Gazeteciliğimin 2. yılı olan 1977 yılından başlayarak 2003 yılına kadar bulabildiğim her fırsatta kendileriyle ilgili yüzlerce yazı yazdım.
2003’den 2009 yılına kadarda aynı şekilde devam ettirdiğim, bu tarihten itibaren ise her yıl umut ve şevkimi kaybetmeden aynı samimiyetle özelde il nüfusumuzun iki mislinden fazla olan medarı iftarımız Aksaraylı gurbetçilerimiz, genelde ise ülke nüfusumuzun %10’u oranında olan yer yüzünün her yerine dağılan medarı iftarımız ve velinimetlerimiz olan gurbetçilerimizin geneli için bir şeylerin yapılabileceği umuduyla sürekli olarak 2007 yılından itibaren her yıl artan veya azalan sayıda da olsa günlerce onlarca gün hatta bir kaç ay boyunca gurbetçilerimizi yazıyorum.
Bu çerçevede 2009 yılının ise 07.07-14.08 arasında 31 gün boyunca okuyucuyla buluşturduğum yazının yayınlandığı ilk gün Aksaray’dan Hakkari’ye oradan da merkeze alınan dönemin Valisi Orhan Alimoğlu undan aldığım Randevu ile Saat 09.30’da kendisiyle yaklaşık olarak 20 dakika görüşerek bu kısa sürede anlatabildiğim kadarıyla memleketin diğer sıkıntılarıyla birlikte gurbetçilerimizin genelde ülkemize.
Özelde ise Aksaray’ımıza yaptıkları maddi ve manevi katkıları belirterek kendilerinin izinde bulundukları yaz aylarında bürokrasiyle uğraşmamaları, kısa izinlerinde eş dost ve akrabalarına daha çok zaman ayırabilmeleri ile daha çok dinlenebilmeleri ve tatil yapmaya zaman oluşturulması için onlara resmi işlemlerinde pozitif ayrımcılık yapılması dileğimi ilettim.
Vali beyle yaptığım görüşmede ilettiğim bu dileğime karşılık verdiği cevapta pozitif ayrımcılığın tüm vatandaşlarımıza tanınacağını söyledi.
Bunun üzerine 06.07.2009 Pazartesi günü bu demecini özel haber olarak” HERKES’E POZİTİF AYRIMCILIK!” üst başlığı ve “Vali Orhan Alimoğlu ”Tüm kurumların vatandaşın hizmetini en kısa zamanda, en az zahmetle vermesini sağlayarak herkes için pozitif ayrımcılığı gerçekleştireceğiz” alt başlığıyla yayınladım
Fakat yine üzülerek söylemem gerekirse 31 gün süren bu yayında Aksaray’ı ve Aksaraylı gurbetçileri direk ilgilendiren konularda her hangi bir çalışma yapıldığını duymadığım gibi Cumhurbaşkanın, Meclis Başkanın ve Başbakan ile Bakanların temsilcisi olan Valiliğin Cumhurbaşkanlığını, Meclis Başkanlığını, Başbakanlığı ve ilgili Bakanları ilgilendiren konularda gurbetçilerimizin isteklerini ilettiğine dairde her hangi bir kimseden bilgi alamadığım gibi kimseden de bu konuda her hangi olumlu bir şey duymadım.
Bu yayınlara ertesi sene ve daha sonraları gereği yapılır umuduyla devam edip durdu.
Bu sene yine ısrarla konuyu Haziran ayında başlayarak sürdürmek istememe rağmen Kovid 19 nedeniyle gazetelerin yayınlarını haftada 2 güne indirmeleri nedeniyle ancak bu günden başlayarak birkaç yazıyla da olsa kendilerini yazmaya çalışacağım.
2007’de başlayarak o zamandan şimdiye kadar neredeyse her yıl ısrarla yazdığım seri yazılarımda belirtilenlerin hiç biri benim veya başka kişilerin şahsi çıkarları için olmayıp tamamı kamu yararına olan konular olduğundan çıkmadık canda umut vardır beklentisiyle yenide, yeniden yazdım da, yazdım.
Şimdiye kadar Mülki ve mahalli idareciler başta olmak üzere elinde yetki bulunanlar tarafından yapılmayanın ülkemizin ve ilimizin özelliklede insanlarımız ın yararına olan her konuda gerekenin yapılması çerçevesinde medarı iftarımız olan gurbetçilerimiz içinde yapılması.
Yapılmaz ise Molla Kasımın Yunus Emre hazretlerini sığaya çektiği gibi onlarında sığaya çekildiklerinde alnın akıyla bu sınavdan çıkması, aksinin hiç kimseye faydasının olmayacağının bilinciyle geçmiş Valilere nasip olmayanın Vali Hamza Aydoğdu’ya nasip olması ve bunun maddi ile manevi getirisinden de dünya ve ahirette faydalanması dileğiyle.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.
YORUMLAR