-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Bana nasihat eden 20’lik delikanlı

29 Eylül 2015 - 21:22

 Pazartesi günü yazdığım “ Ak Partiyi 2002 yılı heyecanı sarmış” başlıklı yazımı okuyan 1995 doğumlu bir delikanlımız bana nasihat dolu mesaj yazmış. Mesajını okurken hem tebessüm ettim hem de çok üzüldüm. Ülkenin dününü bugününü çok iyi biliyormuş gibi üstelik beni geri kafalılık ve tarafgirlikle suçlamış. Ben isterseniz yazılan bu mesajdan birkaç bölümünü sizlerle paylaşayım:       “ Erdoğan Kaya sen ne kadar geri kafalı önünü göremeyen Ak Parti fanatiğisin sen. Ülke elden gidiyor, sen hala Ak Partiyi savunup müdafaa ediyorsun. Ak Parti bu ülkeye ne hizmet yaptı da övüyorsun, ülkeyi geriye götürmekten bir şey yapmadılar. Türkiye’nin olan malını da yandaşları çaldı çırptı, yandaşlar zengin oldu. Hala Avrupa ülkelerine muhtaç ve adam yerine konmuyoruz. Her gün asker ve polisimiz ölüyor hiç görmüyormusun? Ülkeyi bu beladan ancak ve ancak M.. partisi kurtarır”   A.S. diyerek devam ediyor.

Bana abi veya amca bile demeyen bu gencimizin bu cümlelerini gencin heyecan ve gençliğine bağlıyor hoşgörü ile karşılıyorum. Belki bu gencimiz bu yaşına kadar bir lira kazanıp harcamış değil. Sorsan hala ne zahmet ve külfetle para kazanan babasından aldığı harçlıkları harcayıp, onun arabasını kullanarak çaka satıp hava atan bir delikanlımızdır.

Delikanlıyı faceden araştırıp buldum ve yaşına baktım 1995 doğumlu bir delikanlımız. Ak Parti kurulduğunda henüz 13 yaşında olan bu delikanlımız 40 yıl öncesini veya 50 yıl öncesini nereden bilsin. Onu ancak o günleri yaşayanlar bilir, o zaman beni dinlesin.

1980 öncesi PKK yoktu ama bu ülkede her gün üç beş gencimiz öldürülür, polis ve güvenlikçilerimiz ölürdü. Ne için biliyormusun sağ sol meselesinden dolayı ülkede anarşi hiç bitmezdi. Mahalleler bölünmüş, sakal ve bıyığa göre insanlar sorgulanır ve dayak yerlerdi.

1980 ihtilali durup dururken olmadı, bu terör olaylarından dolayı ihtilal olmuştur. Ben ihtilal taraftarı değilim, ama o güne gelen süreci sen nereden bileceksin ki? 1980 öncesi ülkede ekmek, şeker, çay, un, yağ, mazot, benzin ve birçok ihtiyaç maddeleri karne ile alınır, insanlar günlerce kuyruklarda beklerdi. Sen bunu nereden bileceksin, sen bu durumu annene babana veya dedene sormalısın.O dönem mazot kuyruğunda bekleyen şoförlerin falan patiye bu elle oy verdim diyerek kolunu kırdığını nereden bileceksin. Kimsenin özel aracı yokken 8-10 köyün insanlarının üzeri çadırlı kamyonla şehre geldiğini nereden bileceksin. Cebinde iki bin liralık telefonla gezerken o dönem haberleşmenin hiç olmadı bir radyo ile bir köyün haber dinlediğini sen nereden bileceksin. Kıbrıs savaşını koca ağaç radyodan toplanan bir köyün dinlediğini bilemezsin.

Sen çocukken bile şehirlerarası yolları babana sor ne durumda idi? Şimdi şöyle bir bak bu oto yollar ülke genelinde nasıl yapılmıştır. Baban üniversite mezunu ise sor, ülkede 15 yıl önce kaç üniversite vardı, şimdi sen belki de kendi evinde yatıp üniversiteye gidiyorsun. Avrupa ile kıyaslarken biraz geriye gitsen bize adını sanını duymadığımız ülkelerin vize uyguladığını nereden bileceksin sen. Orada işçi olarak çalışan Türklerin en geri sınıf insan yerine konduğunu sen bilemezsin. Ülkenin IMF’ye borcundan dolayı bizi oynatıp IMF’den gelecek borçla çalışanların maaş aldığın sen bilemezsin evlat.Şehirlerde bile her evde su yok iken köylerin kasabaların kuyulardan su içip çamurlarda yaşadıklarını sen nereden bileceksin. Bugün köyü şehri bir şehir havasına büründüğünü görmek herhalde sana şaka geliyor. Elektriğin, doğalgazın, kaloriferin ve kömürün bile olmadığı dönemlerde bu insanların tezekle yemek pişirdiğini sen bilemezsin.

Ülkeyi idare edenlerin yılda bir yurt dışına çıktığında Avrupalı liderlerin karşısında esas duruşta durduğunu sen nereden bileceksin. Yahya Demirellerin, Çağlarların, bazı medya kuruluşlarının ülkeyi soyup, üstelik bu ülkeye yön verdiklerini sen nereden bileceksin. Ben bu ülkede 30 yaşımda tren gördüm o da yük treni geçerken şahit olmuştum. Bugün her yer daha yakın olduğunu ve insanların uçak kullandığını sen nereden bileceksin. Hastalarımız hastanede ölürken, Avrupa’nın başka ülkede hastalanan vatandaşlarını uçakla taşırken onlara gıpta ile baktığımızı sen bilemezsin. Sen artık ülkemizde de uçakla hasta taşındığını gördüğün için konuşuyorsun. Evlat sana yazacağım o kadar çok şey var ki, inan sayfalar dolusu yazarım. İşte o günden bugüne ülkenin gelişini Ak Parti sağladığı için ben onu seviyor ve destekliyorum. Sen geçmişi bilse idin inan o mesajı bana yazamazdın. Şimdi nasihat böyle olur diyorum ve senden bu sefer bir özür bekliyorum evlat.