Ülke olarak sokak dedikodusu yapmaya çok meraklı bir toplumuz. Hele şimdiki gençlerimizin ülke meselesi diye bir dertleri yok. Samimi söylüyorum gençlerin % 80 de güncel konuları takip ve öğrenme diye bir dertleri yok. Hele geçmişimizi ve şanlı tarihimizi hiç bilmiyorlar. Varsa yoksa sanal alemle meşguliyet, şamata ve gırgır. Belli yaşın insanları ise şu şunu yapmış, bu bunu yapmışla meşguller. Belkide görünmeyen yanı olan ülkemizin çok sancılı bir süreçten geçtiğini hiç hesaba katan yok. Varsa yoksa cebimiz, günlük siyaset ve dedikodu.
Hiçbir devlet adamı ülkesinin vatandaşını perişan etmeye meyilli olamaz. Ama ülkenin siyasi konjonktürü ve yeri sizi halkınızla beraber güçlü olmaya kılar. Güçlü olmazsanız sizi tez elden yerler. Bunun içinde en çetin mücadeleyi vatandaşları ile birlikte vermek durumundadır. Güçlü olmak güçlü devlet adamlarının arkasında durmakla verilir. İnanın ben seçimlerden ziyade ülke birliği ve gücüne odaklanan bir insanım. Devlet adamını yok etmek yerine güçlü olmasını desteklemek en doğrusudur.
Şanlı ecdadımız dünyanın en güzel ve bereketli topraklarını vatan olarak seçmişler ve bize emanet etmişlerdir. Bu cennet vatanı yüzlerce yıl atalarımız canları ve kanları pahasına korumuşlar; üzerinde eşsiz bir medeniyet kurarak, bizlere teslim etmişlerdir. Bu aziz vatanın Yüce Türk Milletine ait olduğunu camileri, türbeleri, çeşmeleri, sarayları, mezar taşları ile adeta tescil etmişlerdir. Evet, bir toprak parçasının vatan olabilmesi kolay değildir. Uğrunda şehitler verilerek kanla yoğrulan, asırlarca yurt edinilen yerdir vatan. Şair Mithat Cemal Kuntay, bu gerçeği şöyle dile getirir:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa; vatandır.”
Yüce Kitabımız Kur´an-ı Kerimde de Rabbimiz şöyle buyurur: “Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz. (Bakara, 154)
İşte; bu ilahi gerçeklere gönülden inanan, vatanını her şeyinden daha değerli kabul eden Yüce Milletimiz ve onun kahraman Türk Ordusu bu uğurda hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır. Son zamanlarda vatanımıza, milletimize ve Mehmetçiğimize karşı maalesef haince ve kahpece saldırılar yapılmaktadır. Bu durum karşısında, 7´den 70´e hepimiz tek yürek, tek kuvvet olarak omuz omuza verdiğimiz sürece düşmanlarımız asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Bu uğurda canla-başla çarpışan, hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan güvenlik güçlerimize Yüce Rabbimden sonsuz güç ve kuvvet diliyorum. Allah (c.c) yardımcıları olsun!
Kıymetli okurlarım! Vatan sevgisinde, onu koruyup kalkındırmada en önemli husus, millet olarak birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmektir. En korkulacak şey de, aramıza tefrikanın girmesi, birliğimizin bozulmasıdır. Çok şükür öyle bir milletiz ki, vatanımız bir, kıblemiz bir, bayrağımız bir, dinimiz bir, devletimiz birdir. Önemli olan, işte bu birliktelikleri daha da güçlendirmek, düşmanlarımıza karşı daima tek vücut olabilmektir. Ferdi veya grupsal menfaatları bir tarafa bırakıp, ülkemizin ve milletimizin menfaatleri noktasında kenetlenmeliyiz. Gün birlik ve beraberlik günüdür; gün, dayanışma ve birbirimizi sevme günüdür. Beraberliğimizi koruduğumuz, vatanımız uğrunda kenetlendiğimiz sürece, hiçbir şer gücün bizi bölmeye ve parçalamaya gücü yetmeyecektir.
Yüce dinimiz İslam, vatanın korunmasına büyük önem vermiş, vatan sevgisini de imandan saymıştır. Dolayısıyla vatanımızı korumak ve onu yüceltmek hem dini, hem de milli bir görevimizdir. Bunun için herkes, üzerine düşen görevi en iyi bir şekilde yerine getirmelidir. Yurdumuzu çok sevip Milletimize hizmet etmeyi şerefli bir görev saymalıyız. Nitekim sevgili Peygamberimiz : “İnsanların en hayırlısı, diğer insanlara hayırlı olandır” buyurmuştur.” Unutmayalım ki vatanını kaybeden her şeyini kaybeder; ne din kalır ne devlet! Ne can kalır ne de mal! Allah (c.c) esirgesin.
YORUMLAR