Camı kıran parasını ödesin

İdam; yine ülke gündemine oturdu; uzmanlar dışında herkes bir şeyler söylüyor. Bildiğim tek şey canilere ve vatan hainlerine ibret olacak caydırıcı bir cezanın verilmesidir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; idam cezaları kalkalı ağır ceza suçlularında; kayda değer bir artış olmuş.

Bu tür caniler cezaevlerinde ne kadar kalırsa kalsın iflâh olmuyorlar. Cezaevinden çıktıktan sonra yine aynı suçu işlemektedirler. Arada bir çıkan aflar da bunların kurtuluşu olmaktadır.

Bugün kendisini dünyanın demokrasi öncüsü gören ve demokrasi dersi veren; Amerika Birleşik Devletlerinde bile bal gibi idam uygulamaları var ama yöntemi farklı. Yakın bir zamanda iğneyle vücuduna zehir verilen bir mahkûmun vücudu ölüme O kadar direndi ki; iğnenin etkisiyle hemen ölemedi; damarları çatladı ve Kırk Beş dakikalık bir direnişle öldü. Bunları tüm dünya seyretti.

Yine demokrasi deyince mangalda kül bırakmayan Fransa; müebbet hapis cezası verdiği mahkûmları bir şekilde öldürüp organlarını kullanmaktadır. Tüm bular dünya kamuoyunda meşru görülürken; bizde idam deyince neden tepki görüyor anlaşılır gibi değil. Sonuçta her yöntemin sonu ölüm değil midir? Sadece şekli ve süresi farklıdır.

Şeriat yasalarıyla yönetilen ülkelerde idamın bile çözüm olmadığı gerçeği de insanlığın ne hallere geldiğini ortaya koymaktadır. O halde; bu insanlık ayıbını yine insanlar çözmelidir. Tüm dünya psikologları, sosyologları ve hukukçuları bu soruna çözüm bulmak zorundadırlar.

Daha sağlıklı, daha huzurlu ve daha güvenli bir toplum isteniyorsa; iflah olmayan caniler bir şekilde etkisiz hale getirilmelidir. Aksi halde bu canilerin ve vatan hainlerinin ardı arkası kesilmez ve daha çok canlar yanar.

Camı kıran parasını ödesin.

Sevgi ve Saygılarımla