Ak parti'de ikinci Tayyip dönemi

     21 Mayıs 2017 Ak Partide Sayın Tayyip Erdoğan dönemi yeniden başlamış oldu. Ülkemiz ve Ak Parti için hayırlı uğurlu olsun. Tayyip Erdoğan’ın Ak Partinin başından gidişi ve 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından Fetö darbe girşimi ile mücadele başladı. Tabi bu süre içinde yeterli mücadele olduydu olmadıydı çalkantıları devam etti gitti. Umarım Sayın Erdoğan’ın yeniden partinin başına geçmesi ile bu mücadeleyi bizzat yapacağını tahmin ediyorum. Zaten bu konuda beklentilerimizde var.

     MKYK seçimleri beni tatmin ettimi derseniz tam ettiğini söyleyemem. Benim bazı değişikliklerle ilgili beklentilerim de vardı. Benim kafamda birkaç isim daha vardı, bunlarında değişeceğini tahmin ediyorudum. Ama tabi karar Reise ait olduğu için sevabı’da günahıda kendisine aittir. Bizim farklı şeyler söylemeye fazla hakkımız yok.

      Ben bundan sonra yapılacak mücadelelere bakmak istiyorum. Seçmen ne düşünüyor onu şimdiden kestirmek çok zor. Bunu zaman içerisinde hep birlikte göreceğiz. Bize bundan sonra düşen ise gelişmeleri uzaktan izleyip seyretmek.

      Ne olursa olsun benim Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı bir sempatim olduğunu herkes bilir. Hatta kongreye bile gitmeyi düşünüyordum. Ama ani gelişen rahatsızlığım buna elvermediği için ekranlardan izleme gereği  duydum.

      İlimizde Ak Partinin aldığı oy karşılığında bir beklenti vardı. İlk beklenti gerçekleşmedi, şimdi gözler ikinci beklenti Bakanlık konusu. Ben şahsen bu konuya pek fazla takılmıyorum. Olmazsa olmazımız değildir, olursa aliyyun ala olur. Olmazsa kıyametin sonuda değil.

       Efendim şu Bakan olsun bu Bakan olsun gibi bir takıntımda yok. Aksaray’ya bir bakanlık verilirse bunun kim olduğu benim için çok önemli değil. Neticede kazanan Aksaray olacaktır. Olmazsa da kıyamatin sonu değildir, vekillerimiz biraz daha gayret içinde olurlar.

        Ak Parti hükümeti döneminde ülke genelinde olduğu gibi ilimizde çok güzel hizmetler almıştır. Ben zaman zaman bazı iller ile veya komşularımızla rekabet ve yarışada karşıyım. Hangi bölgeye ne gerekliyse elbette o hizmeti alacaktır.

      Sayın Cumhurbaşkanımızın kongrede yaptığı konuşmada ülkemizin geleceği ile ilgili net görüşleri bulunmaktadır. Benim için mikro milliyetçilik yerine ülke genelini düşünmek en baştadır. Yoksa şahsi düşünceler bugün var yarın yok, mesele ülkemizin geleceğidir.

      Reisin vatandaşlarımızın ilgisi karşısında göz yaşlarını tutamaması çok enterasandır. Biz bu ülke için gerekirse başımızı vermeye hazırız sözü bir yiğit kişi sözüdür. Ben bugüne kadar ülkesi için başını feda edeceğini göz yaşları ile söyleyen bir lider çok görmedim desem yalan olmaz.

      Biz dünü unutan bir toplumuz, ülkemiz 20 yıl öncesi ile bugünkü durumunu kıyasladığımızda nereden nereye geldiğimizi görmemiz lazım. Ben şimdi şu 15 sene içinde ülkemizde yapılan hizmetleri yazmaya kalksam sayfalar dolusu yazmam gerekir.

       Ülkenin dağlarını delerek tünelleri açan herhalde eskiler değildir. Bir Bolu tünelini 30 yılda bitirememişlerdi. Bolu tüneli şimdi ne durumda 5 dakika tünelden gidiyorsunuz. Kim bu başarıyı inkar edebeilir.?

      Ülkenin her adımındaki otoyollara bir bakın, sağlıktaki atladığımız çağa bir bakın, kim hastanede rehin kalıp, hastanelere alınmıyor? Doğalgaz, elektirik, enerji santralleri, hızlı tren yolları, evinde hastasına bakamayanlar için imkanlar, bilim ve teknolojide çağ atlamak, savunma sanayimizin güçlenmesi, daha neler neler yazmakla bitmez.

      Ben bunlardan dolayı Sayın Reisi seviyorum, inançlı ve halkı gibi düşünen bir lider olduğu için seviyorum. Uzun lafın kısası Rabbım ona sağlık sıhhat ve uzun ömürler versin. Ülkemiz içinde ikinci Tayyip dönemi hayırlı olsun.