Evliyalar şehri olarak bilinen bir şehirde yaşıyoruz, ha pardon yanlış oldu yaşıyor-duk! Reklamımızı bile evliyalar üzerinden yapmaya çalıştığımız Aksaray, ne yazık ki son senelerde suçları ve olayları ile gündeme oturuyor. Biliyorum şehrin yöneticileri ve emniyet teşkilatı kızacak bana ’’ ne sokuyorsunuz milletin gözüne gözüne’’ diye lakin olayları gizlemek olay olmadığı anlamına gelmez. Bir avuç Aksaray burası eskisi kadar herkes herkesi tanımasa da bir olay olduğunda duyulma hızı ışık hızı neredeyse. Biz bu olayları gizlemeye çalışarak sadece kendi kendimizi kandırıyoruz. Belki sadece ulusal basına yansımasını engelliyoruz. Esas yapılması gereken suç analizi! Suç analizi, toplum analizi ve sorun analizi yaparak neden son zamanlarda insanlar deli danalar gibi sağa sola saldırıyor bunu bulmalı ve acilen çözüm bulmalıyız.
Tüm Türkiye olarak baktığımız da olaya, evet hızla yükselen bir suç grafiği var. Gün geçmiyor ki birileri birilerini vurmasın, doğramasın. Lakin yüz ölçümüne vurduğunuz da, ya da nüfus oranlaması yaptığınızda Aksaray sanırım dikkat çekecek ölçüde ön sıralarda gelmekte. DELİRİYORUZ! VURUYORUZ! SALDIRIYORUZ! Bu hepimizin dikkatini çekiyor. Bazen yüzümüze tutacak BAHANELER uyduruyoruz. ‘’Aman efendim Üniversite açıldı bir sürü öğrenci geldi, yok kırk milletten insanı doldurursak olacağı buydu, efendim burası geçiş noktası aslında suç bizim değil’’ gibi bahaneler. Geçin efendim bunları , gidin bir emniyet yetkililerine sorun,ilimiz de işlenen suçların yüzde kaçlık dilimi dışarıdan gelen insanlar tarafından işleniyor! Sandığınız/sandığımız kadar çok değil! Eğer araştırma imkanınız varsa araştırın, Aksaray’da gençlerin ne kadarı bağımlılık yapan madde kullanıyor, yani uyuşturucu! Sorun bakalım Aksaray Devlet hastanesine ve Çocuk hastanesine senede ne kadar ensestten zarar görmüş çocuk getiriliyor! Bunların ne kadarı dışarıdan gelmiş? Bir sorun, hırsızlık olaylarına karışan insanların ne kadarı dışarıdan gelmiş? Peki kimseye bir şey sormayın son olaya bakın öğretmen evinde bir düğünde düğünü kana bulayanlar Suriye’li mi Kenyalı mı Konyalı mı? Sizin gözünüze sokulan şehirde işlenen suçların binde biri! Şehirde neler oluyor bir bilseniz! Biz biliyoruz! Lakin bilmediğimiz ve bizim bilmemizin imkanı olmayan şey ise bunların neden olduğu!
Yukarıda bahsettiğim gibi hızla yükselen bir suç trafiği var tüm Türkiye’de olduğu gibi Aksaray’da da ve yine yukarda belirttiğim gibi Aksaray, nüfusa ve yüz ölçümüne göre bir araştırma yapılırsa bu trafik içinde hiçte küçümsenemeyecek bir orana sahip! Toplum bilimciler, sosyologlar, idari amirlerin desteği ile bu olayın iç yüzünü araştırmalı. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımız yurt genelinde araştırılması için bir emir vermeli. Tekrar ediyorum insanlar deli dana misali sağa sola saldırıyor. Ne yiyoruz, ne içiyoruz, ne soluyoruz bilemedim! Yediğimiz içtiğimiz de genetiği ile oynanmamış bir şey kalmadı çok net biliyoruz. Öyle ki bize bu besin maddelerini dayatanlar kendi ülkelerinde imkanı yok halklarına bu maddeleri yedirmezler! Affedersiniz ama biz enayi miyiz? Bunu geçelim ben en çok ne soluyoruz kısmındayım olayın! Evet biz ne soluyoruz? Acaba oksijen yerine gökten tepemize boca edilen bir kimyasalı soluyor olabilir miyiz? Çoluğumuz çocuğumuz doğduğu ilk günden bir sinir gazına maruz kalıyor olabilir mi? Peki bunu da geçtim daha bir yaşında ki bebelerimize yemek yedirebilmek için ne seyrettiriyoruz? Bakıyorum şimdilerde bakıcılar/ anneler demiyorum evde çocuğuna bakan anne kalmadı! Ya ellerinde ki cep telefonundan, yada televizyonlardan acayip acayip çizgi filmler seyrettirmeden bebelerimize bir lokma yediremiyor! Ki o çizgi yapımların hiç biri bizim tarafımızdan yani Türkler tarafından yapılmamış! Üstelik bilinen bir şey var ki yabancı yapımlarda gözle görülen kare sayısına bir de gözle görülmeyen ve beyne gizli mesajlar veren kareler var. Hiç düşündünüz m bir yaşında bir bebek günde ortalama kaç saat bu çizgi filmlerden seyrediyor? Peki hiç düşündünüz mü sizin gördüğünüzün haricinde o filmlerde neler görüyor? Peki hiç düşündünüz mü el kadar yavrular en ufak şeyde neden sinir patlaması yaşıyor! Peki ya hiç düşündünüz mü daha el kadarken sinir patlamaları ile baş gelemediğimiz bebelerimiz ilerde nasıl bireyler oluyor!
Bir çoğumuz düşünmedik, zaten ortada ki tek sorun bu, artık sağlıklı düşünebilen bir toplum değiliz! Düşünsek de kendimiz ve çocuklarımızı tehlikelere karşı izole bir şekilde yaşatamıyoruz… Aslında çokta önemsemiyoruz. Ne zaman ki kendi canımız yanıyor( aslında sürekli yanıyor ama) birinin attığı kurşun bir yakınımızın beynine saplanıyor, yahut bizim gittiğimiz düğün kana bulanıyor, yada kendi evladımız uyuşturucu kullanıyor( ki bir çoğunuzun genç evladı kullanıyor ve siz bunu bilmiyorsunuz) işte o zaman feryat figan kıyameti kopartıyoruz. Ama sonuç ne biliyor musunuz, nasıl siz başkalarının yaşadıklarına, feryatlarına kör ve sağırsanız toplumun diğer bireyleri de sizin yaşadıklarınıza kör ve sağır oluyor!
GÖZÜNÜZÜ AÇMAYA NEDERSİNİZ?
Komşu Köyün Delisi
Derya ÖZABA
YORUMLAR