Salıdan devam.
Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan liderliğindeki hükümetin cesur kararıyla yapılan açıklamayla 27 Nisan E Bildirgesinin etkisiz kağıt parçası haline getirilmesinin ardından yapılan akılcı bir manevra ile cuntacıların ikinci hamlelerinin önüne ise alınan erken genel seçim kararıyla geçildi.
MİLLETİN CUNTAYA CEVABI ERKENE ALINAN SEÇİMDE “AK PARTİNİN OY ORANINI 2002’YE GÖRE %12.30 ARTIŞ”
22 Temmuz 2007 günü yapılan erken genel seçiminde milletin 27 Nisan E. Bildirgesine cevabı 3 Kasım 2002’deki Ak Partinin katıldığı ilk Genel Seçimlerindeki %34,28 oranındaki oyun üstüne %12.30 daha fazla yani %46.58’lik oy desteğiyle 27 Nisan bildirisi ve bu bildiriyi yayınlarla birlikte 367 sonradan çıkmasına destek için milletvekillerini genel kurula göndermeyen DYP ve ANAP’ıda tarihe gömmek oldu
RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE HÜKÜMETİNİN 27 NİSAN E BİLDİRGESİNİ HÜKÜMSÜZ HALE GETİREN CESARETİYLE ÖNÜ AÇILAN DEMOKRATİK AÇILIMLA SON FİİLİ DARBECİ EVREN VE 12 EYLÜLCÜLERİN YARGILANMALARININ ÖNÜ AÇILDI!!!
12 Ağustos 2010’da yapılan 12 Eylül gecesi yapılan Türkiye’nin fiili son darbesinin lideri dönemin Genelkurmay Başkanı ve birlikte darbe yapan kuvvet komutanlarının yargılamalarını engelleyen 1982 Anayasasının geçici 15. maddesinin ortadan kaldırılmasıyla darbecilere sağlanan koruma kalkanı ortadan kaldırıldı.
ANAYASANIN 15. MADDESİNİN MİLLET TARAFINDAN 12 AĞUSTOS 2010 REFERANDUMUNDA KALDIRILMASIYLA YARGILANIP CEZA ALAN KENAN EVREN VE ARKADAŞLARININ RÜTBELERİ SÖKÜLEREK ER HALİNE GETİRİLDİLER!!!
Yargılanmalarından sonra aldıkları cezalardan sonra rütbeleri sökülerek er yapılan Kenan Evren ve birlikte darbe yaptığı kuvvet komutanları olan arkadaşları tarafından yapılan gayri insani, gayri ahlaki ve gayri hukuki darbe ile milletin iradesine fiilen son defa el konulmasını yapanların cezalandırılmalarıyla Türkiye tarihinde ilk defa darbeciler cezalandırıldılar.
Yani geçmişteki darbeciler karşısında tırsan ve şapkasını alıp gidenin/direnç göstermeyenlerin aksine cesur hükümetin aldığı kararın millet tarafından aynı cesaretle onaylanmasıyla bir dönem yani darbeler döneminin kapatılmasının önü açıldı.
DARBECİLER 12 EYLÜL’ÜN ALTYAPISI İÇİN KARDEŞİ KARDEŞE DÜŞÜRÜP VATANI KANA BULADILAR!!!
O dönemi gazeteci ve vatandaş olarak bizzat yaşayan olarak tıpkı 27 Mayıs günü ABD’nin emriyle seçilen milli hükümetin iktidardan silah zoruyla indirilebilmesi için eski başbakanlardan Merhum Ecevit tarafından teşhir edilen kontrgerilla tarafından yapılan çalışmayla yıllarca kardeşin kardeşe düşürülerek milletimizin fertler birbirine düşman edildi.
12 EYLÜL ÖNCESİDE TIPKI 27 MAYIS ÖNCESİNDEKİ GİBİ KONTRGERİLLA TARAFINDAN SAĞCILARLA SOLCULAR BİRBİRİNE DÜŞÜRÜLDÜ, SABAH SAĞCILARA VERİLEN SİLAH AKŞAM İSE SOLCULARA VERİLİP CİNAYET İŞLETİLDİ!
27 Mayıs 1960 Darbesi için kamuoyunun hazırlanması için yapılan öğrenci ayaklanmaları ile 1957 yılı 6-7 Eylül İstanbul olayları ve benzeri şeyler 12 Eylül öncesi de aynı şekilde Türkiye sathında uygulandı.
Önce polisler sağcı ve solcu olarak ikiye böldürtülerek bunlara dernek kurduruldu, yine öğretmenlerde aynı şekilde iki ayrı görüşte dernek kurduruldu.
HÜKÜMETTEN İSTEDİKLERİ SIKIYÖNETİM KARARININ ALINMASIYLA DARBE ESNASINDA GİBİ YETKİLENDİRİLMELERİNE RAĞMEN O DÖNEMİN TSK ÜST KADEMESİNİN ANARŞİYİ ÖNLEMEME SEBEBİ DARBEDEN YILLAR SONRA ANLAŞILDI!
Ellerindeki silahlara ve hükümet tarafından alınan sıkıyönetim kararı ile darbe esnasındaki tüm yetkilerle donatılmalarına rağmen dönemin TSK üst kademesi tarafından gerekenlerin yapılmayarak her gün bir veya birçok kişinin özelliklede kamu görevlisinin öldürülmesini bilerek ve isteyerek engellemedikleri.
Aksine aynı kuruluş tarafından sabah sağcıların eline tutuşturulan silahla ülkedeki solcu gençler veya bürokratlar ile güvenlik kuvvetleri mensupları katlettirilirken, öğleden sonra ise solcuların eline verilen silahla sağcı gençlerle bürokratlar katlettirildi.
12 EYLÜL DARBESİNİN YAPILDIĞI UYKUDAN UYANDIRILARAK BİLDİRİLEN O ZAMANKİ CIA TÜRKİYE MASASI İSTASYON ŞEFİ PAUL HENZE’NİN “BİZİM ÇOCUKLAR İŞİ BAŞARDI!” SÖZLERİYLE SOMUTLAŞAN EMPERYAL EMİRLE TSK VELİNİMETİN İRADESİNİ RAFA KALDIRDI
Ortamın iyice gerdirilerek kamuoyunun oluşturulmasını ardından ise ABD’nin emriyle yapıldığı darbe gecesi CIA Türkiye Masası İstasyon Şefi Paul Henze’nin “Bizim çocuklar işi başardı!” sözleriyle somutlaşmıştı.
TÜRKİYE TARİHİNDE İLK DEFA 12 EYLÜL 2010 DA KABUL EDİLEN 16 MADDELİK ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİNDEKİ DARBECİLERİ YARGIDAN KORUYAN 15. MADDENİN KALDIRILMASIYLA YARGILANMALARININ ÖNÜ AÇILDI!!!
Bu oylamada milletimiz tarafından verilen oylarla kabul edilen Anayasanın geçici 15. Maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa özelde 12 Eylül Darbesini yapanların yargılanmasını engelleyen 1982 tarihli Anayasanın 15. maddesinin yürürlükten kaldırılmasıyla darbecilerin yargılanmalarının önü açıldı.
12 Eylül 2010 Referandumuna kadar ülkenin atanmışları tarafından milletimizin inancının timsali olan başörtüsünün üniversitelerde yasaklanması konusundaki dirençleri otomatikman ortadan kaldırılmasının yanında milletimizin inançları ile fikir hürriyeti üstündeki birçok yasağın milletimizin ikinci adamı Turgut Özal tarafından TCK’nın 141. ve 142 ile 163. maddesi kaldırılmıştı.
Solcuların ve muhafazakarların başlarında Demokles’in kılıcı gibi sallandırılan bu maddelerin ardından inanç ve fikir hürriyeti yasaklarının milletimiz tarafından 21 yıldır aralıksız desteklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve süvarisi olduğu Ak Parti tarafından günümüze kadar pey der pey kaldırılması ve özellikle 12 Ağustos 2010’da darbecilerin yargılanmalarının önünün açılmasıyla o zamana kadar darbe yıl dönümü olan 12 Eylül 2011’dan itibaren demokrasi günü olması sağlandı.
27 NİSAN E BİLDİRGESİNİN HÜKÜMETİN CESARETİYLE BERTARAFI, 12 EYLÜLCÜLERİN YARGILANMALARININ ÖNÜNUN AÇILMASIYLA İVME KAZANAN DEMOKRASİ KÜLTÜRÜYLE MİLLET LİDERİYLE 15 TEMMUZ’U YERLE YAKSAN ETTİ!!!
27 Nisan E Bildirgesinin Türkiye tarihinde hükümetin cesaretiyle yapılan karşı açıklamayla yerle yeksan edilmesi, darbecilerin ikinci hamlelerinin alınan erken genel seçim kararıyla engellenmesi.
22 Temmuz 2007 günü yapılan Erken Genel Seçiminde millet tarafından 3 Kasım 2002’deki Ak Partinin katıldığı ilk Genel Seçimlerindeki %34,28 oranındaki desteğinin üstüne %12.30 daha fazla yani %46.58’lik oy desteğiyle millet cuntaya karşı demokrasinin yanında olduğu mesajını net ve açık şekilde verdi
Recep Tayyip Erdoğan’ın ve partisinin milletin bu açık ve net mesajını almasıyla 12 Eylül Darbesini yapanların yargılanmalarını engelleyen anayasa maddesinin millet tarafından ortadan kaldırılmasını sağlayacak referandumla da demokrasinin ivmesi konusundaki cesurların milletiyle dayanışma içindeki ikinci merhaledir.
Bu iki ivme ile oluşan demokrasi kültürüyle ülkemizin insanlarının çıplak elleriyle ellerindeki şanlı al barağımızla 15 Temmuz 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla tarihe gömdüğü bu kalkışmaların anayasal ve yasal olarak ta milletimizin gündeminden kıyamete kadar çıkarılması şarttır.
DARBELERLE MİLLETİN İRADESİNİN ÖNÜNE KIYAMETE KADAR HİÇ BİR ENGELİN ÇIKARTILMAMASININ YEGÂNE ÇARESİ ZAMAN GEÇİRİLMEDEN İNANCA VE MİLLİ DEĞERLERE UYGUN TAM DEMOKRATİK SİVİL ANAYASADA!!!
27 Mayıs 1960’dan başlayarak 27 Nisan 2007’deki E Bildiri ve bunların arasındaki millet iradesine kafa tutulmasının bir daha asla ve asla olmaması, hiçbir kurum ve kuruluş tarafından imada bile bulunulmaması için zaman geçirilmeden tam sivil ve tam demokratik, devleti önceleme yerine milleti önceleyen yerli bir anayasanın yapılarak bu çağdışılığın kıyamete kadarda ortadan kaldırılması dileğiyle.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
YORUMLAR