-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Bizi bir yere sürüklemeye çalışıyorlar

13 Eylül 2015 - 06:27

Son günlerde ülkemizde yaşanan şehit tepkileri nedeni ile toplumu Türk-Kürt kavgasına çekmeye çalışarak ülkeyi karıştırmaya çalışıyorlar. Fanatik bazı gençlerin Güneydoğulu insan ve araçlara saldırması ise provokasyonun neticesidir. Aman ha bu oyuna gelmeyelim, onların istediği de zaten budur. Bakın bizler Aksaray’da et tırnak olmuşuz ve akrabalık yaşıyoruz. Benimde akraba dünürlerim var ve şiddetle PKK’ya karşılar ve bizden daha sert eleştirmektedirler. Hatta onların Müslüman olmadıklarına inanmaktadırlar.

Daha iki gün önce beni arayıp kendisini televizyonda haber yaptırdığım bir Kürt kardeşimiz iki günlük kazancını Mehmetçiğimize bağışlamıştır. Bizi bir yerlere sürüklemeye çalışanlara fırsat vermeyelim. Her gün ülke düşmanlığı yapan PKK sempatizanı yazar ve medyaya da itibar etmeyelim. Hele sanal alem paylaşımlarına hiç itibar etmeyelim.

Son günlerde ülkemizde yürek dağlayan olaylara şahit oluyoruz. Ülke şehitlerine ağlarken, birileri de provokasyon peşinde… Kimi provokasyon için yazılı ve görsel medyayı, kimi sosyal medyayı kullanıyor.

Provokasyonun bir yönü ülkede bir Türk-Kürt kavgası çıkarmayı… Bir yönü halkın seçtiği cumhurbaşkanını aşağılamaya çalışırken, onu gözden düşürüp darbeyi… Bir yönü ülkenin dış politikasında diriltmeye çalıştığı vizyonu hedef alıyor. Geçmişte dindar-laik kamplaşması oluşturmak istediler. Daha öncesinden sağ-sol ve alevi-sünni kamplaşması için uğraştılar.

Birileri kendi ülkesine yabancılaştı, her dönem yabancılaşanlar oldu, oluyor. Geçmişte ihanetle hareket edenlere yenileri ekleniyor.

Kalem sahiplerinin de hepsi ülkenin yarınları için birleşmiyor. Bazıları rant sahiplerine, bazıları başka ülkelere şirin görünmenin peşindeler. Oysa rant yarın boğazlarında kalır, rant sahipleri onları kapısız bırakır. Başka ülkelerin şirinliği de, onlara göz kırpanları “voyvoda kazığına” oturtmak için kurulan bir tuzaktır. Bu tuzağı görmeyebilirler ama halkın giderek büyüyen öfkesinin rüzgârından savrulur giderler. Ülkesi söz konusu olduğunda başkalarının dolduruşu ve alkışı ile hareket edenlere, o alkışlar öyle bir tokada dönüşür ki, soluğu alacak bir başka ülke bulamazlar zira hainleri kimse sevmez; onları kullananlar bile satılık zihinlere, satılık kalemlere, satılık yumruklara itibar etmez.

Batacaksak batalım diyen varsa, Allah’ın verdiği aklı çöpe atarak hareket etmesin. Fakat görünen o ki, birileri kendi akıllarını çöpe atarak veya birilerine ipotek ederek hareket ediyor. Bu davranış sahipleri hem kendilerine hem ülkelerine yazık ediyorlar. Geçmişte de aynı yolu tercih edenler olmuştu ama kendileri batıp gitti, sevenlerini hayal kırıklığına uğratıp silindi, kimse bu gerçeği unutmasın.

Biz geçmişin acılarını bütün sıcaklığıyla yaşamış bir nesiliz. Sabah evden çıkan gençlerin akşama dönemedikleri günleri gördük. O günlerde binlerce insanımızı kaybettik. Ağıtlara boğulan bir toplumduk, ağıtlar devam ediyor. Lakin bütün acılarıyla birlikte oynanan oyunları da gören bir toplumuz. Terörü kimlerin kullandığını bilen bir toplumuz.

Terör bugün de birileri tarafından taşeron olarak ocaklara ateş düşürüyor. Bu durumu göremeyenler ülkede Türk ve Kürt kimliği üzerinden ayrılıklar üretmeye çalışıyor. Bu oyunları yaşayan bir toplum olmamıza rağmen, oyunlara gelebiliyoruz.

Bir kez daha hatırlatmakta fayda var; sosyal medya paylaşımlarına dikkat! Yüreğimiz yanıyor diye ortaya çıkıp ülkenin ortak yüreğine ateş düşürecek daha büyük olaylara malzeme olmayalım. Geçekle alakası olmayan paylaşımları aklı zayıf gençler siyaset adına kullanıyor. Tıpkı Eskişehir de Kürt vatandaş linç edildi diye Filistin’de kaza yaralısının resmini paylaştıkları gibi.

Oyun büyük; arkasında küresel bir intikam ekibi var. Bir terör örgütünü taşeron olarak kullanmaktan çekinmeyecek olan ama aynı zamanda, özellikle çözüm sürecinde bölgeyi kolaçan ederek, ülkeye büyük acılar yaşatan bombaları yerleştiren, belki farklı yöntemlerle patlatan küresel İslam düşmanlığının, Türkiye karşıtlığının temsilcileri var.

Ülkede yaşayan herkes uyanık olmalı… Devleti yönetenler daha da uyanık olmalı.