanını ve ülkesini sevmesi eğitiminin yanında sınıfının en başarılı 2 öğrencisi olmasını sağlayan ve ortaokul ile lisede de faydasını gördüklerini öğretmesinden dolayı eli öpülecek eğitim camiasının nadir öğretmenlerindendir. 

BU ÖĞRETMENLERİN ELİNİN ÖPÜLÜP ÖPÜLMEYECEĞİNE HERKES VİCDANIYLA KARAR VERSİN!!!  

 Tüm kadim medeniyetlerin hukuklarında suçun kişisel olması kaydına rağmen köyümüzdeki birleşik sınıftaki her hangi bir talebenin ödevini yapmaması halinde ödevlerini yapanları da yapmayanlara birlikte marangozdan yaptırdığı özel sopasıyla sıra dayağından geçiren. 

   Akla izana gelmeyen her türlü küfrü yaşımıza bakmadan bizlere sayan, okul saatleri dışında bile bizi evlerimize hapseden, hafta sonundaki etkinliklere katılmamıza bile ,en önemlisi de Farz orucu bize yasaklayan her gün sabah öğrencilere su içirerek oruçlu olmalarını engelleyen, hatta Pazar günü iftara bir kaç saat kala döverek orucumu bozduranın. 

   Okulumuzdaki bir öğrencinin ismini Türkçe telaffuz edememem nedeniyle doğruyu öğreteceğine bunun için insafsız şekilde döveni. 

   Cumhuriyet İlk okulunda sözüm ona solcu olduğunu iddia etmesine rağmen %100 haklı olduğum bir sebepten ve birde bana yaptığı hakaretler ve pergelimi kıranla dövüşmem nedeniyle gerçekleri öğrenerek gerekeni yapması gerekirken ”Ulan sen nasıl… Beyin çocuğunu döversin?” diyerek sopa atanın. 

   Ortaokulda İngilizce ders kitabındaki bir aşkı anlatan ve dünyada birleşemeseler bile ahirette birleşeceklerini belirten şarkının sözlerini öğretirken ”Bunlarda Mısırlılar gibi öldükten sonra dirileceklerine inanıyorlar” diyen. 
 Bu sözleri üzerine bunun bizim dinimiz dede olduğun belirtmeme kızan. 

  Sınıfa hitaben ”Mezardan dönüp bunu anlatan var mı?” demesi üzerine Peygamberimizin belirtmesinin yanında Kuranı Kerimde bunun belirtildiğini söylem üzerine beni yazılıya kaldırıp hiç işlemediğimiz konulardan birkaç defa sözlü yapıp 10 olan karne notumu düşürüp sınıfta bırakanı. 

  Yine Ortaokulda Matematik dersinde10’dan aşağı aldığımız her not için büyük tahta pergel ile var gücüyle elimize 2’şer defa vuran ve okuldaki zengin kızlarının gözüne bakıp sürekli tepemize vuranın ben elinin öpülüp öpülmeyeceğini kamuoyumuzun takdirine bırakıyorum. 

    Bu vesile ile Peygamberlik mesleğini en iyi şekilde yerine getiren ve bu bilinçle kendilerine emanet edilen milletimizin evlatlarını eğiten ve öğretimlerini sağlayan eğitim emekçilerinin Öğretmenler gününü hak ettikleri tüm maddi ve manevi imkânlara kavuşturulmaları dileğiyle tebrik ediyor. 

    Hakka ve emirlerine inanıp gereğini yapanlardan vefat edenlerini Mevla’mızın azabını kuşatan rahmetine kavuşturmasını niyaz ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.