Vali Ali Mantı Bey göreve başladığında kendisini Cemiyet olarak ziyarete gittiğimizde ve daha sonra birçok vesileyle aynı ortamda bulunduğumuzda bulunduğu makamın kendisiyle yakınlarının rızkını temin ettiği yer olduğunu belirtmişti!.
Kendisinin bu sözlerinin gereğini yapacağını umarak evvelki sene 22.04.2019 Pazartesi günü ”VALİ MANTI TÜM ATANMIŞLARLA SEÇİLMİŞLERİN ALDIKLARINI HAK EDECEK HİZMETLER YAPMALARINI SAĞLASIN!!!” başlığı altında;
Aksaray’ın önce 1845-1920,ardından ise 1933-89 yılları arasında iki defa toplam olarak 131 yıl hiç hak etmediği halde ilçe haline getirilmesi.
Üstüne üstlükte birde İslam öncesi ve İslami dönemde dahil kendisiyle hiçbir coğrafi ve ticari ile kültürel bağıda olmayan, müspet manada katacağı bir artısı da bulunmayan Niğde iline bağlanması.
Niğde ili tarafından ise Aksaray’ın gelişmesiyle kendilerinden kurtulacağı, bunun olmasıyla da Aksaray’dan ve Aksaraylılardan sağlanan rantın kaybedileceği endişesiyle adeta 1.5 asra yakın süren ilçelik zamanımız boyunca preslenmemiz nedeniyle hak ettiği yere ulaşamayan Aksaray’ın il olmasından sonra ise istisnalar dışındaki atanmış ve seçilmişlerin umursamama mazlığı nedeniyle de hakkı olan ilerlemenin sebebiyle şimdiki hiç hak edilmeyen şekildeki geri kalmışlığının tuzu biberi oldu. !!!
Bu konuda “06.02.2014 Perşembe günü ”BORCU KİM TAKAR!!!” başlığı altında;
Her zaman söylediğim gibi yine aynı şekilde üstüne basa, basa tekrarlıyorum.!!!
Aksaray’da görevde bulunan Devede kulak nispetinde olan samimi, idealist kamu personelinin dışında kalanları sadece mesaiyi doldurup evine gitmeyi, hafta sonunun gelmesini ,ayın dolmasını ,yılın bitmesini ve sonunda emekli olmayı düşünmekten öteye bir düşünceleri olmadı.!!!
Başka düşünceleri de olmadığından en azından aldıkları maaş kadar dahi bulundukları yere gerekli hizmeti veremiyorlar/veremediler.!!!
Bu nedenle de her aldıkları kör kuruşla milletimize altından kalkamayacakları ve ödeyemeyecekleri kadar borçlanıyorlar.!!!
Bu durumu” 07.09.2011 Çarşamba günü ise” SAHİP OLDUKLARIMIZI DEĞERLENDİRMEK MÜLKİ VE MAHALLİ YETKİLİLERİN LÜKSÜ DEĞİL BOYUNLARININ BORCUDUR!!!”başlığı altında;
Dünde belirttiğim sahip çıkılmasını istediğim kıymetlerimizin değerlendirilmesi Mülki ile Mahalli yetkililer ile siyasiler için bir lüks ve fantezi olmayıp onların boyunlarının borcudur.!!!
Çünkü Mülki ve Mahalli yetkililerle Milletvekillerinin il birim amirlerinin tamamı yaptıkları hizmetleri babalarının hayrına değil maaş karşılığı yaptıklarından gereğini yapmak mecburiyetinde oldukları kıymetlerimizle ilgili olarak bu konuda yazdığım bir yazımda”
ADA ÇAYI, KEKİK KUŞBURNUNUN VATANI AKSARAY!
Aksaray Coğrafi konumu ve tarihi geçmişinden gelen birikimiyle akla gelen şifalı ve besleyici tüm Meyve ve Sebzelerin yanı sıra Yabani Şifalı birçok Meyve ve sebzenin de her çeşidinin bolca bulunduğu Dünya ve ülkemizin nadir yerlerindendir.!!!
Aksaray’ın Ekecik ve Hasandağı bölgesinin her yerinde Ada çayı olarak bilinen çok şifalı Dağ çayı yeterli şekilde değerlendirilmediğinden meraklılarının yanı sıra birde koyunlarla büyük baş hayvanlara yem oluyor.
Tansiyon ve Şekere iyi geldiği belirtilen Deve Püskülü ise akla gelen her yerde tabiatı sarmış ve gelip kendisinden faydalanacakları bekliyor.!!!
Ebe Gömeci, Çıtlık ve diğer cacık türleri, Yabani Pırasa ve Yabani Marul ’un yanı sıra dağlarımızın tamamı etrafına mis gibi koku yayan kekikle örtülü.
Eski Başbakanlardan Tansu Çiller’in meşhur ettiği Kuş Burnu ise tüm su kenarlarında kendisine uzanıp alacak elleri bekliyor.
Yaban Eriği, Yaban Armudu ve Mahalli ismiyle “Möri” denen yabani Meyve Yunus Emre’mizin Sarıkaraman daki(Günümüzde Ortaköy ilçemizin Reşadiye/Ziyaret köyü sınırları içinde) bulunan Dergahından Şeyhi Taptuk Emre’nin dergahına gidip gelirken ektiği veya şeyhine giderken yediği azığından dökülen tohumlarla çillenip ağaç haline gelen Ekecik teki binlerce alıcın birkaç mislide Hasandağında var.
Bunların yanı sıra onlarca yabani Yonca çeşidi, Kır lalesi, Papatya başta olmak üzere akla gelebilecek envaı çeşit yabani ot ve çiçek de Aksaray ve Aksaraylının yabancısı olmadığı harika bitkilerimiz.” diye devam edip giden yazımda bunların öncelikle veri tabanlarının oluşturulmasını.
Ardından ise değerlendirilmesini istemiştim.
Bunu sanki bizim yetkililere değil de havaya söylemişim gibi şimdiye kadar gereği maalesef yapılmadı.!!!
Şimdiye kadar yapılmayanın bundan sonra yapılması dileğiyle.” diye dile getirdiğim serzenişimizin gereğinin yapılması için ilimizin tüm atanmış ve seçilmişlerinin görevlerinin gereğini hakkıyla yapmaları.
En azından aldıkları maaş ve emekli keseneği ile sağlık giderleri bedellerini hak edecek kadar hizmet vermelerinin Vali Ali Mantı tarafından sağlaması dileğiyle.” diye dile getirdim.
Bu günkü yazımda dile getirdiklerim konusunda her vesileyle bulunduğu makamda çoluk çocuğunun ve kendisinin rızkı için görev yaptığını söylemesine rağmen Vali Alı Mantı tarafından da maalesef gereken yapılmadı.
VALİ MANTI VE ÖNCEKİLERE NASİP OLMAYAN RIZKI İÇİN SÖZDE DEĞİLDE ÖZDE ÇALIŞARAK
KENDİSİYLE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARI İÇİN SAĞLANANI VALİ AYDOĞDU HAK ETTİRSİN!!
Mantı ve kendisinden öncekiler tarafından gereği yapıldığında ilimiz, bölgemiz ve ülkemize sayısız artılar kazandıracak olmasına rağmen maalesef yapılmayanın gereğinin Vali Hamza Aydoğdu tarafından yerine getirilmesi ve bununla öncelikle kendisi ve bakmakla yükümlü oldukları için devlet kasasından sağlanan imkanın karşılığını vererek aldığını helal ettirmesi.
Ayrıca da yerine getirdiklerinden ve getireceklerinden hasıl olacak maddi ve manevi getiriye mesai arkadaşlarıyla birlikte kavuşması dileğiyle.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
YORUMLAR