KOMŞUYLA YARIŞ YERİNE TERCİHİMİZ ONLARA ARTIMIZ OLAN ARDIÇ VE OBSİDYEN TURİZMİ OLMALI!

 Onlarca yıldır her yer ve her vesileyle görüştüğüm, konuştuğum ve tartıştığım Mülkiyelisinden ,mahalle seçilmişine, milletvekilinden, bakanlara kadar ve yine bu konuda yazdığım onlarca haber ve köşe yazımda da ısrarla belirttiğim şey turizmde daha çok yerli ve yabancı turistin  ilimize çekilebilmesi için komşuyla inatla sürdürülen aynı kulvardaki yarışmadan vaz geçilmesidir.!!!

   Aksaray’dan çeyrek asır önce vilayet olan komşu ve kardeş Nevşehir in yüz ölçümünün küçüklüğü göz önüne alındığında bizden %10 daha az, yani  %30’una sahip olmasına karşılık bizim  ise %40’ını oluşturduğumuz merkezi Kapadokya’da  onların  kendi bizden 25 yıl önce kendi Valilerinin, kendi illerinin kalkınmasını sağlayacak yatırımları planlayan İl Genel Meclisinin ve kendilerine ait İl Özel İdaresi bütçelerinin olması, kendilerini TBMM’sinde ve hükümetlerde temsil eden milletvekilleriyle bakanlarının artısının iyi kullanılmasıyla bizim ancak 90 dan itibaren yapmaya çalıştığımızı bizden erken devreye sokulan tanıtımlarıyla sağladılar.

AKSARAY İSE RANTINI KAYBETMEK İSTEMEYEN NİĞDE İLİNİN ENGELLEMESİYLE  NE SAHİP OLDUKLARIMIZIN TAM BİLİNEREK TANITIMININ, NEDE AİDİYETİ SAĞLANABİLDİ!

  Bu tanıtım ve onlarla aynı kulvarda yarışma imkanına o zamanlar sahip olan Aksaray’ın kendisini kaybetmek istemeyen Niğde ili tarafından sahip olduğumuz kıymetlerimizin istenen oranda tanıtılmamasıyla biz yerimizde sayarakken komşu bizim eksilerimizin aksine sahip olduğu artılarıyla öne geçtiler.

   Bu rakipsiz tanıtımlarıyla yeterli turist sayısına ulaşacaklarının anlaşılmasıyla yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından oluşturulan yeterli yatak sayısına da ulaşmalarıyla bizim onlarla aynı kulvarlarda yarışmamız akıntıya kürek çekmekten öteye bir şey değildir!

    Bunun yerine onlarda olmayan bizde olan artılarımız devreye sokulduğunda hem yarışmaya harcayacağımız enerjimiz bize kalır, hem de onlarda olmayan destinasyonlarla umulan beklenen turist sayısına ulaşabiliriz.

ARDIÇ VE OBSİDYENLERİMİZİN SAĞLIKLA, SAĞLIK TURİZMİ VE HEDİYELİK EŞYADA KULLANILABİLMESİYLE TURİZMİMİZE DOPİNG YAPILIR!

    Daha önceki birçok yazımda komşuya olan artılarımız ve bu artılarımızın nasıl değerlendirilebileceğini de teferruatlı şekilde anlattım.

   Bu günkü konumuza gelecek olursak bizim komşuya olan onlarca artımızdan  ikisi ise  bizde bolca bulunan sağlıktan, sağlık turizmine, hediyelik eşya yapımına kadar kullanılabilecek olan Ardıç Ağaçlarımız ile Obsidyenlerimizdir.

 AKLA GELEN HER DERDA DEVA OLDUKLARINDAN HEM SAĞLIKTA HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE HEM DE SAĞLIK TURİZMİYLE HEDİYELİK EŞYA YAPIMIYLA KOMŞUYA BİZE ÖZGÜ ARTI,ARTI SAĞLARIZ!

   Komşu ile aynı kulvarda yarışarak akıntıya karşı kürek çekme yerine bu bize ait bitkimiz ve madenimizden hakkıyla yararlanır isek hem sağlıkta hastalarımızı bu iki kıymetli değerimizle tedavi ederiz.

   Hem de ülkemizin her geçen gün ivme kazanan Sağlık turizminde komşunun yatak yönüyle bizden onlarca misli fazla olan Termal sağlık turizmine karşılık bizde kendi artımız olan Obsidyenlerimiz  ve Ardıç ağacı meyvesiyle tedavisiyle komşuya karşı hem genel sağlık hizmetleri hem de sağlık turizmi yönünden artı sağlarız.

   İlimizin Valisi Ali Mantı Bey ile ilçelerimizin Kaymakamları tarafından komşuya artımız olan bu iki kıymetimizin yerlerinin ve rezervlerinin tespit edilmesi ve ardından ise bu hazinelerimizden hem genel sağlık, hem sağlık turizmi ,hem de hediyelik eşya yapımında en iyi şekilde faydalanmamızın sağlanmasının planlanması ayakları yere değecek şekilde yapılmış olur.

    Çok önemli aktüel bir gelişme olmaz ise hem Obsidyenlerimiz hem de Ardıç ağaçlarımız ın  faydalarını ve Ardıç ağacının oluşmasını sağlayan tohumun toprağa düşmesini gerçekleştiren Cenabı Mevla’nın bir mucizesi olan Ardıç kuşlarını gelecek Çarşamba günü yazacağım.

   İlimizin her yönüyle hak ettiği yere ulaşabilmesi için Vali Ali Mantı Bey ile ilimizi ve ilçelerimizin ilgilileri tarafından konunun gereği için titizlikle takip edilmesi dileğiyle.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.