Daha önce yeri geldikçe birçok kez günümüz atanmış ve seçilmişleriyle gelecekte atanacak ve seçileceklerin makamlarında nefislerine kapılmamalarını iki hemşerimizi örnek vererek anlatırım.
Örnek verdiğim hemşerilerimizden birisi günümüzdeki komşu ve kardeş vilayetimiz Nevşehirli o zamanki Muşkara köyünden çıkarak Veziriazamlık ve Padişaha damat olacak kadar samimi ve başarılı şekilde çalışan Padişahın kız kardeşiyle evlendikten sonra aldığı” Damat” ekiyle anılan İbrahim Paşadır.
İkincisi ise günümüzde Aksaray ilinin ilçesi olan o zamanlar gerçekten köy olarak Aksaray’ımıza bağlı olan Ortaköy’ümüzden çıkarak Damat İbrahim Paşa gibi saraya helvacı olarak girip Paşalığa kadar hatta Sultan Abdülhamit hanın başyaverliğine kadar yükselen Ortaköylü Hacı Ali Paşadır.
Genel olarak ilimizin tüm atanmış ve seçilmişleriyle Meslek Odaları ve STK’larının yöneticileriyle ilgili yazdığım yazılarımda da.
Özelde ise daha önceki Milletvekillerinin Aksaray’ın mutlu istikbali için neler yapmaları gerektiği konusunda kendilerine rehberlik yapan yazılarımda da yine ilimizin mevcut Milletvekilleri lknur İncöez ,Cengiz Aydoğdu, Ayhan Erel ve Ramazan Kaşlının şahıslarında ilimizin şu anki Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Evren Dinçer ve onların şahsında ilimizle bağlı ilçe ,belde ile köy yönlerimizin yönetenleriyle birlikte ülkemizle yer yüzündeki tüm atanmışlarla seçilmiş makam sahiplerine adil idare için yazdığım yazılarımda da kendilerinden sit ayışla bahsettiğim bu iki hemşerimiz bu sitayiş ve övgüleri nefislerini ayaklarının altına alarak başarmış iki güzel insan, idareci ve başarılı devlet adamlarıdır.!!!
TÜM ATANMIŞLARLA, SEÇİLMİŞLER, MESLEK ODALARI VE STK YETKİLİLERİ”NE İDİM NE OLDUM, NE OLACAĞIM?” SORUSUNU SORMADAN, NEFİSLERİNİ TERBİYE ETMEDEN GÖREVE BAŞLAMAMALI!
Mevkii , makamı, rütbesi ne olursa olsun tüm mevki ve makam sahibi idarecilerin kendilerine her gün istisnasız şekilde “Ne idim?, Ne oldum? Ve Ne Olacağım?” sorusunu mutlaka sorarak!!!
Her türlü taassuptan ve 70 şeytana bedel olan nefislerinin şerrinden Mevla’mızın rahmetine sığınarak lütfen aşağıda yazdıklarımı çok dikkatli şekilde okusunlar.!!!
2 ASIR ARAYLA HAKTAN AYRILMAK İSTEMEYEN 2 HEMŞERİNİN MESAİYE BAŞLAMA UYGULAMALARI!
İkisi ’de aynı toprakların insanları.
İkisinin de hem hizmet, hem de ahde vefadaki gaye si de ortak!
İkisinin de ulaştıkları makama başlamaları da ayni meslekle oluyor.
Yani aynı meslek mensubu olarak Osmanlı sarayında işe başlıyorlar.
İki hemşerinin makamları farklı olsa da aynı kurumda kurumun en yüksek amiri ile birlikte çalışıyorlar.
Fakat aralarında 3 farklılık var.
Farklılıkların ilki aynı kurumda çalışmalarına rağmen makamları dolayısıyla yetkileridir.
İkincisi zaman farkıdır birisi 18.,diğeri ise 20. Asırda yaşıyor.
Üçüncü farklılık ise ilkinin vicdanları sızlatan hak etmediği akıbetidir.
KAHRAMANLARIMIZIN İLKİ KOMŞUMUZ MUŞKARA(NEVŞEHİR)LI, İKİNCİSİ İSE AKSARAY’LI!!!
Bu günkü yazımıza konu olan tüm atanmış ve seçilmişlerin hizmet ederken mutlaka kendilerinin uygulamalarından ders almaları gerekenlerin 1.si komşu ve kardeş vilayet o zamanki adıyla Muşkara köyü olan ve gurbete giderken ardına bakarak memleketine ”Nem ki Şehir ola!” temennisinde bulunarak yola çıkan bir gurbetçi.
İkincisi ise aynı maksatla yani ekmek sahibi olabilmek için şehirlerin atası, yeryüzünde maddi ve manevi ilimlerin gelişmesini sağlayan sayısız ilkler ve teklerin merkezi, iyi insanlar, ve zaferler, evliyalar, onlarca devlet ve siyaset adamıyla kahramanlar diyarı Selçuklunun şanlı başkenti Aksaray’dan.
NEVŞEHİR’Lİ DAMAT İBRAHİM PAŞA VE ORTAKÖY’LÜ HACI ALİ PAŞA MEMLEKETLERİNİ İHYA ETTİLER!
Bu iki hemşerinin/hemşerimizin yazımıza konu olan günümüzdeki ve kıyamete kadarda gelip geçecek tüm atanmış ve seçilmiş makam sahiplerinin ders almaları gereken uygulamaları imanlarından geliyordu!
İnsanların canına, malına ve milli servete karşı yanlış yapmamak için her sabah uyguladıkları nefislerini uyarma, köreltme, yanlış yapmasını engelleme uygulamasına geçmeden önce bulundukları makama gelir gelmez memleketlerine yaptıkları güzel hizmetleri öğrenelim;!
İstanbul’a gelince Saraya helvacı çırağı olarak giren uzun mücadelesi sonunda 13 yıl Veziriazamlık makamında bulunan ve Sultan 3. Ahmet’in kız kardeşiyle evlenerek “Damat” unvanı alan İbrahim Paşa Veziri azam olunca memleketi Muşkara’ya Camii, Medrese, Kervansaray, Kütüphane, Çeşme, Hamam la birlikte köyünü cazibe merkezi yapacak birçok hizmetler getirmesinin yanında kurduğu vakıfla bölgeye göç sağlamak için ihtiyaç sahiplerine bedelsiz yiyecek ve içek dağıtan vakıf kurarak memleketini Farsça ve Kürtçede yeni anlamına gelen ”Nev” kelimesini şehrin başına getirdiği günümüz (Nev)şehir ini ayın isimle ilçe yaptı.
Damat İbrahim Paşa gibi saraya helvacı olarak giren ve Sultan Abdülhamit’in güvenini kazanarak onun başyaverliği(Serkuruni) makamına kadar yükselen hemşerimiz Ortaköylü Hacı Ali Paşa’da memleketini hemşerisi Damat İbrahim Paşa gibi unutmadı.
Paşa olur olmaz Aksaray´ı 400 yıl içtiği ırmak suyundan Ekecik sıra dağlarının Küçük Ekecik(Tavşan) dağından getirdiği sağlıklı içme suyuna kavuşturmasının, her mahalleye birer tatlı su çeşmesi yaptırmasının yanında Ulu Camiye şadırvan yaptırıp, Debbağlar köprüsünü yeniden yaptırırcasına restore ettirdi, Ali Baba Türbesini ve Paşa hamamını yaptırdı.
Doğduğu o zamanki gerçekten köy olan günümüz Ortaköy ilçesine 1 Camii ile günümüzde Ortaköy Belediye binasının bulunduğu yere sonradan yıkılan 1 ilkokul ve birçok hizmetler verdi.
DAMAT İBRAHİM PAŞA NEVŞEHİR’DEN YOLA ÇIKTIĞINDA ÜSTÜNDE OLAN YELEĞİNİ, HACI ALİ PAŞA İSE İSTANBULA GİDERKEN GİYDİĞİ AYAĞINDAKİ ÇARIK’LARI GÖRMEDEN MESAİYE BAŞLAMADILAR!
Her iki hemşeri nereden geldiklerini, ne olduklarını bilerek sevap işlediklerindeki akıbetleriyle, günah işlediklerindeki akıbetlerinin ne olacağını bildiklerinden geldikleri makamda şaşırmamak, şımarmamak, ne oldum delisi olmamak, her daim Haktan ayrılmamak için sabahları orta başlıkta belirtilen eşyalarını ziyaret ederek mesailerine başlamalarıyla nefislerini işe başlamadan körelterek insanlara ve devlete zarar verecek uygulamalarına her gün peşinen gem vurdular.!!!
ÖRNEK ALMAYAN VEKİLER BAŞARAMADILAR! VALİ AYDOĞDU GÖREV SÜRESİNİN BAŞARISI, BAŞKAN DİNÇER’İNDE DÜNYA VE AHİRET MÜKAFATIYLA PARTİSİNİN BAŞARISI İÇİN İKİ HEMŞERİMİZİN NEFİSLERİNİ YENMELERİNİ BAŞARI VE ADİL YÖNETİM İÇİN ÖRNEK ALMALI!
Daha önce bu konuda yazdıklarımla dikkatlerini çektiğim Vekiller, Belediye başkanları ve Valilerin istisnanın dışında kalan geneli tarafından yapılan bilgilendirmeyi çokta umursamamaları nedeniyle umulana nail olmamalarından maalesef başarısız oldular.!!!
Olabildiğince seçmenin ve hemşerilerinin içinde olma ve onların dert ile önerilerini dinleyerek bunu fırsat buldukça Meclis kürsüsüne taşıma ve ilgililere yaptığı yazılı müracaatlarla bunları dile getirme yönüyle Damat İbrahim Paşa ve Ortaköylü Hac Ali Paşa’nın nefislerini terbiye etme konusunu en iyi şekilde uygulayanı ilimiz İYİ Parti milletvekili Ayhan Erel oldu.!!!
İlimizin diğer Vekilleriyle birlikte Vali Aydoğdu, Belediye Başkanı Dinçer’in ,ilçe ve belde Belediye başkanlarımız ile Kaymakamların, köy muhtarlarının ve onların şahsında ise günümüzün tüm atanmış ve seçilmişlerinin de, gelecekte bu makamlarda olmayı düşünenlerin de kaplumbağanın çıktığı kabuğu beğenmemesinin mutlaka aksini yaparak çıktıkları kovuğu bilerek her gün çarık ve yeleklerini görmeden bunlarla nefislerini köreltmeden işlerine başlamamaları dileğiyle.
Cuma’mız mübarek olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız Olsun.
YORUMLAR