Bakan Fahrettin Koca: " Çılgın kalabalık, kuru kalabalık, başı kalabalık her türlü kalabalıktan uzak duralım. " demiş. Peki ya Bakanım ya söz kalabalığı ne olacak? Fazla konuşmak, gereksiz konuşmak, çevrendeki insanlara gereksiz olduğunu hissettirmek, kibir kalabalığı? Riya kalabalığı, Ene kalabalığı? Fazla insan tanıma çabası ile kişinin kendi hayatındaki gereksiz insan kalabalığı ve daha fazlasına ne olacak???
Tıpda tedavisi yok, bilimde de bu tür şeyleri önlemek için bir buluş olduğunu düşünmüyorum. Yanlızca kişinin kendisinde başlayıp kendisinde biten bir tür hastalık olduğunu düşünüyorum , kişinin "ben" duygusunu tatmin etmek için çok daha fazla kişiyi tanıma ve muhatap olma isteyi ile birlikte kendisini öne atma ve göz önünde bulundurma çabası için gereksiz konuşmaya meyilli olması maalesef ki şu zamanın en büyük sorunlarından biri bana göre.
Sayın Bakan'ın bu sözlerini okuduğumda bu tür kalabalıklara çözüm bulunabileceğini fakat aşılması güç olan; kişinin hayatındaki gereksiz insan kalabalığına ve gereksiz cümle kalabalığına çokda bir çözüm olmadığını düşündüm. Şöyle etrafıma baktığımda çevresi çok geniş olan, çok kişi tanıyan, tanımaya çalışan, ağzı güzel laf yapan kimselerin hayatındaki insanların çok fazla kaliteli bir insan olmadığını görmekteyim.
Peki kaliteli insan nasıl olur dersenizde. Kaliteli insan hedefi olan insandır, miysyonu, vizyonu, hayali, bir derdi olan insandır. Aksi taktirde bir hedefi, bir hayali olmayan insan haliyle boş işlerle uğraşmak zorunda kalır. Boş iş ise kişiyi gıybete, dedikoduya, kötüliğe sevk eder. Kim ne derse desin her zaman "az insan, çok huzur" düşüncesini savunacağım. Sanmayın ki çok kişiyi tanımak, çok kişi ile konuşmak insanlık belirtisi. Bunu yapmayan kişiye de halk arasında "insanlığı yok" kavramı kullanılır. Burada ayrıt edilemeyen nokta şudur ki insanlık çok kişi tanımakla ve çok konuşmakla olmaz. Yolda kalmışa, darda kalmışa yardım etmektir insanlık, bir hayvana merhamet göstermektir, yeri geldiğinde düşmanı düştüğü yerden kaldırmaktır....
Kişi çok kişi ile çok konuşuyor olabilir önemli olan nasıl biriyle ne konuştuğudur. Konuşma bir çıkar ilişkisi için veya bir kişinin ayıplarını ortaya çıkarmak içinse bu konuşma kişiyi helak olmaya kadar götürebilir. O yüzden ağzından çıkanın ne olduğu önemli olduğu gibi, hayatına aldığın insanların nasıl biri olduğuda önemlidir.
Şunada açıklık getireyim ki yanlış anlaşılma olmasın; bizler bir müslüman olarak her zaman çok kişiye ulaşmamız gerekir, çok kişinin elinden tutmamız gerekir. Benim burada anlatmak istediğim konuşmanın, tanımanın da amacı olsun . Haklı olmak için değil, Hakkı savunmak içinse eğer konuşmalar ve tanışmalar amenna fakat hiçbir şeyi ifade etmeyen sadece kötüliğe sevk ederse orada bir durmak gerekir, düşünmek gerekir.
Bakan'ın söylediklerinden nereden nereye geldik fakat özellikle bu süreçde kalabalık değiminden yanlızca virüs nedeni ile uzak durmak değilde, fazla insan, fazla eşya, fazla söz gibi şeylerden de uzak kalmamız gerektiğinin farkına varmalıyız bence. Az İnsan Çok Huzur.....
İLAHİYATÇI HANIM
YORUMLAR