TÜM SENARİSTLERLE FİLM YAPIMCILARI ŞAMANİST,HIRISTİYAN SEVER VE İSLAM KARŞITIMI?: 2

 Dünden devam.

FİLMLERDE SEVİNÇTE HIRISTİYAN İSPANYOL NAARASI OLAN”OLEY” ATILIRKEN,ÜZÜNTÜDE VE DUADA MÜSLÜMANLIKTAKİ EL AÇMA YERİNE HIRISTİYANLIKTAKİ GİBİ İKİ EL BİRLEŞTİRİLEREK DUA EDİLİYOR!!!

  TV kanallarının dizi ve TV filmleri ile Yeşilçam filmlerinin çok,çok istisna dışında kalan genelinde insanların sevindiklerinde İslam inancındaki ”Narayı Tekbir” yerine Hıristiyan inancındaki “Oley” kelimesi kullanılırken, İslam inancındaki dua şekli olan ellerin içinin semaya doğru açılması yerine  bir çok filim ile dizide Hristiyan inancındaki gibi eller birleştirilerek ellerin ucu birleşik şekilde semaya kaldırılarak göğüste  birleştirilerek dua ediliyor.

TARİHİMİZDEKİ AHDE VEFA YERİNE İSVİÇRELİ’LERİN VEFASI,BİZİM ZENGİNDEN ALIP FAKİRE VEREN KÖROĞLU VE EFELER YERİNE ROBİN HOOD,ARZU İLE KAMBER YERİNE ROMEO VE JULİET’İ ÖĞRETİLDİ!

   Başta adaletin timsali Hülefeyi Raşidinin 2.’si olan Hz. Ömer(R.A.)’in zamanında bir yaşlı adamı öldürdüğü için İdama mahkum olan bir gencin kendisine emanet olan bir yetimin sakladığı mallarını kendisine teslim edip gelmesine kadar izin verilmesi isteğinin kendisine birinin kefil olması gerektiğinin belirtmesi üzerine bu gencin etrafına baktıktan sonra bir sahabeyi işaret ederek onun kendisine kefil olabileceğini belirtmesi.

    Sahabe Hz.Ebu Zerri'lGıfari(R.A.) ise hiç tanımadığı gencin bu isteğini kabul ederek kendisine kefil olabileceğini belirttiği İslam tarihindeki Ahde vefanın zirvesi olan bir gerçek yerine bize ve bizden önceki nesillere onlarca yıl Bayrağındaki Haçla Hristiyan taassubunu öne çıkartan İsviçre de bu olaydan 10 asır sonra yaşandığı iddia edilen bir idam mahkumuna olunan buna benzer kefillik.

 Yine tarihimizde başta Köroğlu olmak üzere haramzade zenginlerden, zalim idarecilerden alıp fakirlere dağıtan efeler başta olmak üzere nice, nice kahramanımız olmasına rağmen elin Robin  Hood’unun, yine dinler tarihine mal olmuş bizim hem inancımız, hem de inancımızla oluşan kültürümüz olan Hz. Yusuf (A.S) ile Züleyha annemizle aralarındaki aşk veya yine aşk ve sevda denince akla gelen Arzu ile Kamber ve Kerem ile Aslı ve Leyla ile Mecnun gibi nice  Hak aşıklarımız yerine elin Romeo ve Juliet’ini yavrularımıza öğretirken kendi kültürümüzü de unutturduk.

EMPERYALİST KÜLTÜRÜYLE YETİŞENLER DİNİMİZ YERİNE HRİSTİYAN KÜLTÜRÜNÜ BENİMSEDİLER !!!

    Sinema ile TV kanallarında veya internette yayınlanan Hristiyanlar ile Yahudi ve tabiat dinlerine mensup ülkelerin dini ve milli ile tarihi, günümüz hatta bilim kurgu film ve diziler ile reklam filmlerinde bizim dinimiz İslam’ın hareketlerinin övüldüğünü göreniniz var mı?!!!

   Onların yani yabancıların, büyüklerimizin bilindik söyleme şekliyle Ecnebilerin Sinema ile TV kanallarında veya internette yayınlanan dini ve milli ile tarihi, günümüz hatta bilim kurgu film ve diziler ile reklam filmlerinde bizim dinimiz İslam’ın hareketlerine yer verilmediği gibi özellikle Hristiyanlar ile Yahudiler tarafından semavi dinlerinden önceki pagan dinlerinin hareketlerine de genel olarak rastlanmazken bizdeki bu konuda yapılanlar ise  kelimenin tam anlamıyla birer Paganizm ve Hristiyanlık inanç ve adetlerinin resmi tören yürüyüşüyle Müslüman mahallesinde salyangoz satılarak İslami değerlerin alenen dışlanmasıdır!!!

TÜRK FİLM VE DİZİLERİYLE BELGESELLERİ, BİLİM KURGU HATTA SÖZÜM ONA DİNİ FİLMLERDE BİLE İSLAM YERİNE GENEL OLARAK PAGANİZİM VE HIRSTİYANLIKLA YAHUDİLİK İNANCI SERGLENİYOR!!!

  Elin Hristiyan’ı ve Yahudi’siyle pagan dinine mensup olanları bu dinlerinin Allah(C.C.) tarafında Kuranı Kerimin Ali İmran Suresinin 19. Ayetinde belirtildiği gibi din olarak kabul edilmemesine rağmen bu çürük dinlerine sıkı sıkıya sarılırlarken.

  Türkiye ve Türkiye gibi mili ve yerli kültürü yerine emperyalistlerin dayatmasıyla bu bizdeki eğitim müfredatı uygulanan diğer bir çok İslam ülkesinde de kutlanması haram olmayan doğum günü ile mezar ziyaretine ve konuşmalara İlahi ikaza rağmen filmlerin, hatta tarih filmleri ile kurgu bilim filmleri ile belgesellerinde de,  hatta geçenlerde seyrettiğim “Kurtlarla Dans” isimli seri filmin 3.’Sünde çok dindar bir Müslüman olan figüre bile Şamanistlik geleneği olan kulağın çekilerek tahtaya vurdurularak Hıristiyanlık ile Şamanist inancının gereği olan Allah(c.c.) ve Peygamberinin ret ettiği hareketler birer dini emirmiş gibi toplumumuza empoze ediliyor.

“YARATMAK” KELİMESİ İSTENEN BİR ŞEYİN HER HANGİBİR MAMÜL VE HAM MADDE İLE ENERJİDEN FAYDALANMADAN”OL DEMEK” OLMASINA RAĞMEN BU KELİME AK ŞEMSETTİNE BİLE KULLANDIRILDI

 “Yaratma” kelimesinin anlamı bu orta başlıkta da belirtildiği bir şeyin her hangi bir ham ile mamul maddeden enerjiden, makine ile ekipmandan ve aletten faydalanmadan ”Ol” deyince istenen şeyin yoktan gerçekleşmesi olduğundan bunun ise tek oldurabileni sadece ve sadece Cenab-ı Allah(c.c.) tır.

 Bu nedenle bir eserin sahibi bunu çeşitli ham veya mamul madde ile makine ile ekipmandan faydalanarak yapan veya bozulanı aynı şekilde tamir eden, tabiatın tahrifatı veya başkaca sebeplerle çirkinleşeni güzelleştiren, bir makinayı yapan ise yapan veya icat eden olduğundan hiç kimse eseri ve icadı için asla ve asla ”Yarattım(!)” kelimesini kullanamayacağı gibi kim ne maksatla olursa olsun bu kelimeyi Yaratıcının fiillerini belirtmesi dışında asla ve asla da kullanamaz.!!!

  Bilinçli şekilde kullanırsa haddini aşan olarak dinden çıkarak mürtet olmazmı?

   Hele hele de dinini bilen bir Müslümanın, birde üstüne üstlük bir İslam alimi ise bu haddi aşan kişiyi dinden çıkartacak kelimeyi asla ve asla kullanamayacakken yazımızın girişinden itibaren belirtilen sıkıntılar nedeniyle maalesef bu haddi aşan kelime  bu senenin 29 Mayıs günü İstanbul’un Fethi yıldönümünde F0X TV’de oynatılan “Fetih 1453” filminde eğitimini Aksaray’ımızda Somuncu Baba Hazretlerinden alan ve onun Hakka yürümesiyle halifesi olan Hacı bayramı Veli hazretlerinin yanında eğitimin sürdüren ve onun tarafından Fatih’in hocalığıyla görevlendirilen Ak Şemsettin hazretlerine bile bu dinimizi bilmeyenler tarafından bu haddi aşan,yapan kişiyi dinden çıkartan kelime kullandırıldı.

  Filmde  Fetih için yapılan savaşın 40. gününe kadar İstanbul’un o zamana kadar alınamaması üzerine yılgınlığa düşen Fatih Sultan Mehmet’e seslenen Hocası” Üst üste yaşanan başarısızlıklar ordunda da(Sümme haşa) büyük bir üzüntü yaratmış(!)” diye kurduğu cümle ile azminin kırılmamasını telkin ediyor.!!!

    Müslümanların yüce dinimizin öğretileri yerine dinimiz tarafından yasaklanan ve bilerek uyanları dinden çıkartacak olan algılarla ilgili söylenecekleri tamamlayamadığımdan ömrümüz olursa Mevla’mızın izniyle yazının devamını Cumartesi günü kaldığı  yerden devam ettireceğim.

   Öneminden dolayı takip etmeniz ve ettirmeniz dileğiyle.

   Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun

   Devamı Cumartesi’ye.