Dün Emit Fuarından bazı konuları yazmıştım ve içinde hala Aksaray’ı tanımayanlar var demiştim. Fuara gelen ve ziyaretlerde bulunduğum Televizyon yöneticiler enteresan tespitlerle neden tanıtamadığımızı bizlere anlattılar. Kahramanmaraşlı Mado’nun sahibi bile Haluk Başkana Aksaray deyince, “ ha şu Konya Aksaray mı?” dedi. İnsan ister istemez buna üzülüyor ve sitemde ediyor.
Belediye Başkanımız Sayın Haluk Şahin Yazgı inanın abartmıyorum bu konuda 4 gün canla başla Aksaray’ı anlattı. İstanbul’da birçok ulusal gazeteye ziyarette bulunarak hem Somuncu Baba hem de Aksaray’ı anlattı. Birçok Televizyon sunucuları Somuncu Baba afişini görünce kendisi ile röportaj yaptılar. 3 günü filmin yapımcısı Kürşat Kızbaz da akşama kadar stantta durup gelen televizyonlara neden bu filmi çektiğini anlatarak Aksaray’ı anlattı.
Bir ara meslektaşlarımızdan televizyon programcıları ve sunucuları ile uzun uzun sohbet etme imkanı buldum. Bunların bir kısmı zaman zaman Aksaray’a gelip program çeken arkadaşlardı. İçlerinden bir tanesi nerede ne yerimiz var bunların hepsini biliyor. Hatta sıra dışı programlarının sunucusu Turgay Gülerde hemşerimiz sayılır ben kendisini Aksaray’da misafir etmiştim, kendisi Konya Beyşehirli.
Bir gazeteci dostum şunları söyledi; “ eğer bugüne kadar yerel yöneticilerimiz bunca yıl içinde Haluk Başkan kadar gayret gösterse idi Aksaray’ın tanınmaması mümkün değildi. Dört yanı Türkiye’ye bağlantı olan ve yol ağındaki bir ilde karşınızdaki satandı bulunan Bayburt kadar il olduğunu ispat edememişse kabahat yerel yöneticilerin. Yol boylarınıza şimdiki gibi Aksaray’ın değerlerini çıkarsa idiniz Aksaray gelip geçenin hafızasına kazınırdı. Bir Ağaçlı kadar Aksaray’ı tanıtamamanın kabahati yerel yöneticilerdir” dedi.
Bu sözlere yanlış diyebilirmiyiz? İstanbul’da turan bir hemşerimiz standı bulamayınca içerde yabancı bir görevliye yeri sormuş. Görevli Aksaray deyince, “ ha Aksaray Malaklıları falan yerde” diyebiliyor. Demek ki ilgi çeken tanıtım yapmasını bilememişiz. Bir Malaklı kadar Aksaray’ı tanıtamamışız.
Aksaray’ın neyi meşhur deyince bugüne kadar hep kavakları dedik. Ama bugün Emit fuarında bir markamız ortaya çıktı. Dünyada ve Türkiye’de ilk defa yapılan, “ Pezik Pare” tatlısı Aksaraylılar görmeden Emir fuarında İstanbullulara sunuldu. Fuarda en çok satılan ve gezenlerin ilgisini çeken bir tatlı ortaya konmuş. Vali yardımcısı Şahin Bey ve İl Kültür Müdürü Mustafa Doğan’ın gayretleri ile pancardan yapılan bu tatlı artık Aksaray’ın markası olma yolunda.
Paketlenebilen ve tadı çok güzel herkes tarafından beğenilen bu tatlıya Haluk Başkanın önerisi ile Cezerye tatlısı çeklinde paketlenebilir bir yapımla Cezeryeye benzer bir paketlemede çıkarılması ortaya çıktı. Tahmin ediyorum ki, bu tatlı artık Aksaray’ın bir markası olma yolundadır. Bu Pezik Pare tatlısına önce Pastane ve lokantalar sahip çıkmalılar. Daha sonra Aksaray dışından gelenler kendi memleketine giderken bir hediyemiz olan bu tatlımızı götürebilirler. Öncelikle Aksaray halkı olarak biz bu tatlıya sahip çıkıp geliştirmeliyiz.
Geçen yıldan daha görkemli olan bu tanıtım fuarında Aksaray Valiliği ve Belediye Başkanlığı en güzel tanıtım ödülü almıştır. Ödül törenine bizzat katıldım ve inanın ülkenin her yerinden gelen fuar katılımcıları içinde ödül alınması beni gururlandırdı.
Ümit ediyorum ki, gelecek senelerde bu tanıtımlar daha verimli ve görkemli olacaktır. Bu tür tanıtımlara sadece resmi kurumlarımız değil sivil toplum kuruluşlarımızda katılarak Aksaray’ı her sahada tanıtmamız lazım.
Meseleye dışardan bakınca çok basit gibi görebiliriz. Ama inanın ülkenin her yerinden bu tanıtımı gezen insanlar yürümekte güçlük çekmişlerdir. Bende bu organizeyi başından sonuna kadar izleme imkanı buldum ve büyük keyif aldım. Bir Somuncu Baba filmi ve Malaklı ne kadar ilimizi tanıtımda öncü olduğunu görmüş olduk. Turizmiyle, ekonomisiyle, tarım ve hayvancılığı ile de daha çok öne çıkması gerekmektedir. Fuara Aksaray’ı temsil etmede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Çünkü görevliler dışında bile birçok hemşerimiz burada görev yaptılar, 50 kişi civarında tanıtımla ilgilenen vardı.