-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Ahmet Erbaş meslektaşımın ardından

25 Ekim 2023 - 18:41

Gazeteci yazar meslektaşım Ahmet Erbaş hakkın rahmetine kavuştu. Bir meslektaşı olarak da bize cenazesine katılarak onu asıl yurduna uğurlamaktı. Bizde bunu yaparak arkadaşlık görevimizi yerine getirdik. Ervah mezarlığında cenaze namazı kılarken kendimi eskilere götürerek hüzünlendim. Elbetde bir gün bizde o mekana gideceğiz cenazemize katılan katılacak, katılmayan katılmayacak. Ama Rabbım bizi oraya hazırlıklı ve rahat gitmeyi nasip etsin.

Ahmet Erbaş ağabeyi 45 yıla yakındır tanırım, kendisi ile çok sohbetlerimiz olmuştur. Hatta zaman zaman dertleştiğimiz olmuştur. Yaş olarak benden büyük olmasına rağmen kendi yaşına yakın hissettiği için bizi emsal görür ve rahat konuşur görüşürdük.
Rahmetli 1980 yıllarında Kütahya’dan ilimize gelerek gazete çıkarmaya başladı. Kendisi ile o dönemlerde tanışarak sohbetler ettik. O dönem Ekspresi gazetesini çıkararak o dönemde yazılı ve görsel basın az olduğu için renkli bir gazeteciliğe başladı.
Aksaray ilçe iken ilimizin belli başlı siyasette kişileri vardı, bunlarla ilgili yazılar yazan Erbaş sanki bu kişilerin başına ateş düşürürdü. Hatta bazen imalı bir şekilde yarın konuyu yazacağım diyerek merak uyandırırdı.

Zaman zaman “Nörüyon” diye kişileri yazar onlarla ilgili sevilen ve sevilmeyen yönlerini yazarak kamuoyunda dillendirirdi. Bundan dolayı çoğu esnaf yarın bizi mi yazar ki, diye mutlaka bir gazete alarak Erbaş’ı okurdu.

Bir gün bende o dönem Trafik Zabıta Müdürüyüm, siyasetçiler kişi lakabı ile anılır, Lortun Muzaffer’in lastik dükkanına toplanır öğle saatlerinde hem siyaset yaparlar hemde yapılan tavayı afiyetle yerlerdi.

Buraya Ramazan Aydın, Kürt Hamit, Taki Tatlıpınar, Ali Bilge, Kırgıllı Memduh gibi kesim toplanırdı. Beni çok severdi Ramazan Aydın öğle saatlerinde yemeğe davet ederdi. Bende zaman zaman onlardan küçük olmama rağmen yemek yer sohbetlerini dinlerdim.
Bir gün Hamit Ağa dedi ki, “ yav şu Ahmet Erbaş nereden geldi buraya durmuyor, sürekli bizi yazıp eleştiriyor” diye sitemde bulundu. İçlerinden birisi Erbaşı dövüp susturalım dedi. ama sonra bu ayıp olur bize de yakışmaz diye vazgeçmişlerdi.

Sonra bir gün rahmetli Ahmet ağabeyi çağırdım konuştuk ve kendisini Muzaffer beyin iş yerine dükkanına götürdüm, onlara da önceden telefon edip tavayı bol yapmalarını söyledim. Ahmet ağabeyle beraber öğleyin gittik tavayı yedi ve dedim ki, seni döveceklerdi haberin olsun” dedim. Oda “ beni döveceklerine tava bol yapsınlar yiyelim” demişti.
Yani bir kızgınlık tava ile tamamlandı ve dostluk başladı. Yani siyasilerin ne yazacak diye endişe ettiği bir kişiliğe sahipti. Tabi o dönem fazla gazete olmayınca gazeteciler her zaman fazlası ile dikkate alınırdı.

Sonra bazı nedenlerden dolayı gazeteyi kapatmak durumunda kaldı ve gazeteyi kapattı. On yıldan fazla gazetecilikten uzak durdu. Sonra sosyal medya çıktıktan sonra, İnternet gazeteciliği başlayıınca Mustafa Avcı’nın gazetesinde köşe yazmaya başladı. Ayrıca bir başka gazetede yazılar yazdı.

Tabi yine eski usul ve esasla yazmaya devam etti. “Nörüyorlar” üslubunu burada da kullanarak vatandaşın dikkatini toplamaya çalıştı. Uzun süre yazılarına devam etti, sonunda gözlerinden rahatsızlanıca dört yıl gibi uzun bir süredir yazamıyordu. Tabi bu arada Aksaray’ın geçmişi ile bu gününnü anlatarak tarihe not düştü. Rahatsızlığı nedeni ile hakkın rahmetine kavuşmuştur.

Aslında Ahmet ağabeyin iyi veya farklı yönleri var, ama onlar bizde saklı kalsın. Biz bir kadim dost idik ve sıkça da aynı mahallede oturmamız nedeni ile bir araya gelip sohbet ettiğimiz bir insandı. Kendisine tekrar Allahtan rahmet diliyorum yakınlarının başı sağ olsun mekanı cennet olsun.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum