Bu gün ülkemizin Monarşiden kurtulup Cumhurun hâkim olduğu, yani milletin kendi kendisini idare etme sistemi olan Cumhuriyet’e geçişimizin, yani Türkiye Cumhuriyetinin 100.kuruluş yıl dönümünün başlamasından sonraki 4. günü.
Yani Ulu Çınar Türkiye Cumhuriyeti bir asrı devirdi ve 101 yılından ise 4. günü aldığı zaman dilimi içindeyiz.
Ulu çınarımızın 100. Yıl dönümünün kutladığımız günkü yazımda dile getirdiğim aday belirleme yöntemi de dahil diğer bir çok uygulamada tam anlamıyla olgunlaştığı, Cumhuriyetimizin ismindeki maksadına uygun hale geldiğini yani gerçek manada Cumhur’un idaresi haline geldiğini söylemek maalesef mümkün değil.!!!
"Maalesef” dememin sebebi 100 yıllık çınar olmamıza rağmen mevcut halin bu 1 asırlık geçmişle çelişmesinden dolayıdır.
Bu ülkenin asıl sahipleri olan ve Cumhuriyetin kurulmasını gerektiren şartları oluşturan asıl millet ve bu milletin kendi değerlerini rahatça yaşadığı bir cumhuriyet olmaktan on yıllarca uzaktı.!
Önce Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cesaretiyle ardından ise Cumhur ittifakının çabasıyla 2010’dan itibaren yapılan bazı düzenlemelerle fiiliyatta bazı rahatlıklar sağlanmış olsa da bunların anayasal ve yasal güvencelerinin olmaması mevcuttaki hal milletimizin endişelerini gidermeye yetmiyor.!
Yani bizim Cumhuriyetimiz 1923 den beri kör topalda olsa her geçen gün standardı yükselen bu gelişmelere rağmen insan hakları, fikir ve inanç hürriyeti ile özelliklede vatandaşın atanmışlara karşı savunmasız hali ve seçileceklerin belirlenmesinde kendisinin bay pas edilmesi nedeniyle maalesef Cumhuriyetimiz halen bir çok yönden Sözde Cumhuriyetlikten kurtulup kelimenin tam anlamıyla Özde bir Cumhuriyet olmamıştır.!!!
CUMHURUN DEĞİL ATANMIŞLARIN CUMHURİYETİ
Türkiye Cumhuriyetimiz Menderes, Özal ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti hükümetlerinde yapılan bir çok düzenlemeye rağmen maalesef halen kelimenin tam anlamıyla Cumhur’un değil ,atanmışların Cumhuriyetidir.!!!
Çünkü halen milletin cebinden alınan vergilerle maaşlarını alan atanmışlar bulundukları makamdaki misafir koltuğundan, makam koltuğuna kadar her şeyin parasını veren vatandaş işi düştüğünde kendi parasıyla aldığı koltuklara boş dahi olsa istisnalar dışında oturamaz.
SAĞLIKÇILARLARA ÜST ÜSTE ZIRH SAĞLANIRKEN CUMHURUN ELİ, KOLU VE KANADI BAĞLIDIR!!!
Bu ülkenin sahibi olan tüm seçilmiş ve atanmışların velinimeti olan millet yani Cumhur fiiliyatta hem atanmışların hem de seçilmişlerin velinimeti ve sahibi değil maksadına hizmet eden bireyden öte değildir.
Bu konuya onlarca somut kanıt verilebilir ben bunlardan sadece en somutunu veriyorum.
Aklı izanı ve vicdanı olan hiç kimse şiddetin dozu ve şekli ne olursa olsun savunmaz.
Doktorundan, idarecisine ,en kıdemsiz ve yetkisiz memurundan yetkili memuru ile temizlikçilerinin istisnanın dışında kalan kahır ek serisi kendisini vatandaştan üstün görmeleri devam etmesine rağmen kamu idaresi tarafından her konuda tüm kamu personeline sağlanan dokunulmazlık zırhlarına ilave olarak sağlıkçılara ekstradan sağlanan ve her menfi gelişmenin ardından katları artan zırh üstüne zırh sağlanırken haklı olmalarına rağmen vatandaşın” La havle “ demesi bile suç sayılarak milletin atanmışlar karşısında savunmasız kalmalarıdır.
Genel olarak kendilerini ”Beyaz Türkler” olarak gören isimleri bizden olsa da cisimleri bizden olmayanların kendilerine ait olduğunu belirtmeleri yönündeki haksız algılarının yeni yapılacak anayasada yıkılması.
Bunun için devletle milletin tamamının kenetlenmesini engelleyen diğer tüm engellerle birlikte kamu görevlilerinin geneliyle birlikte özelde ise sağlıkçılara sağlanan bu zırhların karşısında korumasız kalan vatandaşın oluşan mağduriyetine sebep olan ve olacak tüm olumsuzlukların bertaraf edilmesi için vatandaşla kamu görevlilerinin haklarının medeni hukuk içinde sağlayacak tedbirlerinde yeni anayasamızı yapanlar tarafında amasız ve fakatsız olarak sağlanmasıyla milletin tamamın kendisini memleketin asıl sahibi görmelerinin sağlanması dileğiyle
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
YORUMLAR