AHA DA TÜRKİYE’DE BASIN OLMAK BÖYLE BİRŞEY
Türkiye’de basın olmak gerçekten çoook güzel bir şey J Mesela size kızıyorlar! Bunun neresi güzel dediğinizi duyar gibiyim. Size kızıyorlar mı? Bize saydırdıkları gibi saydırıyorlar mı? Bizim gibi veto ediliyor musunuz? Kapalı kapılar ardında tehdit ediliyor musunuz? Artık gerçi açıktan dümdük yüzümüze karşı oluyor bu saydıklarımız ama… Yok değil mi… Etmezler tabi, çünkü siz de bizim gibi ulu orta bazılarını ifşa etseniz size de kızar, sizi de veto ederler J Sizde suçluya suçlusun diye bağırsanız, beceriksize beceriksiz deseniz, çalışana aferin deseniz, ülke elden gidiyor deseniz mesela, hani 2 Kasım sabahı Aksaray’da ilk anjiyo yapılacaktı, bir abimizin babası daha bugün Kayseri’ lere gitti çok riskli haliyle deseniz mesela, size de kızarlar! Biz de kaşınıyoruz arkadaş tabiri caizse… Neyimize her deliğe çomak sokmak, yılanı var, çıyanı var, üzerine sıçrayacak pisliği var! Ama işte bu basın akıllanmaz, uslanmaz, iflah olmaz JMesela ben iki gün yazmasam dilim şişer, ellerim kaşınır, bildiklerim, duyduklarım, gördüklerim hafiften sancı yapar, duramam! Dedim ya iflah olmayız biz… Sadece bu kadar mı peki Türkiye’de basın olmak… Tabi ki değil… Devamı var… Arkası yarınlar gibi aynı… Mesela siz nasıl bekliyorsunuz heyecanla seyrettiğiniz dizilerin bir sonraki bölümünü bizde bekliyoruz… Yarın ne olacak bilmiyoruz… Hangi dergi toplanacak, hangi kanal kapanacak, kim tutuklanacak, kim evine giderken yumruklanacak, kimin ticari faaliyetleri engellenecek… Bizim meslek biraz Ekşin dolu tabi konu olarak… Oooo uzun hikaye, uzun hikayelerden de bilirsiniz seneler süren diziler çıkar…
Birkaç Siyasiden Basınla İlgili Sevecen Açıklama
Şimdi birde siyasilerin gözünden, ağızından basın ne… Türkiye’de basın denilince onların aklına hangi kelimeler geliyor hadi bir bakalım…
Ulusala geçmeden önce yerelde bir partinin basından sorumlu başkanının megafona verilmiş telefonda benim için kullandığı kelimelerle başlaya biliriz mesela….
Derya Hanım mı? Bak abi o kadından bana bahsetme, adını bile duyunca tüylerim diken diken oluyor… Yazıyor durmadan… Aman dikkat etsin elime geçmesin! J
Oldu… Geçmeyiz… J
Ulusal da mı? Orada da durum şöyle;
· 2014 İfade Özgürlüğü Endeksinde Türkiye’nin Yerini Görünce Sayın Cumhurbaşkanımız...
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün açıkladığı ‘2014 Dünya İfade Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 180 ülke arasında 154. sırayı alması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisine neden oldu. Bugüne dek medya organlarına çeşitli uyarılarda bulunduğunu ancak tüm çabalarına rağmen telkinlerinin dinlenmediğini üzülerek gördüğünü belirten Erdoğan, faturayı gazetecilere kesti. “Yani yeri geldi harf harf söyledik “Hepinizi kaç kere aradım. Yeri geldi sayfa sayfa, harf harf haberleri dikte ettirdim.., Demek bu müdahalemiz de olmasa artık kim bilir 200. mü olacaklardı, 500. mü belli değil” diyen Erdoğan’ı sakinleştirmekse yine basın mensuplarına düştü. Cumhurbaşkanı’nın karşısında özeleştiride bulunan gazeteciler, bundan böyle Erdoğan tarafından oluşturulan şablona birebir uyacakları sözünü verdiler…
Efendim ifade özgürlüğünde güzel yerlere gelebilmemiz için ifadelerimizin denetlenmesi gerek, kendileri haklılar… Sonuna kadar yanındayım! ;)
· 11 Mayıs 2015 Trabzon Programından
Erdoğan, çocuklarıyla ilgili çıkan haberlere "Erkek evlatlarıma da taktılar. Onlarla da çok uğraşıyorlar. Yazıyorlar, çiziyorlar. Şu vakıfta var, bu vakıfta var. Tabi olacaklar. Sizden mi izin alacağız?
Haklılar onlar da bu ülkenin vatandaşı ve her yerde olmak hakları, basının yazıp çizmek ne haddine…
· Dönemin Dışişleri Bakanı , Şimdi ki Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun basına ve basın özgürlüğüne bakışı…
Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Zaman Gazetesi muhabiri Servet Yanatma’nın basın özgürlüğü ile ilgili sorusuna, “Soru soran gazeteci rahatlıkla evine gidebiliyorsa basın özgürdür.”
Evet sonuna kadar katılıyorum J En azından bu yazıma kadar eve rahatlıkla gidebildim… Hakkınızı helal edin siz gene de… J
· 1 Kasım geçti Artık Rahatsınız Süper
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı ve metin yazarı AK Parti Milletvekili Aydın Ünal, 1 Kasım seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı ve AK Parti'yi eleştiren Hürriyet, Cumhuriyet, Sözcü, Zaman gibi gazetelerden hesap soracaklarını söyledi.
Neden 1 Kasım dan sonra sorusuna verdiği cevap ise ilginç ..
"Peki şimdi niye bir şey yapılmıyor?” şeklindeki soruya Ünal, “Türkiye'nin üzerinde çok baskı var. Siz bir şey söyleseniz ‘basına müdahale ediliyor’ deniliyor. Dünyaya bu söyleniyor. Şu anda çok rahat bir ortamda değiliz ama 1 Kasım'dan sonra bunların tamamından hesap sorulacak. En azından ben milletvekili olarak bunun takipçisi olacağım.” cevabını verdi.
Evet yani bence de mantıklı basın bu, her şeyi öyle kafasına göre yazmamalı… Hatta bence hiç yazmamalı… 1 Kasım geçti bence 5 sene boyunca her gazeteci kaleminin kırılmasını istemiyorsa, kendi kendinin kalemini kırmalı… diyorum!
· 22.02.2015 En Özgürlükçü Partimiz CHP nin basına Yaklaşımı
7 Haziran seçimleri öncesi yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin "8-9 Haziran'da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır"
Mantıklı… Bence el koymayınız direk hepsini kapatınız ve kendiniz medya olarak iş yapınız demek isterdim… Demiyorum tabi ki… Nede olsa oyda bir artış var aman deyim neme lazım!
· Sayın Bahçeli İse Kalemlerin Satılık Olduğunu Düşünüyor
Sayın Bahçelinin 1 Kasım seçimlerinden sonra yaptığı ilk ve geniş kapsamlı açıklamadan birebir…
‘’Partimize hayırcı yaftası vuran AKP-PKK güdümündeki odaklara, sözde televizyon yorumcularına, gazetelerindeki köşelerinde dedikodu yayan satılık kalemlere karşı bakışımızda bir değişiklik de olmayacaktır’’
Haklı bence Sayın Bahçeli’de haklı… Satmayın arkadaş kalemlerinizi… Gerçi gazeteciye kimse kız bile vermiyor kızımız aç kalır diye ama neyse oraya girmeyelim J
Bunlar sadece birkaç önde gelen siyaset adamımızın basına bakışı, yaklaşımı ne diyelim… Allah bizi kahretmesin… Biz ne kadar kötü bir meslek seçmişiz…Yok yok meslek değil biz kötüyüz… Baksanıza ne sağcısına ne solcusuna yaranamadık… Tez zamanda bizden kurtulmayı tüm bu siyasilerimize nasip etsin inşallah Yüce Mevlam! Ne de olsa biz basın olarak kimseye yaranamayacak bir pozisyondayız… Laf aramızda yaranmak gibi bir niyetimizde yok J
Hoşça kalın, Hayattan Hoşnut Kalın…
Derya ÖZABA