ÜÇ AYLAR HER MÜSLÜMAN'IN NEFSİNİ DİZGİNLEME VE MADDİ SİLAHLARINI GÖMME ZAMANIDIR!

Almanya/Mannheim

                                                                                                                              

    Zamanla çeşitli sebeplerle Arabistan yarımadasında da dünyanın diğer birçok yerindeki gibi Mevla’mız tarafından Peygamberleri aracılığıyla gönderilen emirlerinin bir kısmı tahrif edilmiş olunsa da buralarda Hanif inancını benimseyerek Rabbimizin  yeni elçilerini bekleyenler olduğu gibi  bu beklenti içinde olmasalar da atalarından  gelen inanç kırıntılarına sahip olan Cahiliye dönemi  Arapları  tarafından da 3 aylara saygı gösterildiği.

    Daha önceleri akla izana gelmeyen maddi ve manevi suçları işleyen zulümleri yapan cahiliye Araplarının bu kutsal aylar girdiğinde zulümlerin hafiflettikleri, tamamen ortadan kaldırdıkları, hatta genelinin silahlarını bu üç ay boyunca gömdükleri dönemin tarihçileri tarafından yazılan kaynaklarda belirtiliyor.

DİYANET İSLAM ANSİKLOPEDİSİNDE CAHİYİYE ARAPLARININ 3 AYLARA SAYGISI ŞÖYLE ANLATILIYOR!

 Türkiye Diyanet Vakıf tarafından basılan yarım asra yakın birikime sahip binlerce bilim adamından oluşan ekip tarafından hazırlanan,  Dünyada ve ülkemizde ki hali hazırdaki en yüksek kapasiteli ilmi eser olan Diyanet Vakıfı İslam  Ansiklopedisinin 16. Cildinin 105. Sayfasında Hüseyin Algül tarafından kale alınan bu konudaki yazının bir bölümünde konu ile ilgili verilen bilgide;  

    “Tefsir ve tarih kitaplarında, haram aylarla ilgili hükümlerin hac ibadetiyle birlikte Hz. İbrâhim zamanında teşrî‘ kılındığı, insanların bu aylarda sağlanan güven ortamı içinde hac ibadetini rahatça yaptıkları, Mekke ve çevresinde oturanların da bu vesileyle geçimlerini sağladıkları belirtilmektedir.

   Bu uygulamayı Hz. İbrâhim ve İsmâil’in şeriatından alan Câhiliye devri Arapları, haram aylar girdiği zaman bunların kutsallığına karşı gösterilmesi gereken saygının bir işareti olarak savaştan ve her türlü saldırıdan kaçınırlardı; hatta bir kişi babasının veya kardeşinin katiline dahi rastlasa ona saldırmaz, kötü bir söz bile söylemezdi.

    Bütün bunlar, geçimlerini kervanlardan haraç alarak, su ve otlak bulmak için zaman zaman birbirleriyle çarpışarak sürdüren bedevîler için de geçerliydi.

     Araplar bu aylara olan saygılarını nesî’* ihdas edilinceye kadar sürdürmüşlerdir. “ diye belirtiliyor.

  MÜSLÜMANLAR BU KUTSAL AYLARA CAHİLİYE ARAPLARINA GÖRE MİSLİ MİSLİNE SAYGI DUYMALI!

   Biz Müslümanları yeryüzündeki diğer tüm insanlardan ayıran ortak özelliğimiz Rabbimizin Yüce  kitabımız Hz. Kuran’daki  Ali İmran Suresinin 19. ayetinde belirttiği indindeki yegane din olduğunu belirttiği yani tarafından kabul edilen tek din olan İslam’ın mensubu olmamızdır.

   Tüm Müslümanların Yüceler ,Yücesi Mevla’mız tarafından bize bahşedilen bu değer biçilmez kıymetin gereğini hakkıyla yapmaları ve  Cahiliye Araplarından daha çok bu kutsal aylara gereken saygıyı göstermeleri  bunun içinde nefislerini hakkıyla dizginlemek için Ulular ,Ulusu Yaratanımızdan yardım istemeleri gerekir.

    Rahmeti gazabını kaplamış olan Ezel ve Ebet  olan Mabudumuzun tüm Müslüman din kardeşlerimizle birlikte bu satırları yazan en edna kuluna da bunları nasip etmesi dileğiyle.

    Tüm din kardeşlerimizin üç aylarını ve Mübarek Cuma’larını tebrik ederim.

     Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.

(*)Bu günkü yazımda Cahiliye dönemi Arapları tarafından üç aylara gösterilen saygı ile ilgili bilgiyi http://www,islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=d160105”en aldım. Emeği geçenlerden Mevla’mız razı olsun. Ali Genç