Geçtiğimiz günlerde paylaşmak istediğim ancak gündemin değişmesi sonucu geciken bir mektubu paylaşmak istiyorum. Almanya Berlin’den Mustafa Korkmaz isimli bir okurum tarafından gönderilen mektup vardı. Tabi insan nefis taşıyor, ben pek kendisinden bahsedilmeyi seven birisi değilim. Aksaray’ı dışarıdan takip eden ve bir ayna misali görüntüleyen okurumun mektubunu aynen sizlerle paylaşayım.
“ saygı değer Erdoğan Bey ben 40 yıla yakındır turist olarak gelen ve çoluk çocuk Berlin de yaşayan bir Aksaray'lıyım. Elbette gurbette olmamız memleketimizi bilmek ve hasreti ile yaşamak bizler için çok zor. Biz Almanya'ya gelmeden önce ülkemizin yoksuzluğunu, sıkıntılarını çok iyi bilen insanlarız. Buralara rızkımızı kazanmak için geldik ama gelin birde bize sorun. Ne aşağılanmadığımız ne horlanmadığımız kalmıştı. Bunları şimdi güllük gülistanlık içerisinde yaşayan yeni nesiller bilmez. En adi ve kötü işlerde bizler çalıştırıldık. Şu on senedir biraz adam yerine konmaya başladık. Bunlarda elbette Tayyip Erdoğan sayesinde oldu. Ülkemizin büyümesi ve avrupa'da söz sahibi olması bizleride adam yerine koydu.
Bizim buraya geldiğimiz dönemi yeni nesil bilemez. Ülkemizin kıymetini bilsinler. Ülkemizin avrupa'dan üstünlüğü var aşağısı yok. Ellerindeki nimetlerin kıymetini bilsinler, ülkemize sahip çıksınlar. Ülkemiz ne elde etti, ne hizmet gördü ise Ak Parti döneminde gördü. Bizler bunu dışırıdan daha iyi görüyoruz. Neden Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapıldığını burada biz daha rahat görüyoruz. Ülkemiz güçlendikçe kıskanıyorlar, elleri göğsünde bir Türkiye istiyorlar. Pasif ve aciz bir lider görmek istiyorlar. Başı dik, eğilmeyen bir liderden rahatsız oluyorlar. Tabi bu da bize gurur veriyor, bundan dolayı seçimlerde üçe beşe bakmadan gerekirse Türkiye'ye gidip oy kullanıyoruz.
Erdoğan bey ben sizi üç yıl önce bir hemşehrimin sayesinde yazdığınız kitaplardan ikisi elime geçti alıp göz attım. Sonra sitenize göz atarak her gün yazılarını okuyorum. Yazılarının yayınlandığı sitelerden haberleri takip ediyorum. Sizi bire bir tanımasam da yazılarınızdan bir duruşunuz olduğunu görebiliyorum. Hele kaypaklık olmadan açık ve alenen düşüncenizi ve tarafınızı belli etmenize bayılıyorum.
Bazen eli boş seviyesi düşük insanlar sizi eleştiriyor ve yazılarınızla alakası olmayan şeyler yazıyorlar. Ben bu tür insanlara lüzumsuz ve gereksiz diyorum. Yazınızın içeriği ile hiç alakası olmayan ve oradan başkalarını eleştirenler hiç okumamışlar mı? Bende bir ilkokul mezunuyum, ama hayat bizleri yetiştirdi. İnsan bazen okuyarak değil yaşayarak yetişir.
Gerçekten sizin gibi insanlara ihtiyacımız var. Allah sizin gibi insanların sayısını artırsın. Eğer siz Aksaray’da değilde büyük şehirlerde olsanız el üstünde tutulursunuz. Kadriniz kıymetiniz bilinir. Bu gereksiz eleştiriler yapanlar bilseler sizden bir şeyler öğrenirler. Siz bir fikir adamı olmakla beraber, memleket aşığı ve Aksaray sevdalısısınız. Ben bunu dışarıdan görüyorum da onlar görmüyor mu? Bazen öyle yazılarınız oluyor ki, inanın ulusal basın yazarları bile sizin gibi yazılar yazamıyor.
Aksaray’ı adım adım bilmeniz, o kadar okur ve takipçinizin olması küçümsenecek bir durum değildir. Sizi tebrik ediyorum, inşallah bu yaz izne geldiğimde sizi ziyaret edip bir beraber çay içmek isterim. Sizin gibi dolu her konuda kendisini yetiştirmiş bir insanla tanışmaktan şeref duyarım.
Ben sizi yüz yüze tanımadan yazılarınızı takip ederek tanımaya çalıştım. Aksaray da sizlerin sayısını Allah artırsın. Kim ne derse desin her sabah yazılarınızı okumak için sabahı iple çekiyorum. Benim gibi birçok insan sizi takip ediyor. Allah kalemine kuvvet versin, ayrıca sağlık ve sıhhat versin. Acizane birkaç satır yazmak istedim. Bir kusurum oldu ise affınıza sığınıyorum. Allah'a emanet olun.” Ne diyelim bizde binler teşekkür ve selam gönderiyoruz.
YORUMLAR