MUHALEFET'İN TEKLİFİ MİLLETİMİZİN YÜZDE KAÇINDAN DESTEK GÖRÜR?

Akla ziyan teklife geçmeden önce bu teklifle devletimizin muhatap alınması istenenin fotoğrafının tamamıyla kıyaslandığında bu yazıda yazılan sabıkanın gerçekler yanında Nasrettin Hocanın meşhur Tavşanın suyunun, suyu fıkrasındaki  suyunun, suyunun da suyu bile olmayan orandaki akla gelebilen konvansiyonelinden kesinlikle yasaklanan zehirli gazlarının bir ülkenin sözüm ona idaresi tarafından sadece demokrasi istenmesi nedeniyle kendilerine reva görülenle işlenen insanlık suçu katliamlara bakılmasında fayda var!!!

SURİYE HALKININ DEMOKRASİ İSTEĞİNİN KARŞILANMASI YERİNE İSTEK SAHİPLERİ KATLEDİLDİ!

   Suriyelilerden 3.5 milyonu ülkemiz ve bu kadarı da Lübnan ile diğer komşu ülkelerde olmak üzere On milyona yakınının namusları ve canları kurtarabilmek için buldukları yerle sığınmasına,  bunların dışındaki milyonlarcasının binlercesinin ise denizleri ve ırmakları geçerken canını verme pahasına dünyanın dört bir tarafında sığınacak emniyetli bir liman bulmak için çar naçar yollara düşmesine.

   Ülkesinin dini ve sağlık binalarıyla sivil binaları arasında ayırım yapmadan yaptığı bombardımanla 2. Dünya savaşı sonrası Almanya’sındaki gibi harabeye çevirecek şekle getirilmesine.

  Sadece kendi iktidarını koruyabilmek için ülkesinin harabeye dönen Halep, büyük kesimi yıkıntılarla dolu Şam ile Lazkıye dışındaki topraklarının 3’te biri ülkemizin insanlarının canına ve malına kast eden PKK’nın buradaki uzantıları olmak üzere geri kalanını akla gelen tüm terör örgütleriyle onların ipini elinde tutanlar tarafından işgal edilmesine sebep olan.

   67 Savaşından bu yana BM kararlarıyla işgal  altındaki toprak sayılan en verimli toprakları olan Golan tepelerinin ilhak edilmesi karşısında sesini çıkartamayacak hale gelinmesine.

    Kendi iktidarı ile elinde bulundurduğu bölgeleri muhafaza etmek için her türlü mezhep taassubunu kullanan.

  Bunu için öncelikle ülkemizin başına bela ettiği ülkemiz tarafından gerekli tedbirlerin alınarak bir kısmının bertaraf edilmesine kadar sınırdaki yerleşim yerlerimiz başta olmak üzere ülkemizin içlerine kadar sızarak kalleş ve hain eylemleriyle asker, emniyet mensubu ve sivil ayrımı yapmaksızın  yüzlerce canımız katleden bölücü terör örgütünü akla gelen her türlü imkânla besleyen, kollayan.

    Başımıza bele ettiği bu bölücüler vasıtasıyla bölgedeki ülkelerle aramıza bir set oluşturmaya çalışan işgal ettiği yerlerdeki nüfus Popülasyonunu bozmanın yanında bu topraklarda yaşayanlardan kendi ideolojisine uymayan Kürt, Arap ve Türkmen’ler arasında ayırım yapmadan zulmedenleri kendisi ve müttefikleri tarafından her yönüyle desteklemeye devam eden.

    Ülkemizin başına bela edilmeye çalışılan fakat milletimizin birlik ile dirliği ve hükümetin bu konudaki samimi ve cesur çalışmalarıyla ülkemiz içindekileri bitirilme noktasına gelen bölücülerin Suriye’deki uzantılarıyla halen ticari ve çıkar birliğini koruyan.

  Ülkemizin düşmanı bölücülerin yanında Emperyalistler tarafından İslama fobinin körüklenmesi için kurulan adından başka yüce dinimiz İslam’la hiçbir bağlantıları olmayanlarla da başta petrol ticareti olmak üzere her türlü ilişkiyi kuran Esat ve avenesinin Suriye’yi bu hale getirerek bölge ülkelerinin de başına bela etmesinin sebebi ülkesinin birliğini korumak için miydi?

     Suriye’nin bu duruma getirilmesinin sebebi demokrasi isteyenlerin bu isteklerinin yerine gelmesiyle yapılacak ilk gerçek genel seçimde Suriye nüfusunun maksimum %15’i oranda azınlıkta olan bir mezhebe mensup olan  Babası Esat  ve bu mezhep mensupları tarafından zorla elde edilen ve omurgası da kendileri  tarafından oluşturulan  iktidarın dolayısıyla rantınıda kaybedeceklerini bildiklerinden bunun kaybetmek için bu kirli savaşı verilmektedir!!!

  Yani Esat ve  aynı mezhebe bağlı olanlar tarafından başta İran olmak üzere civarlarındaki mezhep taşları tarafından kendilerine sağlanan direk ve dolayı, açık ve gizli destekle, yine Rusya’nın buraya girmesiyle ABD’ nin de meydanı boş bırakmamak için içine girdiği  ülkelerini parçalarken ülkemizle birlikte bölgenin de başına bela olan emperyalistleri buraya sinek gibi üşüşmelerine Suriye’nin şu anki  sözüm ona yönetenleri tarafından sebep olundu.

CHP GENEL BAŞKANI VE PARTİ SÖZCÜSÜ ÜLKEMİZİN BUNLARI YAPANLARLA BARIŞMASINI İSTİYOR!

   Dünyanın demokrasiyle yönetilen tüm ülkelerinde muhalefet hükümeti çalıştıran, yanlışlarını tespit eden ve giderilmesini medeni hukuk içinde isteyen ve sonuç alınıncaya kadarda aynı şekilde kırmadan, dökmeden  istek ve teliflerini takip eden kurumlardır.

 Fakat hiçbir demokraside milli davalarda muhalefet bizdeki gibi hükümetiyle ters düşmeyeceği gibi asla ve asla kendi milletini demokrasi istemesi nedeniyle kimyasal silahlarda dahil akla gelebilen tüm silahlarla katleden.

 Sınırımız boyundaki yerleşim yerlerimizle birlikte ülkemizin tüm yerleşim yerlerinde terör estirerek bir kısmını cebren bölmek isteyenlerin bertaraf edilerek ülkemizin sınırları korumak için Emperyalistlere rağmen gösterdiği kararlıkla eli kulağındaki çalışma yapılırken ana muhalefetin buna tam destek vermesi gerekmez miydi.

   Gerekir gerekmesine de Pazartesi akşamı haber ajansları tarafından verilen videolu haberde Parti sözcüsü tarafından ABD ile gizil antlaşma yapıldığı belirtilerek öncelikle sınırlarımızı terör belasından temizleyecek olan ülkemizin nefsi müdafaası olan operasyon  gölgelenmeye çalışılırken, diğer taraftan ise hükümetin katil Esat yönetimiyle barışması isteniyor.

  Ben yapılan bu teklife vatandaşlarımızın genel hatta ezici çoğunluğunun ”Evet”  demeyeceğine, “Evet” diyecek olanların ise  bu teklifi yapan ana muhalefet partisinin aldığı oyun çok çok altında olacağına kamuoyunu bilen olarak kalıbımı basarım.

    Aksin söyleyen ise kanıtlarıyla beri gelsin!

    Ülkemizin her zaman ve her şartta meşru kanalları kullanarak milli birlik ve dirliğimizin devamı için tüm vatandaşlarımızla birlikte  ana muhalefetinden, en küçük muhalefet partisine  ve Meslek Odaları ile STK’larımızla tüm kurumlarının  hükümetimizin yanında durarak birliğimizi daima muhafaza etmemizi sağlamaları dileğiyle.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.