Son günlerde havaların güzelleşmesi ile beraber sevdiğim kırlara ve il dışına çıkmaya başladım. Tabi bu çıkışlarımız hem iş hem de ziyaretler. Köy, kasaba ve ilçeleri dolaşmaya devam ederken program çekimlerimizde hızla devam ediyor. Gittiğim yerlerde Milletvekili seçimi olması nedeniyle her yerde seçim konuşuluyor. Hemen vatandaşın sorusu seçimle ilgili tahminimizi soruyorlar. Bizde oyu siz vereceğinize göre siz ne düşünüyorsunuz deyince başlıyor vatandaş konuşmaya ve değerlendirmeler.
İnanın seçimin nabzını en iyi bilenlerdeniz, çünkü o kadar insanla konuşuyoruz ki anlatamam. Hele birde Umre sonu siyaset gömleğimi çıkardığımızı yazdıktan sonra vatandaş bizimle daha rahat konuşup fikirlerini açıkça söylüyorlar.
Tabi ben karar verdim seçim tahmininde bulunmayacağım diye. Çünkü bu sefer tribündeyim oyun oynama yerine artık maç seyrediyorum. Ama siyasilerden kimse bizim görüp konuştuklarımızı da sormadığı için bizde anlatma gereği duymuyoruz.
Bazen inanırmısınız her partiden seçmen “şunu da yazmazsan vebalimden kurtulma” diye vebal verenler bile çoğunlukta. Bizi nerede ise seçmen vebal torbası yaptı çıktı. Bende bana vebal verme yerine fikrinizi 4 yılda 5 yılda bir önünüze gelen sandıkta söyleyin bizi aracı yapmayın deyip geçiştiriyorum. Yoksa başka türlü insanların elinden kurtulmamız mümkün değil. Dert yananların her 3 partiden olduğunu da söyleyebilirim
Geçtiğimiz günlerde herhangi bir parti ismi vermediğim halde bir yazı yazdım her partiden siyasiler bu yazıya gücenmiş. Anlamadığım MHP li gençler bana daha çok darılıp hakaret etmelerine de anlam veremedim. Bende diyorum ki bunlar bizim fikrimiz değil seçmenin fikri. Müsaade edin ufak tefekte olsa okuyucunun düşüncelerini okurlarla paylaşalım.
Ben bazı konuları yazmamak için kendimi tutarken hala seçime giden bazı zevatlar bize karşı tavır içindeler. Nerede ise bizimle merhaba etmeyecekler, selam vermeyecekler. Nasıl bir siyasi anlayış nasıl bir siyasi düşünce anlamış değilim bu nasıl seçim çalışması ise. Siyasetçinin küsme kırılma lüksü olduğunu ben ilk defa görüyorum.
Milletvekili adaylarının açıklanmasına az bir süre kalmıştı. Ak Parti aday adayı Sayın Ahmet Yaşar ağabey gece geç vakitte Televizyon binamızda Milletvekili Sayın Ali Rıza Alaboyun ve bazı aday adayı ve partililerle ziyaret sonrası sohbet ediyorduk. Saat 22.00 gibi Ahmet ağabeyde sohbete dahil oldu. Ben kendisine bir espri yaptım ve gülüştükten sonra:
“ Erdoğan Bey bak kardeşim ben siyasete devam ettiğim sürece, senin elin kalem tuttuğu sürece beni en ağır şekilde eleştirsende benim sana küsme ve kırılma lüksüm yok. Siyasetin gereği ve raconu budur” dedi.
Bu konuşmamıza orada bulunan birçok arkadaş şahittir. Siyasetçi ve siyaset anlayışı bu olsa gerek. Ama maalesef toplumu ve bizi enayi zanneden bazı siyasiler tavır alarak bizi salak sanıyor. Bizim oyumuzla bir yere gelmek isteyen hiçbir siyasi hangi partili olursa olsun sevmeseler bile oy veren vermeyen seçmene küsme ve tavır alma lüksü yoktur. O zaman geçecek sandığa kendi oyu ile kendisini seçerek bir yerlere gelip horozlanacak.
Cumartesi günü sanayiye gittim ikindi vakti idi, arabamın biraz işi vardı. Birkaç yeri gezmek ve dolaşmak durumunda kaldım. İnanın nereye vardı isem beni gören esnaf başıma toplandı seçimle ilgili sohbet oldu. Ben kendilerine özel olarak düşüncemi ve fikirlerimi söylememe rağmen aynı veballer olacak.
Hatta söylediklerini “getir kamerayı kameraya da söyleyelim” diyenler oldu. Bazıları senin çok okuyucu kitlen var şunu da bunu da yaz diye vebal verdiler. Bende kardeşim ben vebal torbası değilim neden bana vebal veriyorsunuz diye vebal vermemelerini söyledim. Her şeyi bizim yazmamızı beklememelerini söyledim. Sonra bir başka yere gittim inanın yine orada siyaset konuşuluyor ver aynı veballer. Yemin ederim işimi bitirip kısa yoldan sanayiden kaçtım. Ama vatandaşta benim gibi bir Tayyip Erdoğan sevgisi ve aşinalığı var bunu unutmamak lazım.
Akşamüstü geçen hafta içinde olduğu gibi bu sefer ayakkabımı boyatmak için hükümet meydanına gittim. Kalabalık yakınına oturdum onları dinlerken. Birden bir yaşlı bizi tanıdığını bak gazeteci var gelin buna anlatalım diye düşüncelerini bize anlatarak yazmam için vebal verdiler, ama kendisinin CHP olduğunu söylemekten de çekinmedi. Ama ben bu veballeri ağır bulduğumu ve yazmayacağımı söyleyip ayrıldım. Okurların artık bizi vebal torbası yapmamalarını kendilerinden istirham ediyorum, bazı konuları yazmamayı bu sıralar prensip edindim ısrar etmezseniz sevinirim.