Bu günkü yazımı üç ana başlık altında yazıyorum.
Bunun maksadı özelde demokrasimizin hamisi milletimizin can ve malıyla namusunun bekçisi olan yüz akımız 174. Onurlu kuruluş yıldönümün kutlayan Polis teşkilatımızı ve onların şahsında TSK mensupları ile birlikte ülkemizin tüm atanmış ve seçilmişlerinin he zaman ve şartta görevlerini yaparken öncelikle milletimizin kendilerinin velinimeti olduğunu bilerek, yani milletin kendileri için değil kendilerinin millet için var oldukları bilincini dimağlarına yerleştirmeleri!!!
Bu bilinçle geçmişteki milletin inancı ve milli değerlerine karşı duruşun kıyamete kadar terek edilerek daima her zaman milletimizin inancı ile kültürünün ve yüksek hayat standardının yanında olmaları!
MİLLETİ GÜÇLÜ OLAN DEVLETLER GÜÇLÜ OLUR!,GÜÇLÜ OLMAYAN DEVLETİNDE NE SİLAHLI NEDE SİLAHSIZ HİÇ BİR KURUMU VE TEŞKİLATIDA GÜÇLÜ OLAMAZ!!!
Yeryüzüne şöyle çıplak gözle bile bakıldığında milleti güçlü olan devletlerin tüm kurumlarının da güçlü olduğu, bunun ise o ülkelerin tüm atanmış ve seçilmişleri tarafından her zaman ve her şartta velinimetleri olan milletinin emrine kayıtsız ve şartsız girmeleriyle sağlandığı görülür!
Aksi durumunda olan yani ekonomik seviyeleriyle demokrasileri yüksek standarda ulaşamayan bu nedenle de güçlü olmayan milletin veya milletlerin oluşturduğu devletlerin ise hiçbir teşkilatlarının da güçlü olmayacağı görülür.
POLİS TEŞKİLATIMIZ 15 TEMMUZ ALÇAK KALKIŞMASINDA MİLLETİNİN YANINDAKİ DURUŞUYLA HEM DEMOKRASİYE OLAN BAĞLILIĞINI HEMDE MİLLETİMİZİN VELİNİMETLERİ OLDUĞUNU ISPATLADI!!!
15 Temmuz alçak kalkışmasında milletinin yanında yer alarak bu hayasızca akına izin vermeyen bunu canı ve kanı pahasına kanıtlayan Polis teşkilatımız demokrasiye ve çerçevede insan hakları ve fikirle inanç hürriyetine en saygılı sağlam kurumlarımızdan birisi!!!
Polis teşkilatımız kendilerinin yetki ve sorumluluklarını düzenleyen Polis Salahiyet Kanunu ve Ceza Muhakemeleri ve Usulü Kanunu çerçevesinde maksimum şekilde milletimizin kendilerinin velinimeti olduğu bilincinde.
Teşkilatın ekseri, hatta ezici geneli bu çerçevede kendilerinin Savcı ,Yargıç, Gardiyan ve Cellat olmadığı bilinciyle görevini yaparken maalesef istisnayı bozmayacak oranda da olsa “Üzümün Çöpü Armudun Sapı” misali her teşkilat ve kurumda olduğu gibi Polis teşkilatının içinde de halen vatandaşın kendilerinin Velinimet olduğu bilincinde olmayanlarda var!!!
Kahraman Polis teşkilatımız tarafından kurumlarına yakışmayan bu istisnanın dışında kalanlarına da mutlaka Milletimizin kendilerinin velinimeti olduğu bilinci verilerek ezici çoğunluktaki meslektaşları gibi teşkilatın artık eskisi gibi suçtan delile giden değil, delilden suça giden ve her takibin hukuk kurumlarının izniyle yapıldığı!
Bu başarılı yöntemle artık kendilerinin resmiyette olmasa da eskiden fiilen uygulanan Polisin kendisini Savcı, Hakim, Gardiyan ve Cellat yerine koyamayacağı sadece suçlunun takibi ile tespiti ve suçlarının delillendirilmesinin hukuk kurumlarından alınan izinle delilden suça giden demokrasi ve insanların inanç ve fikir hürriyetini özümsemiş kolluk kuvveti oldukları.
Bunu da icraatları ve özelliklede 15 Temmuzdaki alçak kalkışmada milletinin yanında yer alarak ete kemiğe büründürdükleri!!!
Bu nedenle yasalarla ve bu yasalarla verilen yetki ve sorumluluk çerçevesinde suçluya Balyoz, masum vatandaşa ise kadife olma bilinci iliklerine kadar işlenmesi sağlanmalı.
SUÇLUYU POLİSE İHBAR ETMEK !İSPİYONCULUK DEĞİL KENDİ GÜVENLİĞİMİZE BEKÇİLİKTİR!!
Yurt dışında akrabaları olanlar veya bizim gibi sık sık oralara gidenler tarafından yeri gelince yüksek ekonomik ve demokrasiye ulaşan bu ülkelerinin asayişinin mükemmel olabilmesi için gördükleri akla gelebilen her türlü olumsuzluk veya olumsuzluğa sebep olan davranışların bu ülke vatandaşları tarafından Polislerine ihbarda bulunmalarıyla bu olumsuzlukların engellendiğini anlatırız.
Bizim ülkemizde ise maalesef akla ziyan bir şekilde bu tür şeyler ”İspiyonculuk” olarak görülüyor.
Bir suçu veya suça teşebbüsü ihbar etmek ispiyonculuk olmayıp aksine vatandaşlık görevinin yapılması ve kendi güvenliğimize bekçiliktir.
Tüm vatandaşlarımızın Su ’yun bile uyduğu zamanda uyumayan suçluların bertaraf edilmesi için her zaman ve her şartta bunları Polis ve Jandarma teşkilatımıza ihbar ederek vatandaşlığın gereğini yapmaları şarttır.
MEDYA HABERLERİNDE SUÇLU OLANLARI YAZILIRKEN TEŞKİLATI YIPRATMAKTAN UZAK DURULMALI!
Medyamızda yetki ve sorumluluğu Basın kanununu ile belirlendiğinden bu çerçevede Basının hür olması ve sansür edilemeyeceği bilinciyle tüm olumlu gelişmelerin yanında en yüksek kamu kurumu ile siyaset kurumunun olumsuzluklarını da kanıtlamak suretiyle yazmakta serbesttir!!!
Bunu yaparken hukuk kurumu tarafından bir yasak getirilmemişse hiçbir kurum ile kuruluş kişiden de yapacağı haber veya kaleme alacağı makale için izin almaz!
Fakat bir bilekten çıkan 5 parmağın 5’ininde bir olmadığı bilinciyle her hangi bir şekilde medya organlarımız tarafından suç işleyen kamu görevlileri ve bu günkü yazımıza konu olan güvenlik kuvvetleri mensubu veya mensuplarıyla ilgili haber yapılırken veya makale kaleme alınırken her zaman ve her şartta öncelikle suçun ferdi olduğu göz önüne alınmalı.
Yapılan haberde veya yazılan makalede kullanılan kelimelerle işlenen suçun tüm teşkilata mal edilmemesi konusunda azami dikkat sarf edilmeli.
Özelde Pazartesi günü il Emniyet Müdürü Ali Karadağ başkanlığında Şehit aileleri ziyaretiyle başlayan, dün ise çeşitli kurumların ziyareti ve Polis Şehitleri için Ulu camide devam eden.
Bu gün ise ilimiz 15 Temmuz Milli İrade Meydanında yapılacak tören ve Şehitlik ziyaretiyle sona erecek olan teşkilatlarının 174. yıl dönümünü iftiharla kutlayan polislerimizin bu yıl dönümlerini her zaman ve her şartta milletimizin emrinde ve onların asayişi için seferber olarak nice nice 174. Yıllara kavuşmaları.
Bu samimi ve fedakar görevlerini yaparlarken kendilerinin ayaklarına taş değmemesini ve tüm Polis şehitlerinin ruhlarının şad mekanlarının cennet olmasını, gazilerine ise sağlıklı imanlı uzun ömürleri Mevla’mızdan niyaz ederek teşkilatın kuruluş yıldönümünü bir kez daha tebrik ediyorum.
Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.
YORUMLAR