Başkanlık koltuğu ateşten bir gömlek

Yazımın başında belirteyim, Ak Parti il Başkanlığı seçimi veya ataması yapılacak. Başkanlık adayı için ciddi manada 10 civarında isimler mevcut. Ben bu isimler hakkında ileri geri laf edip söz söylemem mümkün değil. Bu arkadaşların hepisini az veya çok tanıyorum. Bunlar bir medeni cesaretle aday adayı oldular. Bunun dışında birde gizli aday adaylarını duyuyorum. Bunların tamamını az çok tahmin edebiliyor ve duyuyorsunuz. Hiçbir aday adayı hakkında ileri geri düşünmem mümkün değil. Tabi herkes gibi benimde gönlümden geçen A ve B planlı aday adayları var.

      Neden isim teleaffuz etmediğime gelince, bir önceki aday atamasında açık ve alenen bir arkadaşa taraf oldum. Sonuna kadar destekledim, ama maalesef adaylık sürecinden sonra ne arandım ne de soruldum. Ne hikmetse o gün mücadele ettiğimiz arkadaşlarla sarmaş dolaş oldular. Siyasetin doğasında ve yapısında insan satma olduğunu o zaman öğrendim. Bundan dolayı da kimsenin alenen arkasında durmayacağıma söz vermiştim, bundada kararlıyım.

      Bana deseler ki, “ gel sen il Başkanı ol, listenide kendin yap.” İnanın böyle bir ateşten gömleği giymeye hiç cesaret edemem. Şu anda Ak Parti il Başkanlığı ateşten bir gömlek. Ha bunun vebali ve sorumluluğuda ayrı bir konu. Onun için her babayiğidin harcı değil.

      Neden ateşten gömlek derseniz, parti şuanda 4 veya 5 guruba ayrılmış vaziyette. Seçilmişler içerisinde kırgın ve dargın olanlar bulunuyor. Partili seçmen de o eski heyecan ve atmosfer kalmamış. Seçmen Tayyip Erdoğanın hatırına gidip oyunu veriyor.

      Tüm bu küskün ve dargınları bir araya getirmeniz lazım. Guruplar üstü olmanız lazım ki, dengeyi kurabilesiniz. Belediyeler arasında diyalog ve beraberliği sağlamanız lazım. Buna birde falan yere tayinimi yap, yakınımı bir yer de işe koy, bir tarafta ihale ve yatırım takipçilerine rest çekerek camiadan uzak tutacaksın. Eeeee bunları yapmazsanız genel merkeze şikayetleriniz dosyalarla gitmeye başlayacak. Hadi bakalım birde bunlarla mücadele edeceksin. İşte bu ateşten gömleği giyecek cesur bir başkana ihtiyaç var.

      Gerçekten Ak Parti bu şekildemiydi? Hesinlikle hayır. Partiyi bu duruma getirenler utansın. Bunu anlatmama gerek yok, bunları hepiniz biliyorsunuz. Partinin hanesine bir oy koyamayanlar Reisin sırtından çaka satarak partiyi bu duruma getirdiler.

      Onun için Reis partiye kim katmadeğer katacaksa onunla yola devam etmeliyiz diye boşa demiyor. Siz zannediyormusunuz ki, Ak Parti Aksaray da aldığı oyla Türkiye üçüncüsü parti gayreti ile oldu. Buna kargalar bile güler. Genel merkez birincide olsan alınan oyun yönetimin emeği olmadığını çok iyi biliyor.

       Eğer parti yönetimi ve en önemlisi Başkanı toplum tarafından sevilse idi ülkede Aksaray’ın birinci olması kaçınılmazdı. Çok kişi partiye küstürülmüştür. Bunun başında ben gelyorum, eğer Reisi sevmesen parti yönetimine kızgın olmam nedeni ile inanın bende Hayır verebilirdim. Bu nedenle benim gibi düşünmeyenlerin sayısıda az değildir. Bir buçuk yıldır parti binasına çıkmıyorum. Genel merkez boşuna artık kaçıp durma getir şu istifanı dedi.

      Yoksa alınan oyla yönetim kendisini garantiledi demek zaten yanlıştı. Genel merkez her şeyi mercek altında tutuyor ve bizden fazla her ili yakinen takip ediyor.

      Kısacası bu gömleği giyecek bir yiğidin önümüzdeki birkaç gün içinde ataması yapılacaktır. Umarım kimsenin adamı olmadan, dava adamı olan bir yiğit başkanlığa atanır. Sonrada aynı isimle kongreye gidilir. İnşallah kazanan da Ak Parti ve Aksaray olur.