Salı günü 15 Temmuzun yıldönümü nedeni ile Darbeye karşı tepki mitingleri yeniden başladı. İlk gün baktım çabuk rehavete kapılmışız. Bakın İlker Başbuğ bile bunu kabul ediyor, “henüz ikinci darbe girişimi olabilir” sözü sıradan söz değil. Bırakın ikinci Darbe girişimini, bu vatan için 15 Temmuzda hayatlarını ortaya koyan kahramanlarımız şu halimize ne derler? Belki ilk gün olması nedeni ile rehavet olabilir ama 15 Temmuz heyecanını ve ülkeyi savunma birlikteliğini görmek istiyoruz.
Üzerinize ölü toprağı serpilmesin, 4 gün boyunca meydanı dolduralım. En azından şehitlerimiz ve gazilerimiz için dolduralım. Ülke düşmanlarına ders olması için dolduralım. Üzerimizdeki rehaveti atalım kimse bizi uykuda yakalamsın. Nerede Darbe günü meydanı dolduran memur ve brokratlar?
Bakın o gece bu cennet vatan, gözü dönmüş hainlerin saldırısına uğradı. Askeriyle, polisiyle, siviliyle yüzlerce şehit verildi. Binlerce vatan sevdalısı gazisi elini, kolunu, bacağını feda etti.
O gece, çocuğunu, eşini, annesini, babasını bile düşünmeden “anavatana sahip çıkma anıdır” diyerek meydanlara koşan bu toprakların bağrından yetişen sayılarca vatan evlatları kahramanlık destanı yazdı.
O gün, askeri, polisi ve vatandaşıyla hainlere karşı direnen milletimiz, yeniden bir destan yazdı. O tankların önünde göğsünü siper eden ninelerimiz, dedelerimiz kadar, çocuklarımız ve gençlerimiz vardı. O tankların altına yatan yiğit vatandaşlarımız vardı.
Bu topraklara sevdalı 80 milyonuyla tek yürek olan millet, o akşam darbeye karşı darbe yaptı! Darbeye karşı darbe yapan başka bir millet daha dünyada var mıdır? İşte onlar bu ülkenin gerçek sahipleri.
Peki, kimdi bu vatan aşığı kahramanlar? Kimdi bu “vatan, ezan, bayrak” kutsalı uğruna ardına bile bakmadan metalden canavarlara karşı bu naçiz bedenlerini siper edenler? Onlar, asker kılığına girmiş vatan haini teröristlerin topuna, mermisine, tankına göğüslerini siper ederek hainleri başarısızlığa uğratan kahramanlar…
Onlar, canları pahasına hainlere karşı bedenlerini nu ülkenin kalesinin tuğlaları olarak feda ettiler. Onlar hep beraber TÜRKİYE oldular. Onlar, şimdi göğüslerindeki kurşun yaraları birer gül destesine dönüşmüş, Rabbi’nin katında en yüksek makamlara ulaşmış vatan şehitleri… Hepsini rahmetle anıyoruz…
Her millet için vatanı namusu gibidir. Her millet vatanına ve milletine önem verir ve vatanını başka hiç bir şey ile bir tutmaz. Doğru olan da budur aslında. Her vatandaş öncelikle kendi vatanını ve milletini sevmelidir ve vatanına öncelik göstermelidir. Vatanını seven ve vatanına sahip çıkan bir vatandaş o vatanın milletine de sahip çıkmış olur ve o vatanın vatandaşlarına da değer vermiş olur. Nitekim o insanlar da o vatanın vazgeçilmez birer üyeleridir bu nedenle önemlidirler.
Vatan, insanların birinci yuvasıdır. Vatanı olmayan bir insan kendisini boşlukta hisseder bu nedenle kendisini hiç bir yere sığdıramaz kendisini sahipsiz biri olarak görür. İnsanların vatanlarına sahip çıkmalarının bir nedeni de budur aslında.
Çünkü vatan, insanların sahip olduğu altın bir bileziktir diyebiliriz. İnsanlar, o bileziği bozdurur ise yani vatana verdikleri değeri kaybederler ise çok büyük bir kayıp içine girerler.
Bir millet, vatanına değer vermezse ve vatanını sevmezse o vatan, ileri seviyeye taşınamaz ve kendini geliştiremez bu durum da o vatan için son derece acı bir durumdur. Bir vatanı kurtaracak ve geliştirecek kudret yine o vatanın milletidir.
Kısacası şunu söyleyebiliriz ki vatanını seven bir yurttaş vatanı için tüm fedakarlıkları yapar ve vatanının iyiliğini düşünerek çalışır ve çabalar. Ancak o zaman vatanına verdiği önemi gösterir. Öyleyse gelin meydanda el ele beraber olalım.
YORUMLAR