Nerede ise bir yıla yaklaştı “ Aldırırken Alındılar” başlığı ile bir yazı kaleme almıştım. Bundan dolayı da Ak Parti İl Başkanı A. Kadir Karatay tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunuldum. Yani yazdığım yazıda suç unsuru bulunursa dava açılarak cezalandırılmam talep edilmişti. Yapılan şikayetin kişisel olduğu ve kamuyu ilgilendirmediği gerekçesi ile yapılan şikayete takipsizlik kararı verilerek suçsuz olduğumuz yönünde karar verilmiştir.
40 yıllık gazetecilik hayatımda ilk defa kendi partimin il başkanı tarafından davalık oldum. Hamdolsun oda dava konusu olacak suç unsuru olmadığı gerekçesi ile ret edildi.
Allah hakim ve kadirdir ki, Karatay ile hiçbir şekilde şahsi ve kişisel bir problemim yok. Varsa çıksın açıklasın veya kişisel bir talebim oldu ise onuda söylesin. Konu şudur, eski Hastahane Başhekimi ile ilgili “3 çocuk yapın koyun olursa keseriz. Adam olursa asarız.” Şeklinde bir Twıt elime geçti. Buna Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve Hüseyin İnanın resimlerini de ilave etmiş. Bu paylaşımı Karataya gönderdim ve getirdiğin Başhekim kim bakın dedim.
Bu yazımı özel olarak kendisine gönderdim. Paylaşmadım da, ama bana en ufak bir cevap verme tenezzülünde bulunmayınca bende bunu bir yazı ile paylaştım. Karatay’la ilişkimizi bozan konu bu paylaşım olmuştur. Bunu bana izah edip anlatsa idi belki bu bende kalacaktı.
Ben Ak Parti’de aday adayı olmuş ve hala da üyesi olan bir partiliyim. Erkeklerse Ak Parti aleyhinde en ufak bir yazımı bulurlarsa karşıma çıkarsınlar. Kendisi Ak Partiden ekip olarak istifa edip Genel Başkanını da suçlayarak kaleyi terk etmişler ve il Başkanı olana kadar kalenin kenarından bile geçmemişer, o istifa açıklaması hala elimdedir. Ben partinin kuruluşundan bugüne kadar partiyi savunan ve hizmetlerini köşemde paylaşan bir gazeteciyim. Üstelik açık yüreklilikle bunu köşesinde yazıp Sayın Erdoğana aşina olduğunu yazan bir gazeteciyim.
Benim kadar 15 yıldır Ak Partiye köşesinde destek olup ülkeye neler kazandırdığını yazan biri varsa söylesin. Benim kadar kimin partiye katkısı varsa onuda söylesin. 2009 yılındaki genel seçimde evimde oturmadan İlknur Hanımla köy, kasaba ve ilçeleri her gün on saat dolaşan birisiyim. Diğer seçimlerin tamamında aynı şekilde çalışmışımdır.
İl Genel Meclis sıralamasından siyasi guruplaşmalar sonucu Milletvekilliğinden istifa tehdidi ile çıkarılmama rağmen, o dönem aday olanlardan fazla bölgeyi gezmişimdir. Buyrun benim nasıl bir partili olduğumun muhasebesini siz yapın. Halende aynı duruştayım, 15 yıldır parelel yapı ile mücadele edende birisiyim.
Böyle bir partili iken senin “ aldırırken alındılar” yazımı dava ederken bu şikayetin muhtemelen Genel merkezden de sorulduğunu tahmin ediyorum. Evet yine iddia ediyorum anan kadir gecesi doğurmuş tebliğ yazısı elinize gelecekken ülkedeki yaşanan hadiseler ve gelişmeler orada oturmanıza neden olmuştur. Bunun başka hiç bir izahı yoktur, bunu adın gibi kendinde bilyorsun. Kamuoyuda net bir şekilde biliyor. Dilekçedeki iddialarına gelince:
“ kamuoyu tarafından okunan bir gazete kanalı ile Ak Parti’nin karalandığı, Ak Parti İl Teşkilatının karalandığı, şahsıma iftira ve hakaret edildiği, parti teşkilatının Belediye Başkanına Parelelci iftirası attığını yani teşkilatında parelelci adedilmesinin iftira teşkil ettiği, hizipçilik yapıldığı, yani şüphelinin hükümet partisinin yani hükümetin Aksaray’daki temsilciliğine, yani hükümetede hakaret etmek süretiyle, Türk milletini Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama suçunuda işlediğini ve neticeten şüphelinin iftira, hakare ve Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devlet Kurum ve Organlarını aşağılama gerçekleştirdiğini cezalandırılmasını talep ediyorum.”
Uzun uzun olayları saptırarak şahsıyın partilileri ve kamuoyunu kucaklayamayışını, görevden alındığınızı yazmak ne zaman Türk Milletine hakaret oldu? Çok şaşırdım kamu kurum ve kuruluş ve devletin baş temsilcisi gibi dilekçe yazmana çok şaşırdım. Asıl iftiracı kim? Bu iftiralarını kamuoyuna havale ediyorum yorumu onlar yapsın. Kaldı ki, ben sana bile hakaret etmedim etmemde gerçekleri yazdım. yanlışlarını yazmak ne zaman Türk milletine hakaret oldu onuda anlamadım. Ben ülkeme ve ülkemi seven insanlara kurban olurum.
Bu kadar aciz bir şikayet dilekçesi yazacağını aklımdan bile geçirmezdim. İnan yazacak o kadar dolu dağarcığım var ki, işte partili benim senin şahsında partiye zarar vermek istemiyorum. Merak etme hakaret felan etmeden uslubu ile yazar eleştirrim. Dolayısı ile kongre veya atama gününe kadar bekleyeceğim sakın bir daha partilini mahkemeye verme bomba elinde patlamasın. Akıllı siyasetçi partilisini karşısına almaz, onları yanına çeker.
YORUMLAR