-
ALİ GENÇ

ALİ GENÇ


ESNAF GRUPLARININ AYRI MESLEKTE KÜMELENMESİYLE OSB'LERİN TEMELİ ATILAN İLK VİLAYETİ KONYA!!!

20 Ocak 2023 - 08:28

Çarşamba’dan devam.
 

   Konya’da 1800’lerden itibaren her esnaf grubunun ayrı bir sokağı, meydanı ya da pazar yeri bulunması Konya’da ticarette kümeleşmenin o dönemde başladığının bir göstergesidir. 

   Konya ticaret hayatının temelini oluşturan bu çarşı ve pazar yerinden en önemlileri Bedesten, Uzun Çarşı, Muhacir Pazarı, Ağaç Pazarı, At Pazarı, Buğday Pazarı, Kadınlar Pazarı, Saman Pazarı, Aziziye Pazarı, Kömür Pazarı ve Odun Pazarıdır.

   Konya ilindeki en eski sanayi ürünleri; dokuma ürünleri, halı, kilim, ipek, keten, kahve değirmeni, tabanca, makas, her türlü deri ve deri mamulleri, ayakkabıcılık, bezir-susam-haşhaş yağları ve baruttur.

   Osmanlı’da Tanzimat ve meşrutiyetten sonra batılı anlamda ticari faaliyetlerin sürdürülmesini hedef alan hükümetler bunların teşvik edilmesi için girişimlerde bulunmuşlardı.
 

  Bütün bu gelişmeler üzerine 20 Ocak 1880'de 11 maddelik bir nizâmnâme ile Dersaadet Ticaret Odası kurulur.
 

 Ülkemizde ilk açılan ticaret odası Dersaadet Ticaret Odası ismi ile İstanbul Ticaret Odası’dır.

İSTABLULDA BAŞKENT TİCARET ODASININ KURULMASINDAN 2 YIL SONRA 1882’DE KONYA TİCARET ODASI KURULDU

   İstanbul dışında ticaret odalarının açılışı Dersaadet Ticaret Odası’nın 4 Kasım 1881 tarihli kararından sonradır.
  Anadolu’da da ticaret odaları kurulması yönünde alınan karara göre Konya Ticaret Odası’nın kurulma kararı padişah fermanı ile İstanbul Ticaret Odası meclisinde alınmıştır.
 

 Bu kararın ardından 1882’de Konya Ticaret Odası kurulur.
 Odanın tarihi aslında Konya’nın ve ülkemizin sosyal ve ticarî tarihinin özeti gibidir.
  İlk oda yönetim kurulunun on iki kişilik heyetinin yarısı gayri müslimdir.
  İlk dört yıldan sonra gayri müslimler çoğunluğa geçer.

  Kuruluşunun onuncu yılında yani 1892 yılında ise artık yönetim kurulu başkanı bir gayri müslimdir. Konya’da ticarî hayat Tanzimat, meşrutiyet dönemi gelişmelerine paralel olarak azınlıkların ağırlıklı olarak ellerindedir.

  Balta Limanı Ticaret Anlaşması ve Tanzimat Fermanı ile siyasi ve ekonomik alanda başlayan Avrupa üstünlüğü, Anadolu’da da etkisini göstermiştir.
 Yerli azınlıklarla dış irtibatlar, ticari ilişkileri de etkilemiştir. 
Batılı ticaret erbabının doğal müttefiki gibi algıladığı azınlıkların, ticaret ve sanayi alanındaki etkinliği, Tanzimat sonrasında artmıştır.

  Bu durumu Ticaret Odasının yönetim listelerini tararken fark etmek mümkündür.

KONYA İSTANBUL,İZMİR VE BAZI LİMAN KENTLERİNDEN SONRA YABANCI KONSOLUSLUKLARIN AÇILDIĞI İLDİR!!

 Nüfus ve ticarî kapasiteye rağmen Konya yabancı devlet temsilciliklerinin ilgi duyduğu, resmen konsoloslukların açıldığı bir şehirdir.
 1896'da Konya'da, Rusya ve İngiltere'nin konsoloslukları da vardır.
 1899'da Fransız Konsolosluğu açılarak konsolos sayısı üçe çıkar.
 Daha sonra bu üç yabancı misyona, Alman Konsolosluğu da eklenir.
 1908 yılı itibariyle Osmanlının son döneminde kurulan şirketlerin 130 tanesi azınlık olmayan yerli halka aittir.
 

 O dönemde Konya'da kurulan şirket sayısı 19'dur.

DÖNEMİN EN YÜKSEK SERMAYELİ BANKASININ KURULUDĞU YERDE KONA VİLAYETİDİR

   Konya'da bu 19 şirketin kuruluşuyla eş zamanlı olarak dönemin en yüksek sermayeli bankası olan "İktisadi Milli Bankası" Konya’da kurulmuştur.
   

 Konya’nın ve mücavirindeki illerin sanayileşmeden ticaretlerinin gelişmesine önemli katkıları sağlayan kardeş ve komşu Konya’mızın göğsümüzü kabartan Ticaret Odası ile ilgili gecikmeli yazımın 3 bölümünü nasıp olursa Pazartesi günü kaldığı yerden devam edeceğim.

    İslam Tarihi boyunca kendisine hemşerilerimiz ve Konyalılar tarafından da ”Büyük Aksaray” Aksaray’ımız için ise “ Büyük Konya” ismi verilen 1933-89 arasındaki 56 yıl süren Aksaray’ın 2. İlçelik esaretini kabul etmeyen büyüklerimizin resmen bağlı oldukları ilin bize katacağı bir artısının olmaması için kabul etmemeleri.
 

 Ülkemiz ve dünyanın dört bir köşesinde bulunduklarında bu haklı retle Vilayetleri sorulduğunda göğüslerini gererek ”Konyalıyım” dedikleri memleketin Ticaret Odasının ve dolayısıyla ilin tarihi geçmişi ile gelişmesinin bir nevi belgeselinin bu bilinçle okunması ve okutturulması dileğiyle. Cuma’mız mübarek olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
 

Devamı Pazartesi’ye.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar